Erişilebilirlik

Doğu Türkistan'da Tutuklamalar Artabilir


Washington’da Uygur Türklerinin hakları için çalışan avukat Nuri Türkel, Urumçi’deki olaylar şimdilik yatışmış görünse de daha fazla Uygur’un tutuklanmasından kaygı duyduklarını söyledi.

Doğu Türkistan olarak bilinen Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de yaşananlar, 1989 Tianenmen Meydanı’nda bastırılan gösterilerden bu yana en kanlı protesto gösterisi olarak hatırlanacak.

Washington’da avukat olan Uygur toplumu liderlerinden Nuri Türkel, Urumçi’de yaşanan olayların nasıl geliştiğini Amerika'nın Sesi'ne anlattı.

Türkel, 140 kişinin öldüğü gösterilerin barışçı olması için çalışıldığını, göstericilerin Çin bayrakları taşıdığını ve kötü niyetli olmadığını söylüyor. Türkel olayların yatışmış görünmesine rağmen daha fazla Uygur’un tutuklanmasından kaygı duyduklarını belirtti.

Urumçi’deki olayların geçmişi geçen ay Guandong’da yaşanan bir başka olaya uzanıyor. Çin’in Guandong vilayetinde bir fabrikada çalışan Uygur işçilerin iki Çinli kadına tecavüz ettiği söylentisi üzerine resmi kaynaklara göre en az iki Uygur Türkü öldürüldü. Uygurlara göre ölü sayısı çok daha fazla. Çinli yetkililerin bu olaya kayıtsız kalması da Urumçi’deki ayaklanmaya neden oldu.

Çin hükümeti yurtdışında yaşayan Uygurları kışkırtıcılıkla suçladı. Türkel, suçlamayı reddediyor.

Dünya Uygur Kurultayı başkanı, Uygurların lideri Rabiya Kadir Amerika’da yaşıyor. Türkel, yurtdışında yaşayan Uygurların Sincan bölgesinde böyle bir gösteriyi organize edecek iletişim sistemine sahip olmadığını söylüyor.

Peki bu ayaklanma devam eder mi? Bölgede telefon ve internetin kesildiğini ve olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığını belirten Nuri Türkel, gösterilerin bastırılmış olabileceğini düşünüyor.

Sincan’daki nüfusun yüzde 45’i Uygur Türkü. Uygurların Çinlilerle sorunları yeni değil. Türkel, Uygurların kültürel haklarını istediklerini vurguluyor.

Nuri Türkel'le Barış Ornarlı'nın yaptığı söyleşiyi sağ üst köşedeki bağlantıya tıklayarak dinleyebilirsiniz.

XS
SM
MD
LG