Erişilebilirlik

AB Zirvesi'nde Türkiye'ye Umut Verilmedi - 2002-06-22


Avrupa Birliği liderleri, üyelik müzakelerini başlatma tarihinin, yıl sonundaki Kopenhag Zirvesi’nde verilebileceği konusunda Türkiye’yi umutlandırmadı.

İspanya'nın dönem başkanlığı sona ererken Sevil kentinde yapılan ve Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in temsil ettiği zirve sonunda yayınlanan bildirinin Türkiye bölümünde Kopenhag kriterleri yerine getirilse bile, Kıbrıs’ta çözüm olmadan müzakerelerin başlatılamayacağı ifadesi var. Kıbrıs bölümünde de adadaki askeri varlığının, Türkiye’yi Avrupa Birliği topraklarını işgal eden ülke durumuna düşürebileceği imasında bulunuluyor.

Avrupa Ordusu çerçevesinde Avrupa Birliği’nin NATO’yla ilişkilerini düzenleyecek anlaşma önerisiyse Ankara tarafından reddedildi.

Avrupa Muhabirimiz Nusret Özgül'ün Brüksel'den verdiği haber

Avrupa Birliği’nin Sevil’den Ankara’ya gönderdiği sinyaller tarafsız diplomatik kaynaklara göre hiç de güven verici değil. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında Brüksel’in Laeken Zirvesi’nde Türkiye’nin üyelik ufkunu yakınlaştıran Avrupa Birliği, Sevil’den farklı bir mesaj vermedi. Hatta Kopenhag Zirvesi’ne kadar Ankara’nın atacağı adımların bile tam üyelik müzakerelerini başlatabilecek yeterlikte olmayacağı ve Kıbrıs’ta çözümün de şart olduğuna dair dolaylı bir uyarıda bile bulundu.

Avrupa Birliği liderleri, Katılım Ortaklığı Belgesi çerçevesinde Türkiye’nin vecibelerini yerine getirmesi, Kopenhag Kriterleri’nin ekonomik ve siyasi olanlarına uyması durumunda Aralık ayında Danimarka’nın dönem başkanlığını noktalayacak olan Kopenhag Zirvesi’nde Türkiye için ileri bir karar “alınabileceği” ifade etmekten öteye gitmediler. Diğer bir deyişle “Türkiye’nin üyelik müzakerelerini başlatacak tarih belirlenecek” demediler. Muğlak ifadelerle geçiştirdiler. Üyelik müzakerelerine ismen atıfta bulunmadılar, yeni kararlar alınabilecek demekle yetindiler.

Bu arada Türkiye’nin reform sürecinde ve katılım ortaklığı belgesi vecibelerini yerine getirme yönünde yapacağı ilerlemelerin Ekim ayına kadar bitirilmesi gerektiği mesajı da verildi. Zira Ekim ayında Avrupa Komisyonu adaylarla ilgili yıllık ilerleme raporlarını açıklayacak ve erteleme olmazsa Brüksel zirvesinde liderler tarafından değerlendirmeye tabi tutulacak. Elbette Türkiye Aralık ayına kadar başka adımlar atarsa Kopenhag Zirvesi’nde alınacak kararları etkileyebilecek.

Kıbrıs konusunda da Avrupa Birliği Türk ve Rum liderleri ellerini çabuk tutmaya çağırmakla yetindi. Avrupa Birliği’nin alacağı kararda Helsinki Liderler Zirvesi’nin Kıbrıs ile ilgili paragrafının temel teşkil edeceği tekrarlandı. Adanın birleşmiş olarak üye olmasının tercih edildiği yinelendi. Ve üyelik durumunda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek sesle konuşacağına dikkat çekilerek, Rum tarafının üye olması halinde bile tüm adayı temsil edeceği, Türkiye’nin de Avrupa Birliği topraklarını işgal eden ülke konumuna düşebileceği diplomatik bir dille ima edildi.

Sevil Zirvesi’nin sonuçları Türkiye’yi hiç de tatmin edici ve reform sürecinde yüreklendirici yönde değil. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası çerçevesinde Yunanistan ile diğer ülkelerin vardıkları uzlaşı da Ankara’yı tatmin etmiyor. Bu durumda Ankara mutabakatından Türk Hükümeti’nin geri adım atması beklenmiyor. Kapalı kapılar ardında neler konuşulduğu bilinmiyor. Ama bir haftadır Madrid-Brüksel-Ankara-Atina ekseninde sürdürülen pazarlıkların da netice vermediği, yayımlanan Türkiye ve Kıbrıs paragrafları ile Avrupa Ordusu’nun Nato imkân ve yeteneklerinden yararlanmasına yol açacak anlaşmanın bildiride geçiştirilmesinden anlaşılıyor. Şimdi Ankara’nın çıkan neticeye ne gibi bir resmi tepki göstereceği merak konusu.

Bu arada son anda çıtayı yükselterek Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin üyeliği konusundaki samimiyet ve iyi niyetini denemeye tabi tutan Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz Pazar günü Brüksel’de bekleniyor. Yılmaz Avrupa Kurultayı çalışmalarına katılacağı gibi Salı sabahı da önemli bir konferansta konuşacak.

XS
SM
MD
LG