Erişilebilirlik

Almanya'da Koalisyonun İlk Yüz Gününde Karne İyi Değil


Avrupa Birliği’nin güçlü ülkesi Almanya’da federal hükümet görevdeki ilk 100 gününü doldurdu. Ancak bu dönemin bilançosu ülkede olumsuz değerlendiriliyor.

27 Eylül 2009'da yapılan genel seçimlerdeki büyük oy kaybına rağmen yüzde 33,8 oy alan Angela Merkel’in Birlik Partileri, seçimde ciddi bir sıçrama gerçekleştiren liberal Hür Demokrat FDP sayesinde tekrar iktidara gelmeyi başarmıştı. Geçen dönemde Sosyal Demokrat Parti ile sürdürülen koalisyonu hemen sona erdiren Merkel, ‘rüya evliliği’ olarak tanımladığı yeni ortağı Hür Demokratlar ile Alman siyaset tarihinin en kısa süren koalisyon görüşmelerinden sonra 28 Ekim tarihinde görev başı yaptı. Vergi indirimleri, köklü bir sağlık reformu ve Afganistan’da bulunan Alman askerleri için yeni bir strateji gibi kamuoyunda büyük beklentilere neden olan yüklü bir programla kabine masasına yerleşen bakanlar, daha koltuklarına ısınamadan üst üstüne gelen krizlerle sarsıldılar, bu sarsıntıların etkisi hükümetin 100ncü gününe dek etkisini sürdürüyor. Angela Merkel hükümetinin yediği ilk darbe ABD'den geldi. General Motors şirketi, iflasın eşiğine gelen ve bu yüzden satmayı planladığı, elinde bulundurduğu Alman Opel firmasını, son anda satmaktan vazgeçti, 5 bini Almanya'daki işletmelerde olmak üzere en az 9 bin Opel çalışanının işine son vereceğini duyurdu. Berlin’deki Birlik Partileri-FDP koalisyonuna krize sürükleyen bir diğer gelişme ise, Afganistan konusu oldu. 4 Eylül 2009 tarihinde Taleban militanlarınca Kunduz’da kaçırılan iki yakıt tankerinin Alman birlikleri tarafından bombalanması ve onlarca sivilin ölmesi olayını inkar eden eski Savunma Bakanı, yeni hükümetin Çalışma Bakanı Franz Josef Jung, baskılara dayanamayarak istifa etti. Onunla birlikte Almaya tarihinde ilk kez Genelkurmay Başkanı’da makamı boşaltmak zorunda kaldı. Hükümetin planladığı yıllık 20 milyar Euro’luk vergi indirimini finanse edebilmek için, 80 milyar Euro’luk ek borç alacağının ortaya çıkmasının hemen ardından, Merkel ve ortağı liberal Guido Westerwelle’nin karnesine bir kırık not da Türkiye konusunda düştü. Birlik Partileri, Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakerelerinin durdurulmasını isterken, Ankara’yı yılın ilk günlerinde ziyaret eden Dışişleri Bakanı Westerwelle, atılan imzalara sadık kalacaklarını ifade etti. Birlik Partileri’nden gelen aşırı sert tepkiler, koalisyon anlaşmasında bu konuda varılan anlaşmanın sadece kağıtta kaldığını gösterdi.

Bu arada Mayıs ayında Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde yapılacak yerel seçimlerin sonuçları Berlin’de daha şimdiden merakla bekleniyor. 100 gündür ellerinde bulundurdukları siyasi gücü iyi kullanamayan Birlik Partileri ve FDP’nin 18 milyon ile Almanya’nın nüfusu en büyük eyaletinde çok ciddi oy kaybı yaşayacakları tahmin ediliyor. Bu arada Berlin’deki siyasi kulislerde dolaşan Angela Merkel'in koalisyon içindeki huzursuzluğun devam etmesi durumunda görevini bırakabileceği yönündeki söylentilerin son günlerde Euro'nun yaşadığı değer kaybında etkili olduğu da belirtiliyor.

XS
SM
MD
LG