ABD ve Rusya Nükleer Silahlarını Azaltacak

Dünyanın en büyük iki nükleer gücünün liderleri, ülkelerinin nükleer silah stoklarını azaltma konusunda anlaştı. Başkan Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, ülkelerinin nükleer savaş başlıklarını ve bunları kullanan araçları mevcut düzeylerinden üçte bir oranında azaltan bir “ortak anlayış” belgesini imzaladı. Yasal yönden bağlayıcı bir anlaşma yıl sonuna kadar tamamlanacak.

Yeni anlaşma, 5 Aralık 2009’de süresi dolan ve START diye bilinen 1991 tarihli Stratejik Silahları Azaltma Anlaşmasının yerini alacak.

İki lider, nükleer güvenlik konusunda işbirliği öngören bir ortak açıklama da yaptı. Açıklama, tüm savunmasız nükleer malzemeleri koruma altına alma hedefine ulaşmada yardımcı olacak.

Başkan Obama, Amerika ve Rusya’nın, nükleer silahların yayılmasını durdurma ve kullanımını önlenmede diğer ülkelere örnek olmalarının önem taşıdığını söyledi.

Obama, “Bu silahlara sahip olmanın saygınlık kazandıracağı ya da hangi ülkelerin bu tür silahlara sahip olacağına karar vererek kendimizi koruyabileceğimiz görüşü bir hayaldir. Soğuk Savaşın sona ermesinden bu yana geçen kısa sürede Hindistan, Pakistan ve Kuzey Kore’nin nükleer denemeler yaptığını gördük. Köklü bir değişiklik olmazsa, önümüzdeki yıllarda nükleer silahların daha da yayılmayacağına gerçekten kim inanır?” şeklinde konuştu.

Başkan Obama, Amerika’nın, nükleer silahların yayılmasını önlemede kararlı olduğunu ve nihai hedef olarak nükleer silahlardan arınmış bir dünya istediğini söyledi. Obama, “Nükleer silahları azaltan ve nükleer malzemeleri güven altına almak için işbirliği öngören Amerikan-Rus anlaşmaları bu kritik hedeflere ulaşmada önemli adımlardır,” dedi.

Başkan, Amerika ve Rusya nükleer alandaki taahhütlerini sürdürürken diğer ülkelerin de yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamanın önem taşıdığını belirtti:

Obama, “Bu nedenle Kuzey Kore’nin nükleer güç olma ve İran’ın nükleer silah edinme çabalarına karşı çıkmada birlik olmalıyız,” şeklinde konuştu.

Başkan Obama, dünyanın en tehlikeli silahlarını güven altına almada tüm ülkelere sorumluluk düştüğünü vurgularken “Birlik olmayı başaramazsak, uluslararası hukuk yerini orman kanuna bırakır ve bu da kimsenin yararına olmaz” dedi.