USA Today Massachusetts’teki senatörlük seçimini Cumhuriyetçilerin kazanmasının ardından sağlık reformunun gündemden düştüğünü iddia ediyor. Gazete, sağlık hizmetlerindeki sorunların hala sürdüğüne dikkat çekiyor:
“Sağlık reformu tamamen kısa vadeli ve siyasi hesaplar nedeniyle erteleniyor. Topu taca atmak, siyasi çıkarlar açısından uygun olabilir. Ancak Demokratlar geri adım atarak, sonbahardaki Kongre seçimlerinde kendilerine yöneltilecek suçlamalardan kurtulacaklarını sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Aynı şekilde, Cumhuriyetçiler de yaşanan kriz esnasında sırf muhalefet yaparak uzun vadede kazanacaklarını düşünmemelidirler. Sorun hala ortada duruyor ve çözülmeyi bekliyor. Milyonlarca Amerikalı sağlık sigortasından mahrumken veya sigortalı olanlar da bu imkanı kaybetme riskiyle karşı karşıya iken, Kongre üyeleri böyle bir sorun yaşamıyorlar. Bu nedenle, bütün vergi mükellefleri sağlık sigortasına kavuşuncaya kadar, Kongre üyelerinin de vergi mükelleflerinin parasıyla sigortalanmasına bir son verilmesini öneriyoruz.”
Los Angeles Times da kapsamlı bir sağlık reformunun artık çok zor olduğunu belirtiyor. Gazete, bu nedenle sigorta primlerindeki artışı önleyecek adımlar atılmasını öneriyor:
“Sağlık reformu konusunda iki parti arasında yaşanan görüş ayrılıkları, bir uzlaşma sağlanmasına olanak tanımıyor. Sağlık sigortası olmayanların sayısını azaltacak, maliyetleri düşürecek ve hizmet kalitesini artıracak bir reforma Cumhuriyetçilerin destek vermesi mümkün görünmüyor. Ayrıca Senato’da kabul edilen reform tasarısının Temsilciler Meclisi’ndeki Demokratlar tarafından aynen kabul edilmesi de çok zor. Demokratların yapacağı en doğru şey, Senato’nun tasarısını bir dizi değişiklik önerisiyle kabul etmektir. Böylece bu değişiklikler de Senato’da salt çoğunluk oyuyla kabul edilebilir. Cumhuriyetçiler, Bush döneminde 2001 ve 2003 yıllarındaki vergi indirimleri konusunda aynı yöntemi izlemişlerdi.”
Washington Post Amerika’nın ihracatını artırabilmesi için serbest ticarete öncelik vermesi gerektiğini vurguluyor. Gazete, Güney Kore, Panama ve Kolombiya ile imzalanan anlaşmaların hala onaylanmadığını hatırlatıyor:
“Yönetimin ihracatı artırma çabası, yurt dışına mal satmak isteyen firmalarla daha koordineli biçimde çalışmayı gerektiriyor. Ancak, ihracata yönelik sektörlerde istihdamın artırılabilmesi için öncelikle mümkün olan her alanda ve hızlı bir biçimde korumacı önlemlerin kaldırılması gerekiyor. Amerika bu konuda kararsız davranırken, Avrupa Birliği, başta Güney Kore ve Kolombiya olmak üzere birçok ülkeyle serbest ticaret anlaşması imzalamaya çalışıyor. Bu da Amerika’nın sıkıntıya girmesi riskini doğuruyor. Kongre’nin muhalefeti göz önüne alındığında, elbette seçim öncesinde serbest ticaret anlaşmalarını gündeme getirmek çok zor olacaktır. Ancak Obama, Kongre’de korumacılığı savunanlara şimdiye kadar yeterince taviz verdi.”
Boston Globe Rusya’da bir soda firmasının üzerine Stalin resmi yapıştırılan şişelerle satış yapma kararını, otoriter yönetim isteğinin yansıması olarak görüyor. Gazete, bu anlayışı şu sözlerle eleştiriyor:
“Milyonlarca Rus’u öldüren bir diktatöre böylesine övgüler düzülmesi, Rus politikasında hala etkisini gösteren bir virüsten kaynaklanıyor. Bu virüs, devleti tamamen kontrol eden otoriter bir lidere duyulan özlemdir. Elbette bugünkü Rusya’da demokrasiyi ve insan haklarını savunanların sayısı göz ardı edilemez. Ancak Kremlin’de halk hiçbir hesap vermeyen bir gücün bulunmasını isteyenlerin sayısı, bu insanlara kıyasla çok daha fazla.”