Erişilebilirlik

22 Temmuz Amerikan Basınından Özetler


Washington Post İran’da siyasi krizin yoğunlaştığını yazıyor. Gazete, İran’daki iktidar mücadelesinin nükleer görüşmelere etkisi konusunda şu görüşlere yer veriyor:

"İran’ın nükleer programının hızla ilerlemesi nedeniyle Obama yönetimi, Tahran’la bir an önce diyaloga geçme konusunda kendisini baskı altında hissediyor. Yönetim, önümüzdeki birkaç ay içinde bir gelişme olmazsa, Güvenlik Konseyi’nden daha sert yaptırımlar çıkartmayı düşünüyor. Ne var ki bu takvim, İran’daki gelişmelere uymuyor. Ancak Tahran’daki iktidar mücadelesi müzakere veya yaptırım yöntemine kıyasla çok daha umut verici bir seçenek oluşturuyor. Obama yönetimi, İran’dan gelebilecek yapıcı önerilere açık olmalı, fakat Hamaney yönetimini güçlendirecek adımlardan da kaçınmalıdır. Obama, Amerika’nın barışçıl ve demokratik reform isteyenlerle aynı safta olduğunu ilan etmelidir. Eğer reformcular kazanamazsa, Cenevre’de yapılacak hiçbir görüşme başarılı olamaz."

Boston Globe İran’da devrimin önde gelen isimlerinin de yönetime karşı sesini yükseltmeye başladığını vurguluyor. Gazete, özellikle şu isimlere dikkat çekiyor:

"Eski cumhurbaşkanları Haşimi Rafsancani ve Muhammed Hatemi ile en ünlü din adamı Ayetullah Hüseyin Ali Muntezari’nin de açık bir biçimde yönetimin meşruiyetini yitirdiğini söylemesi şaşırtıcı bir gelişme oldu. Ortadoğu genelinden bakıldığında, geniş kitlelerin seçim sonuçlarına itiraz amacıyla gösteriler düzenlemesi zaten benzersiz bir olaydı. Ancak önde gelen din adamlarının ve siyasetçilerin yönetimi açıkça eleştirmesi bir dönüm noktası olabilir. Muntezari, İran halkının adil olmayan yönetimi görevden almasının dini bir hak olduğunu söyledi. Hatemi, seçim sonuçlarının referanduma götürülmesini istedi. Rafsancani, mevcut yöneticilerin hem meşruluğunu hem de dini açıdan yönetme yetkilerini kaybettiğini belirtti. Devrimin kadroları, şimdi devrime karşı çıkıyor."

Christian Science Monitor Hindistan ile Amerika arasındaki ilişkilerin büyük önem taşıdığını belirtiyor. Gazete, bu açıdan dışişleri bakanı Clinton’ın son Hindistan ziyaretini önemli bir adım olarak görüyor:

"Dışişleri Bakanı Clinton için dünyayı Obama’nın algıladığı biçimde yeniden şekillendirmek hiç de kolay bir iş değil. Ancak üç günlük Hindistan ziyareti, eski first lady’nin Obama tarzı bir küresel düzen oluşturmakta başarılı olduğunu gösteriyor. Bu ziyaret Hindistan’ın, Rusya ve Çin’e kıyasla Amerika ile ilişkilerini çok daha fazla derinleştirmek istediğini; Türkiye, Brezilya, Güney Afrika ve Endonezya gibi demokratik ülkelerin kurduğu tarzda bir ilişki kurmaya hazır olduğunu ortaya çıkardı. Obama’nın Afganistan’da istikrar sağlama çabaları açısından Hindistan, önemli bir yer tutuyor. Hindistan ise Çin’le olan rekabetinde Amerika’yı bir denge unsuru olarak görüyor. Bunlar, yeni başlayan ve uzun sürmesi beklenen bir stratejik ilişkinin çimentosunu oluşturuyor."

Los Angeles Times Harvard Üniversitesi profesörü Henry Gates’in, kendi evine girmeye çalışırken gözaltına alınmasını eleştiriyor. Gazete, polisin profesörü siyah olduğu için gözaltına aldığı iddiasını dile getiriyor:

"Profesör Gates 40 dolarlık kefaletle tahliye edildi. Emniyet müdürlüğü olaydan üzüntü duyduğunu açıkladı ve savcılık makamı Gates hakkındaki polise mukavemet suçlamasını geri çekti. Ancak mesele kapanmış sayılmaz. Yaşanan bu olay, siyahlar ile polisler arasındaki ilişkinin ne kadar gergin olduğunu ortaya çıkardı. Gates, 1994’te yazdığı bir kitapta siyah olmanın utanılacak bir şey olmadığını ama rahatsızlık yarattığını belirtmişti. “Bir salona girdiğimde, insanlar önce siyah olduğumu görüyor. Kim olduğumu veya edebiyatçılığımı fark etmiyor,” diye yazmıştı. Gates’in girmeye çalıştığı salon kendi evinin salonu bile olsa, bu durumun değişmediğini görüyoruz."

XS
SM
MD
LG