Avrupa Birliği liderleri iki gün sürecek zirve için Brüksel’de toplandı. Zirvede Avrupa Komisyonu Başkanı seçimi ve yeni Birlik Anlaşması'nı yürürlüğe sokma çalışmaları ele alınacak. Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso’nun yeniden adaylığını koyması bekleniyor. Zirvede ayrıca küresel ekonomik krizin tekrar yaşanmaması için Avrupa bankalarına yeni denetleme sistemi getirilmesi konusu da değerlendirilecek.
Son dönemde başı krizlerle fena halde dertte olan Avrupa Birliği liderleri iki günlük bir zirve için Brüksel’de bir araya geldiler. Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları üç konuda ortak adım atmaya çalışacaklar. Bunlardan ilki global ekonomik krizle ilgili. Avrupa Birliği liderleri banka sektörüne yönelik denetimleri sıkılaştırma amaçlı yeni önlemler üzerine kafa yoracaklar. Bu alanda üye ülkeler arasında aşılamayacak ciddiyette herhangi bir sorun bulunmuyor.
Zirvenin asıl ilgi çeken ve bir bakıma en medyatik konusu ise Avrupa Birliği Komisyonu’nun yeni patronunun kim olacağı. Aslında bu konuda da sürpriz beklenmiyor. Bunun nedeni ise mevcut Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun tek aday olması. Barroso son Avrupa Parlamentosu seçimlerinden zaferle çıkan merkez sağın hakim olduğu ülkelerin desteğini almış durumda. Sosyalistler ve Yeşiller durumdan pek memnun olmasa da Barroso’nun beş yıllık bir dönem için tekrar atanma ihtimali oldukça yüksek.
Barroso da göreve neden talip olduğunu Avrupa Birliği liderlerine gönderdiği bir mektupla açıkladı. “Kriz zamanlarında her zamankinden daha güçlü bir Avrupa Birliği’ne ve Komisyon’a ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullanan Barroso, kararın bir an önce verilmesinin gerektiğini de “Dünya Avrupa Birliği’ni beklemez” mesajıyla verdi.
Karşısında başka aday bulunmayan Barroso’nun bazı ülkelerin eleştirilerine rağmen liderlerin siyasi desteğini bu zirvede elde etmesi öngörülüyor. Atamanın ise yeni Avrupa Parlamentosu’nun temmuzda yapacağı toplantıya kalması gündemde.
Liderlerin bir başka görevi ise Avrupa Birliği’nin genişlemiş yapısının sağlıklı bir şekilde işlemesi için devreye girmesi gerekli olan Lizbon Antlaşması’nı referandumda reddeden İrlanda’nın ikna edilmesi olacak. İrlanda yeni bir referandum düzenlemek için Avrupa Birliği’nden bazı garantiler bekliyor. Dublin’in beklentileri ülkenin tarafsızlığı, vergi sistemi ve kürtaj konusundaki yasalara odaklanıyor. İrlanda hükümeti verilecek garantilerin bağlayıcı nitelikte olması konusunda ısrarcı davranıyor. İrlanda’nın bu garantilerin protokol haline getirilmesi yönündeki talebi ise şu ana kadar kabul görmüş değil.