Erişilebilirlik

22 Mart Amerikan Basınından Özetler


<!-- IMAGE -->

Wall Street Journal Amerika Türk Koalisyonu başkanı G. Lincoln McCurdy’nin, Ermeni soykırım tasarısına ilişkin bir mektubuna yer veriyor. McCurdy, mektubunda şu görüşleri dile getiriyor:

"Tasarıyı destekleyenler, önümüzdeki haftalarda konunun Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’na gelmesi için çaba harcıyorlar. Yaklaşık 100 yıl önce yaşanan tartışmalı bir konuda, Temsilciler Meclisi’nin bu tehlikeli ve üzerinde yeterince düşünülmemiş tasarıya destek vermesini istiyorlar. Başta New York eyalet delegasyonu olmak üzere, bütün Kongre üyelerini bu tasarıya karşı çıkmaya çağırıyorum. Türkiye, Irak ve Afganistan’daki mücadelede önemli bir müttefiktir. Irak’taki birliklerimizin lojistik desteğinin % 90’ı Türkiye üzerinden karşılanmaktadır. Türkiye, Afganistan’daki NATO operasyonlarının lojistiğini de yürütmektedir. Şimdi, tam da Amerika’nın bu bölgede müttefiklere ihtiyaç duyduğu bir dönemde, bu konunun yol açacağı sonuçları fazla düşünme fırsatı olmayan Kongre üyelerinin tavrı Türk-Amerikan ilişkilerinin kaderini belirleyecek."

Wall Street Journal gazetesinin Avrupa baskısında da “Türkiye’nin Siyasal Devrimi” başlıklı yorumda asker sivil ilişkilerindeki gelişmelerin küresel etkileri olduğu yazıyor.

Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve Lehigh Üniversitesi öğretim üyesi Henri Barkey tarafından kaleme alınan yazıda “Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti Türkiye’de giderek artan siyasi kutuplaşmayı dizginleyebilirse, küçük dini konulardan kaçınabilirse, demokrasiyi genişletebilirse, bunun İslam dünyası üzerindeki etkisi büyük olur” deniyor.

Abramowitz ve Barkey, muhafazakâr ve dindar bir orta sınıfın oluşmasıyla iktidara gelen AKP’nin silahlı kuvvetlerin Türk siyasetindeki rolünü ortadan kaldırdığını yazıyor. Yazıda emekli ve muvazzaf subayların tutuklanmasından rahatsız olan Türk Silahlı Kuvvetlerin sert bir tepki vermesinin de ihtimal dışı olmadığı vurgulanıyor.

AKP’nin Türkiye’nin modernleşmesi ve demokratikleşmesi için birçok adım attığını belirten uzmanlar, iktidar partisinin manalı ekonomik ve siyasi reformlar yapmaktansa giderek kavgacı bir tutum benimsediğini de yazıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın otoriter bir lider olduğunu ve eleştiriyi tahammül etmediğini yazan Abramowitz ve Barkey, Erdoğan’ın kendi partisini de sert bir şekilde yönettiğini, laiklik yanlısı grupların, kadınların kaygılarını gideremediğini ifade ediyor. Yorumda, AKP’nin basını reform etmektense bastırmaya çalıştığı yazıyor. Türkiye’yi yakından tanıyan bu iki uzman Türkiye’deki esas trajedinin muhalefetin eksiliği olduğunu vurguluyor.

Abramowitz ve Barkey, Türkiye’nin ilerlemesi, AKP’nin kendisini yeniden yapılandırması ve söz verdiği gibi Türkiye’yi daha iyi işleyen bir demokrasi haline getirmesiyle mümkün olacağını düşünüyor.

Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan yazıda şu ifadelere yer veriliyor: “Batı AKP’yi şu ana kadar övdü. Ancak Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olabilmesi için büyük değişikliklerin gerektiğini ifade etmekten kaçınarak Türklere iyilik yapmış olmuyor. Eğer AKP bu mesajı duymaz ve uygulamazsa batının en çok korktuğu şeye yol açabilir: otoriter bir toplumun yeniden oluşması veya ordunun siyasete geri dönmesi…”

<!-- IMAGE -->

New York Times sağlık reformunun Temsilciler Meclisi’nde kabul edilmesini milyonlarca Amerikalı için büyük bir zafer olarak görüyor. Gazete, reformun öneminin zamanla daha iyi anlaşılacağını vurguluyor.

"Tıpkı sosyal güvenlik sisteminin 1935’te mütevazı bir biçimde başlayıp zamanla emeklilik sisteminin temeli halinde gelmesi gibi, bu reform da sağlık sistemindeki değişimin sadece başlangıcını oluşturmaktadır. Gelecekteki başkanların ve Kongre üyelerinin bu reformla belirlenen hedeflere ne ölçüde bağlı kalacağı, eyalet yöneticilerinin yapılan değişiklikleri ne kadar etkin bir şekilde uygulayacağı, sektörün bu reforma ne ölçüde uyum sağlayacağı ve kamuoyunun bütün bunlara nasıl bir tepki göstereceği, sağlık reformunun da kaderini belirleyecek. Bu reformun belirlenen büyük hedeflere ulaşacağını umuyor ve buna inanıyoruz. Bütün siyasi engelleme çabalarına rağmen, sürecin işlemeye başlaması Amerikan halkı için iyi bir haberdir."

USA Today de sağlık reformunun kabul edilmesini bir son değil, başlangıç olarak yorumluyor. Gazete bu reformla, Amerika’nın daha insani bir sağlık sistemine kavuşacağını belirtiyor.

"Daha önce sağlık sigortası olmayan veya sağlık sigortasını kaybetme riskiyle yaşayan insanlar artık daha iyi bir güvenceye sahip olacak. Yeni sistemin faydaları zamanla anlaşılacak. Ancak birkaç yıl içinde, büyük bir kesim reformun sonuçlarını kendi yaşamında somut olarak görebilecek. Muhaliflerin haklı olabileceği tek konu ise, sağlık reformunun sanılandan daha pahalıya çıkabileceği… Yine de Pazar günü, sağlık hizmetine ihtiyaç duyan insanlar açısından tarihi bir gündü. Bu reform sayesinde birçok insanın hayatı kurtulacak, birçoğunun yaşam kalitesi artacak."

Boston Globe Çin’in para biriminin değerini yapay biçimde düşük tutmasının haksız rekabete yol açtığını savunuyor. Gazete, Obama’nın bu konuda Pekin’e karşı daha sert bir tutum takınmasını istiyor.

"Maliye Bakanlığı 15 Nisan’da açıklayacağı raporda, para biriminin değerini manipüle eden ülkeler listesine Çin’i de dahil etmelidir. Bunun ardından Obama, Çin mallarına ithalat vergisi konması konusunu gündeme getirmelidir. Eğer Çin buna misilleme olarak elindeki dolarları satmaya kalkarsa, bundan Amerikan ekonomisi kazançlı çıkar. Doların değerinin düşmesi Amerika’nın ihracatını ve Çin para biriminin değerini artırır. Eğer Çinli yöneticiler bir ticaret savaşının başlamasını istemiyorlarsa, en büyük ticaret ortakları olan Amerika’ya karşı ticari bir gerilla savaşı yürütmekten vazgeçmelidirler."

XS
SM
MD
LG