Alman Die Zeit gazetesinin Ortadoğu baş editörü Michael Thumann Türkiye’deki siyasi kutuplaşmayı “elitlerin iktidar kavgası” olarak nitelendirdi.
Die Zeit gazetesi Ortadoğu baş editörü ve Transatlantik Akademisi uzmanı Michael Thumann, Wilson Merkezi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’de muhafazakarlarla Kemalistler arasındaki siyasi çekişmeyi değerlendirdi.
Alman uzman bir tarafta eski iktidar sahipleri Kemalistler, elit kesimler, laiklik yanlıları olduğunu; diğer tarafta iktidarı yeni devralan, büyük ölçüde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin temsil ettiği muhafazakâr, genelde Anadolulu, nispeten daha yoksul ve dışlanmış kesimler bulunduğunu söyledi.
Thumann, Türkiye’de bir iktidar kavgası yaşandığını öne sürdü. Michael Thumann bu iki kesim arasında “ekonomik zenginlikler, halkın gönlü ve siyasi iktidar” için bir mücadele bulunduğunu söyledi.
2007 yılından bu yana İstanbul'da yaşayan Thumann, Arap dünyasındaki İslamcı akımları değerlendirirken AKP’nin İslamcı bir parti olmadığını söyledi. Thumann, “AKP’nin, Türk milliyetçileri, reform yanlısı liberaller, dindar işadamlarından oluşan muhafazakar güçlerin bir mozaiği” olduğunu belirtti.
Thumann, 1980’li yıllardaki ekonomik reformların ardından iktidardan dışlanmış kesimlerin zenginleşmeye başladığını, bu kesimin şimdi iktidarı geleneksel elitten devralmaya başladığını belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yükselişini, “dışlanmış kesimlerin adamının merkeze ulaşması” olarak tanımlayan Thumann, “AKP iktidarı sevmeyi öğrendi” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005 yılına kadar reformlara öncelik verdiğini söyleyen Thumann, tek başına iktidar olan, daha sonra Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle Çankaya’ya da çıkan siyasi hareketin, Kemalistler tarafından kurulan son derece merkeziyetçi sistemi devralmaya başladığını söyledi.
Die Zeit gazetesinin Ortadoğu baş editörü Michael Thumann, Çankaya, Genelkurmay Başkanlığı ve Yargı şeklinde kurulan denge ve denetim mekanizmasının etkisiz hale gelmeye başladığını savundu.
Muhalefetin bölünmüş olduğunu kaydeden Thumann, ana muhalefet partisi “Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Sosyal Demokrat bir parti olmasına rağmen alt tabakaların veya işçilerin kaygılarına eğilmediğini, elitlere hitabeden, milliyetçi – bazen batı karşıtı – bir söylem içinde olduğunu” iddia etti.
Thumann “Bence Türkiye’deki elitler arasındaki bu çatışma, uzun zamandır süren sosyolojik bir değişim ve Türk siyaset sistemindeki bozukluktan kaynaklanıyor. Yeni iktidar eski sistemi benimsemeye başlıyor. AKP hükümeti, gücünü, Kemalistlerin kendi üstünlüklerini korumak amacıyla inşa ettiği kurumlardan alıyor” diye konuştu.
Thumann, bölge ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’de basın özgürlüğünün göreceli olarak daha güçlü olduğunu, Türkiye’de çok seslilik bulunduğunu söyledi. Alman uzman Başbakan Erdoğan’ın eleştiriden hoşlanmamasını eleştirdi. Medya - hükümet ilişkilerindeki sorunların yeni olmadığını belirten Thumann, Türkiye’de basınla iş çevreleri arasındaki bağı engelleyen yasalara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Alman uzman siyasi çekişme neticesinde seçmenlerin giderek daha da rahatsız olduğunu, son anketlerde kararsız seçmenlerin sayısındaki artışın bu şekilde açıklanabileceğini belirtti.
