Erişilebilirlik

Ortadoğu Barışı İçin Çabalar Sürüyor


Ortadoğu Barışı İçin Çabalar Sürüyor
Ortadoğu Barışı İçin Çabalar Sürüyor

Orta Doğu için kapsamlı bir barış ortamı yaratma Başkan Obama’nın büyük öncelik verdiği bir konu. Obama, yemin ettikten iki gün sonra Orta Doğu için özel temsilci atadı ve eski Senatör George Mitchell’i İsrail ve Filistinliler, İsrail ve Suriye arasında barış için arbuluculuk yapma ve İsrail ile Arap devletleri arasında ilişkileri normalleştirme ortamı yaratmakla görevlendirdi.

Bir yıl sonra Amerika’nın bu hedefe ulaşmak için gösterdiği yorulmak bilmez çabalar azalmadı. Başkan Obama Ürdün ve Suudi Arabistan Kralları ve Mısır ve Lübnan devlet başkanları ile görüştü.. Birçok kez İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Filistin Yönetimi başkanı Mahmut Abbas ile biraraya geldi ve bu liderlerle görüşmeleri yeniden başlatmak için üçlü oturumlara evsahipliği yaptı.

Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, bölgede ve dışında Orta Doğu barışını ilerletmek için birçok liderle görüştü. Ve Özel Temsilci Mitchell, bölgeyi yaklaşık her ay ziyaret etmeye devam etti. Mitchell, 13 Arap ve Müslüman ülkenin devlet başkanlarıyla görüşürken Suriye devlet başkanı Beşar Esat ile üç kez biraraya geldi.

Özel temsilci Mitchell, İsrail-Filistin barış anlaşmasına varmak için iki yönlü bir yaklaşım sürdürdüğü bölgeden birkaç gün önce döndü: birinci yaklaşım, tarafları tüm daimi statü sorunlarında bir anlaymaya varmak için görüşmelere teşvik etmek; ikincisi Filistinlilere ekonomilerini ve bir Filistin devleti kurulduğunda gerekli olacak kurumları inşa etmede yardımcı olmak. Bu iki hedef aslında birbirini tamamlıyor. Her biri esas ve hiçbirini diğeri olmadan gerçekleştirme olanağı yok.

Bakan Clinton’un dediği gibi:”İyi niyetli görüşmeler yoluyla tarafların uyuşmazlığa son verecek ve Filistinlilerin toprak takası yapılan 1967 sınırlarına dayalı bağımsız devlet hedefini gerçekleştirecek bir çözüm üzerinde karşılıklı anlaşabileceklerine inanıyoruz. İsrail’in de gerekli talep ve ihtiyaçlarını karşılayan, güvenli ve komşularınca tanınmış sınırlar içinde bir Yahudi devleti olma hedefine ulaşacağına inanıyoruz.

Kudüs’ün İsrail ve Filistinliler, Yahudiler, Müslümanlar ve Hristiyanlar için son derece önemli bir konu olduğunu kabul ediyoruz. Ve tarafların iyi niyetli görüşmelerle iki kesimin Kudüsle ilgili beklentilerini kavrayan ve dünyanın dörtbir yanındaki insanlar için statüsünü koruyan bir çözüm üzerinde anlaşmaya varacaklarına inanıyoruz.

Uyuşmazlıklar insanlar tarafından yaratılır, yürütülür ve sürdürülür ve yine insanlar tarafından sona erdirilir. Sadece İsrail ve Filistinliler için önem taşıması değil Amerika ve uluslararası topluluğun çıkarına olduğu için bu çabalarımızda ısrar edeceğiz”.

XS
SM
MD
LG