Erişilebilirlik

Avrupa Konseyi'nden Türkiye Azınlık Eleştirisi


Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg, 28 Haziran-3 Temmuz tarihleri arasında Türkiye’deydi. Ankara, İstanbul ve İzmir’de incelemelerde bulunan Hammerberg, ziyaretten elde ettiği bulguları iki ayrı rapora yansıttı. Raporlardan biri Türkiye’deki azınlık haklarıyla diğeri ise sığınmacılarla ilgili.

Azınlıklarla ilgili olan rapordaki ana mesaj Lozan Antlaşması’na odaklı. Hammerberg, Türk hükümetinin Lozan Antlaşması’nı son derece dar yorumladığını ve bu nedenle deTürkiye’de Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler dışında da azınlıklar olduğunu reddettiği düşünüyor. Komisere göre bu durum endişe verici. Türkiye ise Hammerberg’in Lozan’a yaklaşımını eleştiriyor. Ankara, bu antlaşmanın Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli olduğu, bu antlaşmada yer almayan ve Müslüman olan etnik gruplar için azınlık kavramının kullanılamayacağı görüşünü savunuyor.

Raportörün Türkiye’de azınlık gruplarına yönelik resmi sayısal veri olmadığını belirtip tahminlere dayalı verileri sıralaması da Ankara’nın pek hoşuna gitmeyen unsurlar arasında yer alıyor. Hammerberg’in rapora yansıttığı verilere göre Türkiye’de en fazla mensubu bulunan azınlık grubu Ermeniler. Raporda Kürt kökenlilerin sayısının 12 ile 15 milyon arasında olduğu belirtiliyor.

Anadilde eğitim verilmesi, azınlık dillerinin üniversitelerde öğretiminin sağlanması, azınlık gruplarının ifade özgürlüğü ve mülkiyet konusunda yaşadıkları sorunların aşılmasını sağlayacak önlemler alınması da raporda yer alan talepler arasında dikkat çekiyor. Komiser, Fener Rum Patriği’nin ekümenik sıfatını kullanmasına izin verilmemesini ve Patrikhane’ye tüzel kişilik verilmemesini de eleştiriyor.

Koruculuk sisteminin ve anti-personel mayınların kaldırılmasının da talep edildiği raporda, okullarda“Türküm” diye başlayıp “Ne Mutlu Türküm Diyene” ifadesiyle biten anda yönelik eleştiriler de var. Komiser, bu andın söyletilmesi konusundaki ısrarcı zorunluluğun endişe verici olduğu görüşünde.

Yine Hammerberg tarafından hazırlanan sığınmacılarla ilgili raporda ise Türkiye’den, Birleşmiş Milletler’in mültecilerle ilgili sözleşmesine koyduğu coğrafi çekinceyi kaldırması talep ediliyor. Bu konuda uluslararası standrtlarauyum isteyen Hammerberge’e Ankara’nın yanıtı ise“gerekli yasal çalışmaların tamamlanmasının ardından ve Avrupa Birliği’nin de maliyeti paylaşması şartıyla” bu çekincenin kaldırılacağı oldu.

Hammerberg tarafından hazırlanan raporlardaki tespitlerin önemli bir bölümü, Avrupa Birliği Komisyonu tarfından 14 Ekim’de yayımlanacak İlerleme Raporu’nda da karşımıza çıkacak.

XS
SM
MD
LG