Washington’daki temaslarının ikinci ve son gününde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Amerikan Alman Marshall Fonu adlı düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada iç ve dış gelişmeleri değerlendirdi ve hükümetinin politikalarını savundu.
Erdoğan, son iki ay içinde Amerikan basınında sıkça ele alınan “Türkiye yüzünü doğuya mı dönüyor” sorusunu değerlendirdi. Türkiye’nin politikasındaki değişikliğinin “eksen kayması” olarak nitelenemeyeceğini belirten Erdoğan, “Dış politika anlayışımızda asla bir eksen kaymasının söz konusu olmadığını bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Kimse bu konuda gerek içeride, gerek dışarıda farklı gayretler içine girmesin. Yaşanan bir eksen kayması değil, tam tersine, Türkiye’nin dış politikasının normalleşmesidir” dedi. Erdoğan Türkiye’nin Doğu’nun Batı’yı, Batı’nın da Doğu’ya daha iyi anlayabilmesi yolunda bir köprü vazifesi gördüğünü belirtti.
Başbakan Erdoğan Türkiye’yle Amerika’nın dış politika gündeminin büyük ölçüde örtüştüğünü söyledi. Erdoğan, Türk Amerikan ilişkilerinin “model ortaklık” olarak nitelenmesinin “stratejik ortaklığın” ötesinde bir kavram olduğunu belirtti.
Ancak Erdoğan İran’ın nükleer programı konusunda uluslararası toplumun yaklaşımını tam olarak paylaşmadığını da yineledi.
Erdoğan İran’ın nükleer silah geliştirdiğine dair bir işaret bulunmadığını; bölgede başka ülkelerin nükleer silah programı konusunda farklı bir yaklaşım sergilendiğini ve bu yaklaşımı adil bulmadıklarını söyledi. Erdoğan, İran konusundaki açıklamalarında Amerika’yla ters bir konuma düşmeyeceklerini de belirtti.
Konuşmasında terörle mücadele alında iki ülke arasında yapılan işbirliğinden övgüyle söz eden Başbakan Erdoğan, Amerika’nın Türkiye’ye verdiği desteği “takdirle karşıladığını” vurguladı.
Başbakan Erdoğan Amerikan Alman Marshall Fonu’nda yaptığı konuşmada iç meseleleri de değerlendirdi. Hukuk dışı örgütlenmeler nedeniyle Türkiye’nin geçmişte çok ciddi bir tehdit altında olduğunu belirten Erdoğan, “Eğer, çetelerle, mafyayla, hukuk dışı örgütlenmelerle mücadele etmeseydik, ne ekonomide, ne iç ve dış politikada, ne de demokratikleşmede bugün ulaştığımız seviyeye ulaşamazdık” dedi. Erdoğan, konuşmasında ayrıca “kişi suçu ispatlanana kadar masumdur” mesajını da verdi. Erdoğan, “Hiç kimse, aksi ispatlanıncaya kadar suçlu sayılamaz. Buna da saygı duyuyoruz ve herkesin de buna saygı duyması gerekir” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasında Washington’da Türkiye’de basın özgürlüğü konusunun sorgulanmasını da eleştirdi. “Bir holdinge vergi cezası verilmesinin basın özgürlüğüne darbe olarak yorumlanmasına” karşı çıkan Erdoğan Türkiye’nin en özgür dönemlerinden birini yaşadığını savundu.
Erdoğan, “Türkiye, tarihinin en büyük demokratik açılımlarını bizim dönemimizde gerçekleştirmiş, ifade özgürlüğü en geniş anlamıyla bu dönemde hayata geçmiştir. Yasakların kalktığı bir dönemdir bizim dönemimiz. Basın, tarihinin en özgür dönemlerinden birini yaşamaktadır” diye konuştu.
Hükümetin “demokratik açılım” girişimini de savunan Erdoğan bunun “bir devlet projesi olduğunu; muhatabının da halk olduğunu” kaydetti. Alman Amerikan Marshall Fonu’ndaki konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan Washington’daki temaslarını tamamladı ve Meksika’ya hareket etti.
Haberin tümünü dinlemek için sağ üst köşedeki MP3 bağlantısına tıklayabilirsiniz.
