New York Times gazeteci Aslı Aydıntaşbaş’ın Kürt sorunuyla ilgili bir değerlendirmesine yer veriyor. Aydıntaşbaş, hükümetin siyasi temsil ve af karşılığında PKK’yı silah bırakmaya ikna etmeye çalıştığını yazıyor:
“Üst düzey hükümet yetkilileri, özel görüşmelerde PKK yöneticileri ile Iraklı Kürtler ve diğer aracılar üzerinden görüşmeler yapıldığını itiraf ediyor. Ancak Türkiye’nin bu çabalarının başarılı olabilmesi, Iraklı Kürtlerin ve bölgede denetimi elinde tutan Washington’un desteğine bağlı. Eğer Türkiye, PKK’nın meşru bir siyasi güç haline dönüşmesini sağlayabilirse, yeniden Kuzey Irak’lı Kürtlerin koruyucusu olabilir. Bu da Amerikan askerlerinin çekilmesinden sonra Kürtlerin güvenliği konusunda Washington’u rahatlatabilir. Eğer Obama, Türkiye’nin bu girişimine destek verirse, yönetiminin yurtdışındaki ilk ciddi başarını gerçekleştirebilir.”
Christian Science Monitor İran ve Çin’de hükümetlerin muhaliflere karşı büyük bir dijital savaş başlattığını belirtiyor. Gazete, getirilen yasakların kısa vadede etkili olabileceğini vurguluyor:
“Tıpkı su gibi, bilgi de akacak bir kanal bulur. Buna rağmen Çin ve İran hükümetlerinin aldıkları önlemler, dijital muhalefete karşı bir başarı sağlayabilir. Her iki ülkenin de yöneticileri, hem dijital çağın nimetlerinden yararlanmayı, hem de teknolojinin kendilerine karşı kullanılmasını önlemeyi amaçlıyor. Bu amaçlarını gerçekleştirmekte giderek daha da zorlanacaklar. Diktatörlüklere karşı yürütülen mücadelede, teknoloji, silahlar kadar tehlikeli olabilir. Buna rağmen her dijital özgürlük savaşı, başarılı olmayabilir. Çin ve İran, muhaliflerin birbirleriyle ve dünyayla iletişimini engelleyebilir. Ancak en azından bütün dünya, bu ülkelerde düşünceye uygulanan baskıyı görüyor.”
Washington Post gazetesi ise Obama’yı Küba’daki demokratik muhalefete yeterince destek vermemekle suçluyor. Gazete, Obama’nın Demokrasi Ödülü’nün kazanan Kübalı muhalif liderlerle görüşmemesini de eleştiriyor:
“Obama, Chavez’e ve Castro kardeşlere “sizinle birlikte çalışabiliriz” mesajı verirken, Küba’daki demokratik muhalefete de “size ayıracak zamanım yok” mesajı veriyor. Obama, Kübalı beş muhalefet liderinin Ulusal Demokrasi Vakfı’nın Demokrasi Ödülü’nü kazanmasıyla ilgili olarak da, sessizliğini eleştiren gazete haberlerinin ardından alelacele bir bildiri yayımladı. Ancak bunun muhalif liderleri tatmin edeceğini hiç sanmıyoruz. Tıpkı Venezuela ve Nikaragua’daki demokratik muhalefet gibi Kübalı muhalifler de Amerikan başkanının kendilerine destek vermesini bekliyorlar. Ancak Obama’nın dış politikası, en azından şimdilik, baskı görenleri değil baskı yapanları muhatap almaya odaklanmış durumda.”
USA Today, devlet tarafından kurtarılan bankaların yöneticilerine ödenecek maaş ve primlerin denetlenmesinin normal olduğu görüşünde. Ancak gazete, bu göreve getirilen Kenneth Feinberg’in işinin hiç de kolay olmayacağını kaydediyor:
“Vergi mükelleflerinin parasını alan şirketler, hükümetin de denetimini kabul etmek zorundadır. Aksi takdirde, bankalar vergi mükelleflerini aptal yerine koymuş olur. Ancak hükümet de banka yöneticilerine ne kadar ödendiği konusuna değil, hangi kriterlere göre ödeme yapıldığına odaklanmalıdır. Feinberg, doğru bir denge sağlamak zorundadır. Bir yandan yetenekli insanları çalıştıracak kadar yeterli ücret verilmeli, diğer yandansa ücret miktarının, kamuoyunda tepki toplamayacak düzeyde tutulması sağlanmalı.”