Tüm vatandaşların sigortalanması gerektiğini savunanlar, Amerika’da da, hükümetlerin herkesin sigortalanmasında aktif rol üstlendiği Avrupa ülkelerindeki gibi bir sigorta sisteminin olmasını istiyor. Amerikan sisteminde köklü değişime karşı çıkanlarsa hükümetin daha fazla rol üstlenmesinin Amerika’yı sosyalist bir ülke haline getireceğini belirtiyor. Avrupa’da her vatandaşın devlet tarafından sigortalandığı en eski sağlık sistemi, Almanya’da. 100 yıllık sistemden Alman vatandaşları oldukça memnun. Peki Amerika, Almanya’daki sağlık sistemini nasıl örnek alabilir?
Nerede olursa olsun herkes yaşamının bir noktasında doktora gider, acil sağlık sorunlarıyla karşılaşabilir. Ulf Geyersbach’ı, kızları Emma ve Milla’nın günlük bakımı daha çok ilgilendiriyor. Geyersbach’ın kızları, aile sigortası kapsamında. Geyersbach şöyle konuşuyor: “Sigorta kartınızı kullanıyorsunuz, o kadar. Çocuklar ücretsiz sağlık hizmeti görüyor. Düzenli kontrol, tedavi ya da reçeteli ilaçlar için ek ücret ödemiyoruz.”
Almanya’nın halk sağlığı hizmetleri sistemi dahilinde nüfusun yüzde 85’i gibi Geyersbach ailesinin de sigortası var. Birçok kişi, farklı sigorta şirketlerinden yararlanıyor. Herkes, maaşının belli bir kısmını sağlık hizmetleri için ödüyor. Genellikle işveren de aynı miktarda ödeme yapıyor. Primler ve hizmetler, hükümetin denetimi altında. Doktor muayeneleri, ilaç ve tedavi gibi temel masraflar karşılanıyor. Yetişkinlerin, bazı hizmetler için oldukça düşük bir ücret ödemesi gerekiyor. Sigorta, hastane masraflarını da karşılıyor. Alman halkına sunulan bir diğer seçenek de özel sigorta. Kamu görevlileri, serbest meslek sahipleri ve yılda 70 bin dolardan fazla geliri olanlar özel sigorta seçeneğinden yararlanabiliyor. Daha pahalı olan özel sigortada ücretleri, kişinin istediği hizmete göre değişiyor. Temel hizmetler için herkes aynı ücreti ödüyor ancak özel sigorta, bazı ek masrafları da karşılıyor. Özel sigortalar, daha rahat hastane odaları ve deneyimli doktorların uyguladığı tedavilerin yüksek masraflarını da karşılıyor. Almanya’da işsizler, emekliler ya da iş değiştirenler dahil herkesin sağlık sigortasına sahip olma hakkı var.
Berlin’deki Kızıl Haç Hastaneler Grubu’nun yöneticisi Doktor Thomas Kersting şöyle konuşuyor: “Almanya’daki mantık şu: sigortalıyım ve her an, hastalığım ne olursa olsun, çektiğim her türlü acı ya da zorluğun giderilmesi için derhal tedavi görme hakkım var.”
Almanya’da hükümetin kontrolundaki kamu sağlık sisteminin tarihçesi, 1800’lü yıllara gidiyor. Kamu ve özel sigortaların dahil olduğu ve hükümetin denetlediği bu karmaşık sistem, Alman vatandaşlarına çeşitli seçenekler sunuyor. Almanlar, sistemden memnun. Ancak sorunlar da yok değil. İki kademeli sağlık sisteminden şikayetçi olanlar da var. Bazılarına göre daha hızlı ve daha iyi hizmet alan özel sigorta sahipleri, daha sağlıklı. Maliyetin yükselmesi ve nüfusun yaşlanması, Alman sistemini zorluyor ve doktorları kaygılandırıyor.
Sistemden yararlanma hakkınız kısıtlanıyorsa elbette sistem gelecekte çok masraflı olabilir. Kısıtlamaların kaçınılmaz olduğu düşünülüyor. Maliyetlerin ve talebin arttığı, gelirin düştüğü bir ortamda sağlık hizmetlerinin nasıl dengede tutulacağı tartışılıyor. Ulf Geyersbach, hizmetlerin kısıtlanmasını istemiyor ve şöyle bir çözüm öneriyor: “Özel sigorta seçeneğinin tamamen kaldırılmasından yanayım. Özel sigorta sahibi küçük bir azınlığın imtiyazlı olduğu ve geri kalanımızdan daha iyi hizmet aldığı bir sistemin varolması için bir neden yok.” Ancak Geyersbach, özel sigortaların kaldırılmayacağını, çünkü bunun için gerekli siyasi irade olmadığını söylüyor.
Almanlar, toplumda dayanışmaya önem verdiklerini sık sık söylerler. Ulf Geyersbach da, bu duyguların güçlü olduğunu ancak maliyetin artması ve sigorta kapsamının daralması yüzünden gelecek nesillerin başının ağrıyacağını söylüyor.