Amerikalı ve Taylandlı araştırmacılar, AIDS’e karşı geliştirilen
bir aşının ilk kez hastalığa yakalanma riskini
üçte bir azalttığını açıkladı. Deneme aşamasındaki aşı,
iki eski aşının karışımından elde edildi. 16 bin Taylandlı
denek üzerinde yapılan araştırma, aşının AIDS’e yol açan HIV’nin
bulaşma riskini yüzde 30 oranında azalttığını
ortaya koydu.
Tayland köylerinde yapılan deneyler, dünyanın
en ölümcül hastalığını yenme umutlarını arttırdı. 3 yıl
süren araştırma toplam 16 bin gönüllü denek üzerinde yapıldı.
Sonuç, yeni aşının AIDS’e yol açan HIV’nin bulaşma riskini
yüzde 30 azalttığını gösterdi. Dr. Supachi’ye göre bu bir dönüm
noktası. Dr. Supachi şöyle konuşuyor: “İlk defa bir aşının
enfeksiyon kapmayı önleyebileceğini görmüş olduk. Bu, gelecekte
yapılacak aşılar için bir başlangıç noktasıdır.”
Tıp dünyasında birçok kişi, iki
eski aşının karışımı olan bu yeni formülün işe yaramayacağını
düşünüyordu. Çünkü eski aşılar tek başlarına hastalığı
önlemede başarılı olamamışlardı. Ancak birlikte kullanıldıklarında,
bir aşı bağışılık sistemini virüse karşı harekete geçirirken,
diğeri bunun sonucunu güçlendiriyor. Gönüllü denekler AIDS’
karşı böyle önemli bir araştırmaya katıldıkları için memnun
ve umutlular.
Ancak deneyin AIDS hastalarına umut
verdiğini söylemek mümkün değil. Çünkü aşının HIV taşıyıcıları
üzerinde bir etkisi yok. Bu kişilerde, bağışıklık sistemini yok
eden virüse karşı birşey yapılamıyor. Bilimdamları Tayland’da
uygulanan aşının Afrika ya da Amerika’da görülen HIV üzerinde
etkili olup olmayacağını henüz bilmiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün
istatistikleri, 2007 yılında dünya çapında 33 milyon kişinin AIDS
hastası olduğunu gösteriyor. Amerika’nın Tayland Büyükelçisi
Eric John, bu ve benzeri araştırmaların AIDS’i önlemede çok önemli
olduğunu vurguluyor. John, “Birçok ülke HIV-AIDS salgınlarıyla
mücadele etmeye çalışıyor. Hatta Amerika ve Tayland’da bile hastalık
yine alarm veren seviyelere ulaşmaya başladı,” diye konuşuyor.
Büyükelçi daha fazla araştırma yapılması gerektiğini söylüyor
ve Tayland’daki çalışmanın gelecekteki çalışmalara öncülük
edebileceğini belirtiyor.