Erişilebilirlik

Fehriye Erdal'a 2 Yıl Tecilli Hapis Cezası


Belçika yargısı 1999’dan bu yana karardan karara, mahkemeden mahkemeye sürüklenen ve kelimenin tam anlamıyla içinden çıkılmaz hale gelip yılan hikayesine dönüşen DHKP-C davasında kararını verdi. Brüksel Temyiz Mahkmesi duruşma salonunu çınlatan alkışlardan da anlaşılabileceği gibi verilen karar Sabancı Center suikastı zanlılarından ve halen firarda olan Fehriye Erdal ve DHKP-C lehine oldu.

Mahkeme Erdal’a 2, örgütün önde gelen isimlerinden Musa Asoğlu’na 3, Kaya Saz’a da 2 yıl tecilli hapis cezası verdi. Erdal açısından bu ceza pek fazla bir şey ifade etmiyor. Bunun nedeni ise Erdal’ın, 2006’da Belçika gizli servisinin sıkı denetimindeyken sırra kadem basmış ve halen de yakalanamamış olması.

Bu üç isimle birlikte yargılanan Bahar Kimyongür, Şükriye Akar ve Zerrin Sarı için ise beraat kararı çıktı. Daha önce dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e yönelik protesto eylemi yapan ve bir dönem DHKP-C’nin Belçika’daki sözcülüğünü de yürüten Kimyongür davanın bu aşamada durup durmayacağından emin değil. Kimyongür, Federal Savcı’nın bu aşamada davayı bir üst mahkemeye taşıyabileceğine dikkat çekti. Federal Savcılık bugüne kadar DHKP-C’nin bir terör örgütü, üyelerinin de terörist oldukları tezini işliyordu. Bu görüş daha önce bazı mahkeme kararlarıyla da desteklenmişti. Ancak Brüksel Temyiz Mahkemesi tarafından verilen karar DHKP-C üyelerini "çete üyesi" konumuna indirgeyerek bir bakıma bu örgütü de aklamış oldu.

Gelinen aşamada insan bu karar için niye 10 yıl beklendiğini sorgulamadan edemiyor. DHKP-C üyelerinin avukatlarından Jan Fermon’a göre bunun tek sorumlusu var. Fermon, savcılığın bu davayı yapay olarak şişirerek terörizm davası haline sokmaya çalıştığını bu yaklaşımın da 10 yılın kaybedilmesine neden olduğu görüşünü savunuyor.

Kararın yarattığı bir ilginç durum da söz konusu. DHKP-C hem ABD hem de Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak görülüyor. AB'nin hazırladığı ve altı ayda bir güncelleştirdiği terör örgütleri listesinin altında Belçika’nın da imzası var. Gelinen nokta ise Belçika hükümetiyle Belçika yargısının oldukça hassas olan bu konuda birbirlerinin tam tersi yaklaşım içinde olduklarını ortaya koyuyor.

Güven Özalp'in haberini sağ üst köşedeki bağlantıdan dinleyebilirsiniz.

İlgili bağlantılar

XS
SM
MD
LG