Erişilebilirlik

12 Şubat Amerikan Basınından Özetler


New York Times İran’da İslam Devrimi’nin yıldönümünde muhalefetin yaptığı gösterileri büyük bir cesaret örneği olarak tanımlıyor. Gazete, İran hükümetinin bütün baskılara rağmen gösterileri engelleyemediğini belirtiyor:

İran’ın baskıcı yöneticileri, İslam Devrimi’nin yıldönümünde hala ülkeyi kontrol edebildiklerini ve halkın desteğine sahip olduklarını göstermeyi amaçlıyorlardı. Ancak barışçı muhalefete karşı gösterdikleri şiddet ve uyguladıkları baskı, bunun tam tersini ortaya koydu. Gösteriler bastırılırken, cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecad ise, İran’ın nükleer programındaki yeni gelişmeleri anlatıyordu. Böylelikle dikkatleri hükümetin baskılarından, ekonomik ve siyasi alandaki başarısızlığından başka tarafa çevirmeye çalışıyordu. İran halkının Amerika destekli Şah’ı devirmesinden bu yana 30 yılı aşkın bir süre geçti. Ancak İran hala, devrimin idealleriyle utanç verici uygulamalar arasındaki çelişkiyi yaşıyor.

Christian Science Monitor de, İran’da yönetimin muhalefete yönelik baskılarını Şah dönemindeki uygulamalara benzetiyor. Gazete, bütün baskılara rağmen düzenlenen gösterileri, muhalefetin gücünün göstergesi olarak yorumluyor:

İran’da yönetim giderek güç kaybederken, nükleer programını sona erdirmesi yönünde Batı’dan gelen çağrıları da meydan okuyor. Hükümet, şimdi de bomba yapacak ölçüde uranyum zenginleştireceğini açıkladı. Bu tür diplomatik meydan okumalar, Başkan Obama’nın önerdiği daha sert yaptırımları da meşrulaştırıyor. Yaptırımların sertleştirilmesi sıradan İranlıları da etkileyecektir. Ancak gelinen noktada böyle bir adım İran’da halka karşı değil, yönetime karşı alınan bir önlem olarak görülecektir. Birleşmiş Milletler’in İran’a karşı yeni yaptırım kararları almasına karşı çıkan Çin, İran halkının yardım çağrısına kulak vermelidir.

Washington Post Yunanistan’ın yaşadığı ekonomik krizden Amerika’nın da çıkartacağı dersler olduğunu yazıyor. Gazete Yunanistan ve bazı Avrupa ülkelerinin de tıpkı Amerika gibi yıllardır ürettiğinden fazlasını tükettiğini belirtiyor:

Yunanistan’ın aksine, Amerika borç aldığı parayı, yani doları kendisi basıyor. Ayrıca gayrı safi milli hâsılasının dörtte biri kayıt dışı olan ve hükümetin kayıtlarının bile sahte olduğu Yunanistan, mali ahlaksızlığın aşırı bir örneğini oluşturuyor. Ancak yine de ekonominin yasaları bütün ülkelerde aynıdır. Eğer Amerika da, olanaklarının üstünde bir yaşam biçimini sürdürmekte ısrar ederse, küresel bono piyasaları bir gün intikamını alacaktır. Bu da siyasi istikrar ve ulusal egemenlik açısından bir tehdit oluşturacaktır. Obama ve Kongre, yeni bir krizi beklemeden Amerika’yı mali açıdan sürdürülebilir bir yola sokmalıdır.

Los Angeles Times kaçak göçmenleri taşıyan bir ulaştırma şirketinin sahibinin tutuklanmasını doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyor. Gazete, şimdiye kadar polis gücünün daha çok kaçak göçmenleri hedef aldığını hatırlatıyor:

Obama işbaşına geldiğinde, kolluk kuvvetlerinin kaçak göçmenlerden çok, kaçak göçmenleri çalıştıran işverenlere yöneleceğini söylemişti. Yönetim bu doğrultuda işyerlerindeki istihdam belgelerini daha sıkı denetlemeye başladı. Ayrıca Bush döneminde sıkça uygulanan ve işverenleri değil de kaçak göçmenleri cezalandıran işyeri baskınları da artık ortadan kalktı. Kapsamlı bir göçmen reformuna ilişkin umutlar giderek azalıyor. Ancak kaçak göçmenleri taşıyan ulaştırma şirketlerine düzenlenen baskınları herkes desteklemelidir. Göçmenleri istismar eden ve onları tehlikeye sokan insan kaçakçılarının hedef alınması, uzun süredir görmediğimiz bir uygulamaydı.

XS
SM
MD
LG