Erişilebilirlik

11 Eylül Amerikan Basınından Özetler


New York Times Finlandiya eski cumhurbaşkanı Marti Ahtisaari’nin Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendiren bir makalesine yer veriyor. Ahtisaari, Türkiye’nin yaptığı reformlara rağmen, Avrupa’nın verdiği sözleri tutmadığını belirtiyor.

"Kıbrıs’ta varılacak bir uzlaşma, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki üyelik müzakerelerine yeni bir soluk getirebilir. Böyle bir gelişme, her iki tarafın da çıkarınadır. Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin canlanması, Avrupa’nın enerji güvenliği alanındaki çıkarlarına hizmet eder, Kafkasya ve Ortadoğu’da istikrara katkı sağlar. Türkiye de üyelik için kalan koşulları yerine getirirse, daha açık bir toplum olur. İslam ile demokrasinin uyum içinde yaşayabildiğini gösterir. 1999 yılında Helsinki’de soğuk bir kış gününde Avrupalı liderler, Türkiye’nin adaylığını kabul ederken diğer aday ülkelere uygulanan kriterlerin geçerli olacağını açıklamıştı. 10 yıl sonra belirsizlik hala sürüyor. Bu durum sadece Türkiye’nin kaderini değil, Avrupa Birliği’nin inandırıcılığı da tartışmalı duruma getiriyor."

Washington Post
İran’ın nükleer programını sürdürme kararının ardından yaptırımların gündeme gelmesini istiyor. Gazete, Tahran’ın diyalog çağrılarına kapıyı kapattığını savunuyor.

"Elbette kamuoyu önünde müzakere seçeneğini dışlamanın bir gereği yok. Ancak Obama yönetimi, diyalog çağrısına anlamlı bir cevap verilmezse, yaptırımların gündeme geleceğini açıklamıştı. Şimdi yönetimin bu sözünü tutup tutmayacağını göstermesinin zamanı geldi. Rusya, İran’a benzin ve silah satmaması konusunda ikna edilebilecek mi? İran’ın en önemli ticaret ortağı olan Avrupa, ihracatı ve yatırımları durduracak mı? Bu tür yaptırımlar sonuç vermeyebilir. İran’ın nükleer programını durdurma konusunda en büyük umut, Hamaney rejiminin bir iç ayaklanma ile devrilmesidir. Ancak Obama yönetimi İran’a daha fazla baskı yapamazsa, Ahmedinecad’ın konumunu daha da güçlendirmiş olacaktır."

USA Today
11 Eylül saldırılarının sekizinci yıldönümünde, Usame bin Ladin ve Ayman el Zevahiri’nin hala yakalanamadığını hatırlatıyor. Gazete, bu iki ismin mutlaka adalete hesap vermesi gerektiğini vurguluyor.

"El Kaide’nin durumu ne olursa olsun, örgütün liderlerinin yakalanmasının önemi göz ardı edilmemelidir. 11 Eylül saldırılarının sorumlusu Bin Ladin’dir. Onun hala yakalanmamış olması, potansiyel teröristler için adaletten kaçmanın mümkün olduğunu kanıtlayan bir durumdur. Bu nedenle Bin Ladin, amansız bir biçimde izlenmelidir. Bin Ladin’in öldürülmesi veya yakalanması, aşırı İslamcılar için karizmatik bir liderin kaybı anlamına gelecektir. 11 Eylül saldırılarında ölen yaklaşık üç bin kişi için adaletin yerine getirilmesi anlamına gelecektir. Amerikan halkı açısından bakıldığında ise, Amerika’ya saldıran herkesin, dünyanın öbür ucuna da kaçsa, kurtulamayacağı anlamına gelecektir."

Los Angeles Times
11 Eylül saldırılarının ardından başlayan Afganistan savaşının sekiz yıldır sürdüğünü kaydediyor. Gazete, savaşın gerekliliği konusunda kamuoyunda ciddi şüpheler oluştuğuna dikkat çekiyor.

"Obama, Afganistan’da farklı stratejik seçenekler arasından tercihini yapmalı ve bunu kamuoyuna açıklamalıdır. Afganistan savaşının niçin sürmesi gerektiğini veya teröristlerin barındığı Yemen ve Somali gibi ülkelere karşı niçin savaş açılmadığını anlatmalıdır. Eğer Obama, Afganistan’daki asker sayısının artırılmasını isterse, işi daha da zorlaşacak. Bu durumda, stratejik hedeflerini, bu hedeflere nasıl ulaşacağını, bunun maliyetini, ne kadar süreceğini ve başarı kıstaslarını da anlatması gerekecek."

XS
SM
MD
LG