Amerikalıların yaklaşık yüzde
65’inin özel sağlık sigortası var. Bu sigortaların doktor kontrollerinden
ciddi hastalıkların tedavisine kadar birçok sağlık hizmetini karşılaması
gerekirken, en kapsamlı sigorta sahipleri bile
çoğu kez ceplerinden ödeme yapmak zorunda kalıyor.
İki yaşındaki Aram Williams’ın ailesi, sınırlı
sigortalarla mücadele ediyor. Aile aynı
zamanda sağlık reformunun da ateşli savunucularından.
Ağabeyine ayak uydurmak için elinden geleni yapan iki yaşındaki
Aram Williams’ın bir yıl önce açık kalp ameliyatı geçirdiğine
inanmak oldukça zor. Aram’ın annesi Janere, grip tedavisi için
hastaneye gittiklerinde çok daha ciddi bir durumla karşılaştıklarını
söylüyor. Özellikle hastane masraflarını sigorta şirketinin karşılamasını
sağlamak çok zor olmuş. Williams şöyle konuşuyor: “Hastanenin
kabul etmesine karşın hastanede görevli bazı uzman doktorlar sigortamızı
kabul etmedi. Hesapta olmayan faturalar gelmeye başladı.”
Doktorunun Aram’a akciğerlerle ilgili
rahatsızlığı için hem iktidarsızlık, hem de bazı akciğer hastalıklarının
tedavisinde kullanılmak üzere onaylanan Viagra vermesi üzerineyse
durum daha da kötüleşti. Jarene Williams Aram’ın doktorunun, sigorta
şirketine, neden bu ilaca ihtiyacı olduğunu anlatan bir mektup yazdığını
ve raporlarla birlikte gönderdiğini anlatıyor. Ancak sigorta şirketi,
ilaç çok pahalı olduğu için başvuruyu reddetmiş. Sigortadan para
alamayan Aram’ın ailesi, ilaç için ayda 600 dolar ödemek zorunda
kaldı. Aile, yılda toplam 5 bin dolar da vizite ücreti ödüyor.
Aram’ın annesi, başlarına gelenleri açıkladıktan sonra sigorta
şirketi, ilacın maliyetini karşılamayı kabul etti. Ancak Aram’ın
artık bu ilacı kullanmasına gerek yok. Jarene Williams, “Sigortamız
olmasına rağmen toplam maliyetin bize düşen payını ödememiz gerekebilir.
Büyük borç altına girmemiz söz konusu, bu da bizi korkutuyor,”
diyor. Jarene en azından sigortalı oldukları için memnun, ancak
başka ailelerin kendileri kadar şanslı olmadığını biliyor. Jarene’e
göre Amerika’da iflasların yarısından çoğuna, tedavi masraflarını
karşılayamamak neden oluyor. Aram’ın ailesi ayrıca maliyetin artması
nedeniyle oğullarının sigorta kapsamı dışına çıkarılmasından
korkuyor. Jarene Williams bu nedenle sigorta şirketlerinin bazı aile
fertlerini kapsam dışı bırakmasını önleyecek sağlık reformunu
destekliyor. Williams, “Çok uğraşmak zorunda kaldık ancak sonunda
oğlumun hayatı kurtuldu ve gereken tedaviyi gördü. Amerika’da
başka ailelerin de aynı şekilde ihtiyaçları olan hizmete kavuşmalarını
istiyorum,” diye konuşuyor.
Birçok hasta ise ihtiyaçları olan
sağlık hizmetini alabilmek için sigorta şirketleriyle pazarlığa
oturmak zorunda kalıyor. Miami’deki Jackson Memorial Hastanesi’nde
görevli Doktor David Woolsey, birçok hastanın bu durumda olduğunu
söylüyor. Woolsey, “İşimin en güzel yanlarından biri, tam teşekkülllü
bir hastanede çalışmam. Burada, hastaların ihtiyacını karşılayacak
herşey mevcut. Ancak zamanımın çoğu, hastalara, neden ihtiyaçları
olan hizmeti alamayacaklarını, hizmetlerin maliyetinin ne olduğunu,
ne yapılması gerektiğini ancak yapılamayacağını anlatmakla geçiyor,”
diye konuşuyor.
Sağlık reformunu savunanlar, hastaların,
hayatlarını kurtaracak sağlık hizmetlerinden yararlanıp yararlanamayacaklarına,
paralarının yetip yetmeyeceğinin belirlediğini söylüyor. Reformun
amaçlarından biri, daha fazla kişiyi sigortalamak. Doktor Woolsey,
mevcut sistemde hastaların sağlık durumlarından çok, mali durumları
yüzünden kaygılandıklarını söylüyor. Bazıları, reformun sigorta
kapsamını genişleteceğinden şüpheli. Reforma karşı çıkan Judy
Smith gibileri, hükümetin özel sigorta şirketlerine baskı yapmasının,
şu anda sigortasından memnun olanların başına iş açmasından
korkuyor. Smith, “Olumsuz etkilenebiliriz. Eşim çalışıyor ve
işyerinin sağladığı sigorta güvencesini kaybetmek istemiyoruz,”
diyor. Kongre önümüzdeki haftalarda sağlık reformunu tartışmaya
devam edecek.