Erişilebilirlik

<li>İsrail, Türkiye'den su satın alma konusunda kararlı</li> - 2001-07-16


İsrail hükümetinin, Türkiye'den, Manavgat Çayı tesislerinden su satın alma konusunda kararlı olduğu bildiriliyor. Bir süre önce Türkiye'ye giden bir İsrail heyetiyle yapılan görüşmelerde, fiyat konusunda anlaşma sağlanamamıştı. Ancak İsrail Maliye Bakanlığı Bütçe Dairesinden daha sonra yapılan açıklamada, İsrail'in acil su ihtiyacını karşılamak için, deniz suyu arıtma tesislerinin yanısıra Türkiye'den su satın almaya da hazır olduğu belirtildi. Bu konuda, Washington ve Kudüs'te faaliyet gösteren Stratejik ve Siyasi Araştırmalar Enstitüsü uzmanlarından birinin görüşünü aldık. Taçlan Süerdem bildiriyor:

Son günlerde İsrail basın-yayın organlarında çıkan haberlerde, İsrail Maliye Bakanlığı Bütçe Direktörü Ohad Marani'nin, acil su ihtiyacını karşılamak için deniz suyu arıtma tesisleri kurmanın yanısıra, Türkiye'den su ithal etmeye karar verildiği yolundaki açıklaması yeralıyordu. Türkiye-İsrail ilişkileri 30 Mayıs'ta Kudüs'te düzenlenen bir konferansta, iki ülkeden uzmanlar tarafından bütün yönleriyle ele alınmış, bu arada Türkiye'den İsrail'e su satma projesi üzerinde derinlemesine durulmuştu. Konferansta, İsrail Bayındırlık Bakanı Avigdor Lieberman ve diğer yetkililerle, Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi Ahmet Üzümcü de konuşmalar yapmışlardı. Konferansı düzenleyen Uluslararası Stratejik ve Siyasi Araştırmalar Enstitüsü'nden Paul Michael Wihbey, İsrail Maliye Bakanlığının son açıklamasını, Türkiye -İsrail ilişkileri açısından çok önemli bir gelişme olarak niteledi: "Bu açıklama, İsrail tarafında yeni bir kararlılığı ve Türkiye ile ilişkilerin genişletilip derinleştirilmesi gerektiğinin idrak edilmesini yansıtıyor. Bu açıklamayla, ikili ilişkinin sadece güvenlik ve savunma alanlarında sınırlı kalmaması, Türkiye'ye de yararlı olacak ve ikili ticari ve ekonomik ilişkileri de kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiği belirtiliyor. Su, Türkiye'nin sahip olduğu, stratejik önemde bir kaynak… İsrail ise bu kaynağa çok büyük ihtiyaç duyan taraf… Bu açıklamayla, İsrail tarafı, bölgesel öncelikleri açısından yeni bir tercih yapmış oluyor." Uzman, İsrail'in bölgesinde yeni stratejik işbirliği olanakları arayışı içinde olduğunu ve bu bölgedeki en yakın dostu olarak Türkiye'yi gördüğünü belirtti. Wihbey, İsrailli yetkililer tarafından son günlerde yapılan açıklamalardan, Türkiye'nin Manavgat suyunun satışı için İsrail'e önerdiği fiyatın uygun görüldüğünün anlaşıldığını, İsrail'in, çok büyük ihtiyaç duyduğu suyun, Türkiye gibi güvenilir bir kaynaktan gelecek olmasına da büyük önem verdiğini belirtti. Paul Michael Wihbey, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin önümüzdeki dönemde sadece ikili ilişkilerin değişik alanlarda geliştirilmesiyle sınırlı kalmaması gerektiğini söyledi. Kafkaslar bölgesindeki enerji kaynaklarının işletilmesi ve enerji nakil hatlarının, muhtemel işbirliği bölgeleri arasında yeraldığını söyleyen uzman şöyle dedi: "İsrail, hızla, bölgede, Hazar Denizi doğal gazı için başlıca alıcı durumuna geliyor. Özellikle Mısır'la doğal gaz görüşmelerinin kesilmesi bu açıdan önemli… Baku-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ve buna paralel olarak kurulması planlanan doğal gaz boru hattı, İsrail açısından da büyük önem taşıyor. İsrail'in, bu boru hatlarını çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğini söyleyebiliriz." Uzman, Türkiye ve İsrail gibi dünyanın tehlikeli bir bölgesinde yaralan ülkelerin, stratejik açıdan, çevrelerinde, kendilerine yakın hissettikleri diğer ülkelerle geniş çaplı işbirliğine girmelerinin akla yatkın bir politika olduğunu belirtti. Wihbey, Azerbeycan, Gürcistan ve Ürdün'ün, Turkiye ile İsrail arasındaki işbirliği ilişkisine katılabileceklerini, işbirliğinin petrol, doğal gaz ve elektrik şebekelerinin entegrasyonu gibi alanlara yayılabileceğini ve Amerika'nın da böyle bir işbirliğini desteklemesi gerektiğini belirtti.

XS
SM
MD
LG