Erişilebilirlik

Türkiye'de Dini Azınlıkların Durumu Tartışılıyor


Başbakan Erdoğan’ın Washington ziyareti sırasında Başkan Obama’nın Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması çağrısında bulunması ve Fener Rum Patriği Bartolomeos’nun Amerikan CBS televizyonunda yayınlanan mülakatı Türkiye’de dini azınlıkların durumunu yeniden gündeme getirdi.

Dünyanın en önemli Hıristiyan liderlerinden biri olan Fener Rum Patriği Bartolomeos İstanbul’da yaşıyor, Türk vatandaşı. 20’nci yüzyılın başında mübadele, 1955 yılındaki 6-7 Eylül olaylarının ardından Türkiye’de yaşayan Rum Ortodoksların sayısı 2500’e düştü.

Amerikan CBS televizyonunda yayınlanan mülakatında Fener Rum Patiği Bartolomeos, Türkiye’de Rumlar’a ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıldığını öne sürdü. Bartolomeos’un Yunanistan’a neden dönmediği sorusuna verdiği yanıt Türkiye’de sert tepki gördü. Bartolomeos’un “çarmıha geriliyoruz” nitelemesi üzerine Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Patriğe destek veren bir açıklama yayınlarken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu nitelemeyi “talihsiz” bulduğunu söyledi.

Bartolomeos’un açıklamasının ardında Heybeliada Ruhban okulunun açılmaması yatıyor. Sorun şu: Rum Ortodoks Kilisesi’nin Patriği Türk vatandaşı olmak durumunda; Ruhban okulunun kapalı olması neticesinde de, kilise, dini liderlerini yetiştiremiyor. Ruhban okulu 1971 yılında kapatılmıştı.

Diyakoz Doratheos yaşı ilerleyen papazların yerine genç papaz yerleştirilmesinin giderek zorlaştığını vurguluyor.

Diyakoz Doratheos, “Her kilisenin kendi papazı olması gerekir; bir bebeğin vaftiz edilmemesi veya ölen birinin ardından bir rahibin dua etmemesi düşünülemez,” diyor.

Başkan Barack Obama, Nisan ayında Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada da bu konuyu gündeme getirmişti.

Başkan Obama, “din ve ifade özgürlüğü daha güçlü ve canlı bir sivil topluma yol açar; bu da devleti güçlendirir. Bu yüzden Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması hem Türkiye’nin içine hem dışına önemli bir mesaj olur,” diye konuştu.

Obama Heybeliada Ruhban okulunun açılması çağrısını Başbakan Erdoğan’ın Washington ziyareti sırasında da yineledi.

Ruhban okulunun açılması konusu, Avrupa Birliği’nin de gündeminde. Avrupa Halk Partisi Genel Başkanı Wilfred Martens bu konudaki gelişmeleri yakından izlediklerini söyledi. Marten, “Bu gerçekten önemli bir konu; ama sembolik açıdan da önemli. Ruhban Okulu açılabilirse bu Türkiye’de temel bazı şeylerin değiştiğini gösterir. Dini özgürlük temel bir haktır,” diyor.

Aslında, bir devlet üniversitesinin bünyesine alınması durumunda Ruhban Okulu’nun açılması için bir engel yok. Ancak Patrik Bartolomeos bu öneriyi kabul etmiyor. Patrik, Ruhban Okulu’nun, rahiplerin eğitilmesindeki özel konumu nedeniyle devlet üniversite sistemine alınamayacağını savunuyor.

Metropolit Gennadios ise anlaşmazlığın temel haklarla ilgili olduğunu söylüyor. Gennadios, “okulumuzun eskiden olduğu gibi açılmasını istiyoruz. Bu bir tıp veya mühendislik fakültesi değil. Bu, hem İstanbul’daki toplumumuz için hem de dünyadaki kiliselerimize rahip yetiştirilmesi için açılan bir okuldur,” şeklinde konuşuyor.

Pew Vakfı tarafından bu ay yayınlanan dini kısıtlamalar raporunda Türkiye 14’ncü sıradaydı. Listenin başında Suudi Arabistan, İran, Özbekistan ve Çin yer alıyordu.

Dini özgürlük, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için de zorunlu bir koşul. Gözlemcilere göre, dini özgürlüklerle ilgili son tartışma, Türkiye’nin üyelik sürecinin önünde önemli bir engel oluşturuyor.

Haberi sağ üst köşedeki MP3 bağlantısına tıklayarak dinleyebilirsiniz.

XS
SM
MD
LG