Erişilebilirlik

Türk Sanıklar Suçlarını Kabul Etti


Büyük bir operasyon kapsamında Eylül 2007’de tutuklanan ve Alman kamouyunda ‘Sauerland Grubu’ olarak tanımlanan terör hücresi üyelerinin yargılanması Nisan ayında başlamıştı. Almanya'da Amerikan üslerine bombalı saldırı yapmayı planladıkları öne sürülen ve aralarında iki Türk kökenli sanığın da yargılandığı davada önemli bir gelişme yaşandı.

Almanya'da son yılların belki de en kapsamlı terör davasında, sonradan Müslüman olan iki Alman genciyle, Türk asıllı Alman vatandaşı Adem Yılmaz ve Türk vatandaşı Atilla Selek isimli sanıklardan oluşan grup, duruşmanın başından bu yana mahkeme heyeti ile iletişime girmeyi, yargıç ve savcının sorularını yanıtlamayı red etmiş, özellikle de Adem Yılmaz kışkırtıcı tavırları ile dikkati çekmişti. Örneğin mahkeme kurulu salona girdiğinde yerinden kalkmayan Yılmaz, bir başka duruşmada da baş hâkime hakaret ettikten sonra, saygısız davranışlardan dolayı iki haftalık disiplin cezası almıştı.

Ancak son günlerde tavır değiştiren zanlılar, önce savcıya toplam 1000 sayfalık itirafta bulundular, bugün de sürpriz bir şekilde mahkeme önünde kendilerine yönelik tüm suçlamaları kabul ettiklerini söylediler. ‘İslami Cihad Birliği’ adlı radikal dinci örgütün Almanya hücresini kurmakla suçlanan Yılmaz ve diğer tutukluların, Ramstein Hava Üssü, Frankfurt Havalimanı ve Amerikan askerlerin gittiği diskoteklere bomba yüklü araçlarla eylem hazırladıkları iddia ediliyor.

Zanlılar, 12 fıçı içinde 730 kilogram hidrojenperoksit madde ile yakalanmıştı. Saldırı planlarını ayrıntılı olarak anlatan zanlılar, ‘İslami Cihat Birliği’ adlı terör örgütünün Afganistan ve Pakistan'daki kamplarında eğitim gördüklerini, Almanya’daki ABD tesislerine yönelik saldırı düzenleme kararını da orada aldıklarını açıkladılar.

Terör hücresinn lideri olduğunu söyleyen sonradan Müslümanlığı seçen Fritz Gelowicz, Özbekistan’da kurulan İslami Cihat Birliği’nin El Kaide'yle yakın bağlantıları olduğunu, bu nedenle ABD’nin hedef alındığı öne sürdü. Afganistan ve Pakistan’da Amerikan askerlerine yönelik saldırı olanakları kısıtlı olduğu için Almanya’yı seçtiklerini belirten zanlı, burada en yüksek sayıda ölüme yol açabilecek ve ses getirecek bir eylem planladıklarını, bunu da cihadın bir parçası olarak algıladıklarını aktardı.

Öte yandan Atilla Selek’in ifadesinde, bombalar için gerekli olan fitilleri Milli İstihbarat Teşkilatı MİT ile işbirliği yaptığı öne sürülen Mevlüt K.’nin sağladığını iddaa etmesi dava gündemine bomba gibi düştü. Attila Selek savcılığa verdiği yazılı ifadede, Mevlüt K.’nin, Sauerland Grubu üyelerini yönlendirdiği ve terör eylemini de koordine ettiğini savunuyor.nAlman medyasına yansıyan ayrıntılara göre, Milli İstihbarat Teşkilatı MİT, Alman yetkililere, Mevlüt K.'nin 2002 yılına kadar kendi adamı olarak çalıştığını gayri resmi doğruladı, ancak Sauerland terör hücresinin oluştuğu dönemde MİT'le herhangi bir bağının bulunmadığını da bildirdi. Mevlüt K.’nin iki yıla yakın bir süredir kayıplara karıştığı bildiriliyor. Zanlıların avukatları terör eylemi hazırlıklarının istihbarat servislerinin bilgisi altında yapıldığının kanıtlaması halinde müvekkilleri için ceza indirimi alabileceklerinden yola çıkıyorlar.

219 kişinin şahit olarak ifade vereceği davanın normal koşullarda en az iki yıl süreceğinden yola çıkılıyordu. Ancak davanın baş hâkimi bugünkü itiraflardan sonra, dava sürecinin hızlanacağını açıkladı.

XS
SM
MD
LG