Erişilebilirlik

12 Kasım Amerikan Basınından Özetler


Christian Science Monitor Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi adlı kitabıyla ilgili bir röportaja yer veriyor. Pamuk, röportajda Türkiye’deki siyasi ve sosyal gelişmeleri şöyle yorumluyor:

“Türk aydınları, mevcut siyasi durumu, İstanbul burjuvazisinin Anadolu burjuvaziyle çatışması olarak görüyor.. Bu bir ölçüde doğru, ama ben yaşananlara toplumsal değil vicdani açıdan bakıyorum. Bugün olanlar, daha açık, daha özgür, daha demokratik ve daha eşitlikçi bir toplumun, eski muhafazakâr modernizm ile çatışmasıdır. Batı yanlısı eski tutucu aydınların kendi sorunlarını çözebilmeleri için, bütün ülkeye daha fazla ifade özgürlüğü ve daha fazla demokrasi verilmesi düşüncesini kabullenmesi gerekir. Benim açımdan Türkiye’deki asıl sorun siyasi kültürün hoşgörüsüzlüğüdür.Bu sadece laik kesim için değil Anadolulu İslamcılar için de geçerli.”

Boston Globe Fort Hood askeri üssünde 13 kişiyi öldüren Binbaşı Nidal Malik Hasan’ın İslamcı militanlarla ilişki kurmasının göz ardı edildiğini savunuyor. Gazete, Hasan’ın mesleki açıdan yetersiz olduğunu da öne sürüyor:

“Amerika’nın İslamiyet’e değil, teröre savaş açtığı konusunda Müslümanları ikna etmeye çalıştığı bir dönemde yetkililer, sırf Müslüman olduğu için Binbaşı Hasan’a karşı bir önlem almaktan çekinmiş olabilirler. İki ayrı savaşın yol açtığı sıkıntıları yaşayan ordunun, askerlerin psikolojik ihtiyaçlarını karşılayabilmek için her psikiyatriste ihtiyaç duyması da gereken önlemlerin alınmamasında etkili olmuş olabilir. Böyle bir gerekçe belki mazur görülebilir ancak siyasi gerekçelerin mazur görülecek bir tarafı yok. Askerlikte de, sağlık hizmetlerinde de meslektaşların birbirlerini kayırmasına sık rastlanır. Ancak Hasan’ın böyle bir iltiması hak etmediği ortada.”

Los Angeles Times yabancı ülkelere yapılan yardımların Amerika’nın güvenliği açısından büyük önem taşıdığını ancak bu yardımların hala Soğuk Savaş koşullarına göre yapıldığını ileri sürüyor:

“Yabancı ülkelerdeki yoksulluk, açlık ve hastalık gibi sorunlar, istikrarsızlığa, huzursuzluğa ve teröre yol açıyor. Bu da Amerika’nın çıkarlarını ve Amerikalıları tehdit ediyor. İşte bu nedenle, dış yardımlar, askeri kuvvetten sonra Amerika’nın en önemli savunma yöntemini oluşturuyor. Ancak kalkınma yardımlarıyla ilgili kararlar, 25 ayrı kurum tarafından veriliyor. Bu kurumlar arasında güçlü bir koordinasyon bulunmuyor. Ayrıca, genel bir siyasi yönlendirme eksikliği yaşanıyor. Dolayısıyla yardımlar bazen iki kere yapılıyor ve önceliklerin belirlenmesinde hatalar yapılıyor. Hedeflerdeki bu belirsizliğe ek olarak, geçen yıl 26 milyar doları bulan kalkınma yardımlarının ne ölçüde amacına ulaştığını denetleyecek bir sistem de bulunmuyor.”

USA Today gazetesi kaçak göçmenlerin de sağlık sigortası kapsamına alınması çağrısında bulunuyor. Gazete, bunun toplum sağlığını da ilgilendiren bir konu olduğu görüşünde:

“Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen sağlık reformu tasarısı ile Senato gündemindeki tasarı arasında önemli bir fark var. Temsilciler Meclisi, kaçak göçmenlerin kendi paralarıyla sağlık sigortasına dahil olmalarına olanak tanıyor. Ancak Senato’nun Mali İşler Komisyonu’nda kabul edilen tasarıda böyle bir madde yok. Temsilciler Meclisi’nin yaklaşımı sadece kaçak göçmenler için değil bütün toplum açısından daha sağlıklı bir yaklaşım. Ayrıca kaçak göçmenlerin ödeyecekleri primler, herkes için maliyetleri de düşürecektir.”

XS
SM
MD
LG