Erişilebilirlik

AB Dışişleri Bakanlarının Türkiye ve Kıbrıs görüşmeleri 8 Ekim'e ertelendi - 2001-09-10


Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in girişimleri sonucu Kıbrıs ve Türkiye görüşmelerini 8 Ekim'e ertelediler. Dışişleri Bakanlarının Brüksel yakınındaki Genval gölü kıyısında yaptıkları toplantı ardından bir açıklama yapan Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi Kıbrıs’ta çözüm olmadan üyelik gerçekleşmeyeceğini söyledi. Dışişleri Bakanı İsmail Cem de Avrupa’nın bazı gerçekleri daha iyi anlamaya ve yüzeysel kararlar almamak için çaba göstermeye başladığına dikkat çekti. Brüksel Muhabirimiz Nusret Özgül'ün haberi:

"Avrupa Birliği’nin Rauf Denktaş’a "müzakerelere dön," Türkiye’ye de "Denktaş üzerinde baskı yaparak nüfuzunu kullan yoksa adaylık sürecin tehlikeye girer" şeklinde çağrı ve uyarılar yapmaya hazırlandığı bir sırada Dışişleri Bakanı İsmail Cem dün sabah (Pazar) Brüksel'de dönem başkanı ve Belçika Dışişleri Bakanı Louis Michel ile bir saatlik görüşme yaptı ve Avrupa Birliği’nin Kıbrıs ile Türkiye görüşmelerini 8 Ekim'e erteletmeyi başardı. AB Dışişleri Bakanlarının toplantısından sonra bir açıklama yapan Louis Michel, Türkiye ve Kıbrıs’ın görüşülmediğin açıkladı ve Cem ile görüşmesi ardından 8 Ekim'e erteleme kararı aldıklarını söyledi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi de 15 dışişleri bakanının Türkiye ile Kıbrıs’ı görüşmeleri için yeni bir gelişme olmadığını ertelemeye gerekçe gösterdi. Prodi, Kıbrıs’ta çözüm olmadan üyeliğin gerçekleşemeyeceğini de belirterek Avrupa Parlamentosu’nun son aldığı karara ters düşen bir açıklama yaptı.

İsmail Cem’in Belçikalı meslekdaşına Rauf Denktaş’In müzakere masasına geri döneceğine dair güvence verdiği ancak görüşmelerin hangi şartlarda başlayabileceğini de anlattığı öne sürüldü. Tüm aday ülkelerin temsilcilerinin katıldıkları yemekli toplantıdan sonra basına bir açıklama yapan Cem şöyle konuştu:"Aslında iyi oldu, çok iyi oldu. Sanırım bu konuşmayı sabah yapmış olmamız saat 10'da başlayan dışişleri bakanları toplantısını belli bir ölçüde etkiledi. Kıbrıs konusunda meselelere yüzeyden bakılmaması gerektiğini anlattık. Neden Sayın Denktaş’ın bu şekilde yaklaşımı olduğunu... ve şunu da söyledim bazen zannediyorlar ki Denktaş farklı düşünüyor dışişleri bakanlığı farklı düşünüyor aralarında birbirinden farklı yaklaşımlar oluyor bu doğru değil."

Cem son gelişmelerden Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs özel temsilcisi De Soto’yu sorumlu tuttu. Gerekli uyarıları zamanında yapmalarına rağmen De Soto’nun riayet etmediğini söyledi ve şöyle konuştu: "Görüşmeler başlayacak ve şu tarihte başlayacak dendi, tarih konusunda hiçbir onay istenmedi üstelik danışma, consultation olmadı. Birdenbire Sayın Denktaş’ın önüne bir tarih geldi ki bu iyi niyet misyonunun geleneğine aykırı... İyi niyet misyonu dediğimizde iki tarafın mutabakatını alarak onayını alarak yapılır. Ancak böyle safça Türkiye’nin ve KKTC’nin aleyhine sonuçlar vereceği açık girişimlere katılmamızı da gayet tabii kimse bizden beklemesin."

Avrupa Güvenlik ve Savunma Yapılanması (AGSK) alanında Avrupa Birliği’nin NATO ile ilişkileri de Cem ile Michel arasında görüşülen bir başka önemli sorun oldu. Cem bu konuda da meslekdaşını ikna ettiğini sanıyor ve şöyle diyor: "Bizim hukuki düzeyde en küçük bir eksiğimiz yoktur fakat böyle kavga etmek falan istemiyoruz ama saflık yapmamızı da kimse bizden beklemesin. Dolayısıyla Türkiye’nin menfaati olan bir akıl çizgisinde bir araya gelinebilirse biz Türkiye'nin menfaati için Avrupa’nın bu yeni askeri organizasyonunda yeralmak kanaatindeyiz, yer almak istiyoruz ama saf mevkiine düşmek pahasına da bunu yapmayız. Bunu da gayet iyi anlatmaya çalıştım herhalde fena olmadı bu çabamız ki, ilk başta biliyorsunuz laflar vardı deklarasyonlar yayınlanacaktı, şu olacaktı, bu olacaktı hiçbiri olmadı."

Kıbrıs konusu, aday ülkeler ile Avrupa Birliği üyesi devletlerin katıldıkları 28’li toplantıda da bu kez Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreou tarafından gündeme getirildi. Cem anlatıyor: "AB iyi bir faktördür bütün anlaşmazlıklar ortadan kalkmalıdır, Denktaş Birleşmiş Milletler'e olumlu cevap verseydi çok sevinirdik çok iyi olurdu gibi şeyler söyledi. Ondan sonra ben söz aldım. Temel noktalarıyla BM girişiminin sonuçlanmadığını anlattım. Denktaş’ın Klerides’e gel yüzyüze konuşalım demesine rağmen Klerides’in kabul etmediğini veya De Soto’nun bunu Klerides’e götürmemiş olduğunu herneyse ama Denktaş’ın bu girişimini anlattım. Tek taraflı adaylık meselesinin gerçekleşmesi durumunda hakikaten ciddi bir tepki gelecek böyle bir oluşum bunu yapmaları halinde Doğu Akdeniz'in istikrarı bundan etkilenecektir. Bütün bir bölge bütün ilgili taraflar zarar görecektir, AB dahil olmak üzere... Türkiye belki en çok ziyan gören ülkelerden biri olacaktır ama burada bir kaçınılmazlık vardır bu olacaktır. Müştereken kabul edilecek bir çözüm olmadıkça Kıbrıs’ta bu tarz yollara gitmenin kimsenin faydasına olmadığı kanaatini ortaya koyuyorum." İsmail Cem yarın (10 Eylül Pazartesi) önce Avrupa Birliği’nin dış politika ve güvenlik işlerinden sorumlu yüksek temsilcisi Javier Solana ile Makedonya’daki durum, Kıbrıs ile Avrupa Güvenlik ve Savunma Yapılanması alanındaki son durumu görüşecek. Ardından da Avrupa Komisyonu’nun üyeleri Verheugen ve Chris Patten ile çalışma yemeğinde buluşacak. Akşam üzeri de Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raportörü Alain Lamassoure ile görüşecek."

XS
SM
MD
LG