Erişilebilirlik

Afgan halkı, kendi geleceğinin ne olacağını bilirse Üsame bin Ladin'in ülkeden çıkarılmasını destekler - 2001-09-20


Amerika, Newyork ve Washington’daki terörist saldırılara karşı misillemeye hazırlanıyor. Ancak misillemenin kime ve ne şekilde yapılacağı ve boyutu tam olarak bilinmiyor. Uzmanlara göre Bush yönetiminin elinde çeşitli seçenekler var.

Başkan Bush, saldırılara tepkisini dile getirirken sözünü esirgememiş, adalet istediğini belirtmiş, Suudi terörist Üsame Bin Ladin’e atfen, onun ölü veya diri ele geçirilmesini istediğini söylemişti. Ancak Afgan asıllı Amerikalı yazar Nesir Şansab’a göre, Üsame Bin Ladin’i ele geçirmek Bush’un sandığı kadar kolay değil: "Afganistan zor bir coğrafyaya sahip. Ülkenin önemli bir bölümü dağlık. Saklanmak çok kolay. Herşey istihbarata bağlı.. İstihbarat sağlamsa ve Amerika nereye vurabileceğini biliyorsa Ladin’in yakalamak mümkün. Ancak istihbarat iyi değilse her operasyon başarısızlığa mahkûmdur."

Rhode Island eyaletindeki Providence Üniversitesi’nden Profesör Enver Ülhak Ahadi, Bin Ladin’i yakalamanın imkansız olmadığını söylüyor. Ortadoğu uzmanı profesör, geniş çaplı bir çarpışmaya dönüşmemesi ve masum insanların ölmemesi için operasyonun hedeflerinin açıkça belli olması gerektiğini vurguluyor. Afganlıların, yüzyıllardır ülkelerini işgal etmek isteyen yabancı güçlere başarıyla direndiklerini hatırlatan uzman devamla şöyle diyor: "Ülkeye yönelik bir tehlikede çeşitli etnik grupların ve aşiretlerin birleştiğini görüyoruz. Ancak Üsame Bin Ladin’e yönelik bir operasyonun işgal sayılacağını sanmıyorum. Afgan halkı terörizmden çok çekti. Üsame Bin Ladin’le adamlarının ülkede bulunmasından herkesin hoşlandığını da sanmıyorum. Dolayısıyla sadece bu grubu hedef alacak bir saldırının fazla bir tepkiye yol açmaması mümkün. Bence en önemli şey, saldırıdan sonra ne olacağı."

Profesör Ahadi, Amerika’nın Bin Ladin’i ölü veya diri ele geçirmeye kararlı olduğunu Afgan halkına izah etmesi gerektiğini savunuyor. Washington’un, bu politikasını Afganlılara kabul ettirebileceğini belirten uzman şunları söylüyor: "Halkın, geleceği bilmesi halinde, Taleban’ın işbaşından uzaklaştırılmasına sevinmesi bile mümkün. Ancak Taleban’den sonra ne olacağını bilmeleri şart. Hiçkimse anarşiye, komünizmin çökmesinden sonraki yıllara tekrar dönmek istemiyor. Taleban’ın yerine kim geçecek? Bunu muhakkak bilmek isteyeceklerdir."

Bazı yabancı uzmanlar, Taleban yönetimine son verilirse Roma’da sürgünde yaşayan Kral Zahir Şah’ın ülkesine geri dönebileceğini söylüyorlar. Zahir Şah Afganistan'da hala seviliyor, kendisinden saygıyla söz ediliyor. Profesör Ahadi’ye göre Kral’ın geri dönmesi seçeneğinin tek sakıncası Zahir Şah’ın 87 yaşında olması. Ahadi, bu yaşta bir kişinin, yirmi küsür yıldır savaşa sahne olmuş bir ülkenin olağanüstü sosyal ve ekonomik sorunlarıya baş edebilmesinin imkansız olduğu görüşünde. Uzman, Afganlıların kendi liderlerini kendilerinin seçmeleri gerektiğini, yeni bir liderin dışarıdan empoze edilemeyeceğini vurguluyor. Profesör Ahadi’ye göre, şu anda ülke içinde veya dışında, Taleban’a alternatif bir hükümet yok. Ahadi, Kuzey İttifakı adıyla bilinen muhalefet kuvvetlerinin hâlâ Taleban’a karşı çarpıştığına dikkati çekiyor ancak lideri Ahmet Şah Mesut’un on gün bir suikat sonucu ölmesinin ittifakı zayıflattığını söylüyor. Kuzey İttifakının liderliğine General Muhammed Fehmi atandı fakat General Fehmi, Şah Mesut karar populer değil.

Providence Üniversitesi’nden Profesör Enver Ülhak Ahadi, Amerika’nın Kuzey İttifakı’nı destekliyebileceğine dikkati çekiyor: "Eğer bu gerçekleşirse çeşitli liderler arasındaki görüş ayrılıkları artacaktır. Şah Mesut’un Taleban’a karşı kuvvetler arasında birlik sağlaması 4 yıl sürdü. Fakat, varlıklarnın Amerikan desteğine bağlı olduğunu anlayarak işbirliğine gitmeleri de mümkün. Hangi yolu seçeceklerini zaman gösterecek."

Bin Ladin, yıllarca önce verdiği bir demeçte, Amerika’nın Körfez savaşı sırasında Suudi Arabistan’a gönderdiği askeri birlikleri işgal kuvveti olarak nitelemiş, Amerika’ya yönelik saldırılardan Amerika’nın sorumlu olacağını belirtmişti. Bin Ladin, 1997 yılındaki demecinde, Amerika’nın, İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesi gibi pek çok suça doğrudan ya da dolaylı destek verdiğini, Filistinli, Lübnanlı ve Iraklıların öldürülmesinde direkt rol oynadığını ileri sürmüş ve Amerika’ya karşı cihad ilan ettiğini açıklamıştı.

Taleban’ın, silahlı birkaç bin adamı bulunan Bin Ladin’i, istese de batıya teslim etmesi kolay değil. Üsame bin ladin, Afganistan’da ne kadar kalabilecek? Amerika Kuzey İttifakı’nı destekleyerek Taleban’ı devirebilir mi? Afgan asıllı gazeteci ve yazar Nesir Şansab, Amerika’nın Kuzey İttifika’na askeri destek sağlamasının yepyeni sorunlar yaratacağı görüşünde: "Amerikan yardımı Kuzey İttifakını tabii ki güçlendirir. Ancak böyle bir durum ülkenin bölünmesine de yol açabilir. Kuzeydeki Özbek ve Tacik asıllı gruplar ayrı bir devlet, Güneyde ise Taleban’ın da parçası olduğu Pakistanlı Peştunlar ayrı bir devlet kurarlar."

Nesir Şansab Afganistan’ın parçalanmasının eşi görülmemiş sorunlara yol açacağını söylerken, Profesör Ahadi, yapılması gereken ilk şeyin, Pakistan’ın Taleban’a yardımı kesmek olduğunu savunuyor. Taleban’ın Pakistan tarafından kurulduğunu ve varlığını bu ülkeye borçlu olduğunu belirten profesör, “Pakistan’ın desteği olmadan birgün iktarda kalamazlar” diyor. Profesor Ahadi’ya göre, dinci Pakistanlılar Taleban’ı sevdiği için hükümetin yardımı kesmesi Amerika’nın izleyeceği politikaya bağlı ve Pakistan sorununu çözmek Bush yönetimi için ilk ve en ciddi sınavlardan biri olacak..

XS
SM
MD
LG