Ekonomide kötü başlayan 2009 yılı, kimi Avrupa ekonomileri için olumsuz verilerle, Çin ve Hindistan gibi bazı ekonomiler için ise olumlu verilerle tamamlanıyor. Peki 2009 Türkiye ekonomisi için nasıl geçti?
Bu soruyu İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kerem Alkin'e yönelttik. Amerika'nın Sesi Türkçe Yayın Bölümü'nün sorularını yanıtlayan Alkin, 2009 yılının sadece Türkiye için değil, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler arasında ortalama büyüme hızını yüksek tutan ama bununla birlikte bu büyüme süreci içinde belli ölçüde dış finansman kaynağına ihtiyaç duyan ülkeler için çok zor bir yıl olduğu görüşünde.
Prof. Dr. Alkin, küresel krizin bir ölçüde çıkış nedeni olarak küresel likiditedeki genişlemenin görüldüğünü hatırlatıyor. Alkin, bu durumdan, aralarında Türkiye'nin de olduğu bazı ülkelerin çok büyük oranda yararlandığını; özellikle Türkiye'nin 2004, 2005 ve 2006 büyümelerinde bu küresel likidite girişi ve doğrudan sermaye yatırımlarındaki hareketliliğin etkisinin çok büyük olduğunu söylüyor. Alkin, bu sermaye hareketlerinin belli ölçüde yavaşlamasının 2009'u Türkiye için daha zor bir haline getirdiğini de vurguluyor.
Kerem Alkin, Türkiye'de yerel seçimlerden sonra büyüme öngörüsünün eksi 3.6 olarak revize edildiğini hatırlatarak, daha sonra aynı rakamın yeni ekonomi yönetimi altında eksi 6 olarak düzeltildiğini de belirtti.
Prof. Dr. Alkin, geçtiğimiz günlerde Dünya Bankası'nın bir kamuoyu anketinde Türkiye'nin ekonomik krizi en hızlı atlatan ülkelerden birisi olduğu sonucunun çıktığını hatırlattığımız sorumuzu ise şöyle yanıtladı:
"Türkiye, her ne olursa olsun insan kaynakları açısından eğitimli genç nüfusu ve halkı da mücadeleye alışık bir toplum olması nedeniyle küresel krizden kaynaklanan etkiyi birçok sebepten daha hızlı atlatabilme potansiyeli olan bir ülke. Bu bir gerçek. Fakat Türkiye bunun yanı sıra 2004-2008 döneminde aynı zamanda dünya ekonomisiyle entegre olmuş bir ekonomi olma özelliğini de kazandı. Bunun olumlu etkileri olduğu gibi olumsuz etkileri de oldu. Olumsuz etkilerden birisi 2004-2008 yılları arasındaki büyümede yurt dışından kaynak kullanmaya alışmış bir ülke. 2009'da bu kaynak girişi durunca yavaşladık. Bir de bu dönemde yurt dışından yüksek miktarda ithalat yapmaya alışmıştı. Bunun etkisini de gözardı etmemek lazım."
"Türk Ekonomisi Krizin Başında Su Kaynattı"
Kerem Alkin, Türk ekonomisinin tıpkı bir araba gibi krizin başında su kaynattığını; arabanın kenara çekilip tamir edildiğini ve şu anda otomobilin tekrar yola devam etmeye hazır olduğunu söylüyor.
Alkin, Türkiye krizin ilk etkilerini atlatırken diğer yandan Doğu Avrupa ülkeleri ve Yunanistan’ın daha fazla tökezlediğine şahit olacağımızı öngörüyor. Türkiye’nin ise 2010 yılına krizin etkilerini biraz daha geride bırakmış halde başlayacağını vurguluyor.
Prof. Dr. Kerem Alkin’le söyleşimizin tamamını sağ üst köşedeki bağlantıyı tıklayarak dinleyebilirsiniz.
