New York Times, Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Almanya
Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye karşıtı tavrını yumuşattığını
yazıyor. Haberde, Merkel’in 690 bin Türk seçmeni kaybetmek istemediği
vurgulanıyor:
“Hıristiyan Demokratlar, Avrupa Parlamentosu
seçimlerini Eylül ayında yapılacak federal seçimlerin bir provası
olarak görüyor ve Merkel’in yeniden seçilebilmesi için her oya
ihtiyaçları var. Bu nedenle Merkel’in daha geçen aya kadar Türkiye’nin
AB üyeliğine açıkça karşı çıkmasına rağmen, Muhafazakar blok, seçim
kampanyasında Türkiye’nin üyeliği veya Avrupa Birliği’nin genişlemesi
konusunu öne çıkartmıyor. Ancak Türk seçmenlerin oylarına duyulan
ihtiyaç seçim kampanyası stratejisini değiştirse de, Merkel’in
Türkiye’ye karşı tavrında bir değişiklik yok. Merkel Türkiye için
“ayrıcalıklı ortaklık” formülünde ırar ediyor. Hıristiyan Demokratların
Avrupa Parlamentosu seçim bildirgesinde Türkiye’nin kadın erkek
eşitliği, azınlıkların korunması ve din özgürlüğü gibi konularda AB
kıstaslarını yerine getirmediği savunuluyor.”
USA Today, General
Motor’un iflas başvurusuyla şirket hisselerinin yüzde 60’ının devlete
geçtiğini hatırlatıyor. Gazete, GM’in kurtarılmasını ekonomik değil
siyasi bir karar olarak yorumluyor:
“AIG’nin batması, kredi
piyasalarında dünya çapında bir felakete yol açacak ve durgunluğa neden
olacak bir gelişmeydi. Bu nedenle hükümetin AIG’yi kurtarması bir
zorunluluktu. Ancak GM için bir zorunluluktan değil tercihten söz
edilebilir. Ayrıca GM’in kurtarılması, rakibi Ford açısından
bakıldığında adil olmayan bir durumdur. GM ve Chrysler’e akıtılan onca
paradan sonra, üç büyük otomotiv şirketi arasında en kötü bilançoya
Ford sahip olacak. Artık, sadece batmaları ekonomiye büyük zarar
verecek olan firmalar kurtarılmıyor. Vergi mükelleflerinin parası,
siyasi açıdan göz ardı edilemeyecek büyüklükteki firmalara da
akıtılıyor. Şimdi GM’in direksiyonuna oturan Obama, bir an önce bu
durumdan kendisini kurtarmalıdır.”
Christian Science Monitor ise
GM’in kurtarılmasının gerekli olduğunu savunuyor. Ancak gazete,
ekonomik koşulların düzelmesiyle birlikte devletin GM ile ilişkilerini
de kesmesi gerektiği görüşünde:
“GM ve Chrysler’in normal bir iflasa
girmesine izin verilseydi, Amerika’da durgunluk daha uzun sürer,
işsizlik daha da hızla artardı. Ancak Obama bu firmaların yeniden
organize olabilmeleri için, anlaşmalı bir iflası tercih etti. Böylece,
GM ve Chrysler’in gerçekten yaşayıp yaşayamayacağını görmek için zaman
kazanmış oldu. İşçilere ve yan sanayi kuruluşlarına alternatif
oluşturma imkânı tanıdı. Ancak ekonominin düzelmesiyle birlikte GM ve
sendikalar firmanın yönetimini kendi ellerine almalıdır. Daha
sonrasında GM’in rekabet gücüne sahip bir firma haline mi geleceği
yoksa hurdaya mı çıkacağı onların sorunu olmalıdır.”
Los Angeles
Times gebeliğin geç döneminde kürtaj yapan bir doktorun öldürülmesini
ağır bir dille kınıyor.. Ancak gazete bu cinayetin kürtaj yanlıları
tarafından siyasi malzeme yapılmasına da karşı çıkıyor:
“Kürtaj
karşıtı birçok kişi ve kuruluşun cinayeti kınamasına rağmen, bazı
kürtaj yanlıları gizli ya da açık bir biçimde bu cinayetten kürtaj
karşıtı hareketi sorumlu tutmaya çalışıyor. Kürtaj karşıtlarının bazı
söylemleri, şiddet eylemlerini kışkırtan bir nitelik taşıyor. Elbette
bu tür söylemler cezalandırılmalıdır. Bazı kürtaj yanlısı grupların
militan tavrı, anayasanın tanıdığı bir hakka yönelik bir saldırı
oluşturuyor. Ancak buna karşı alınacak önlem, ifade özgürlüğünün
sınırlandırılması değildir. Dengesiz bir insanın düzenlediği bir
saldırıya ilham verdiği gerekçesiyle kürtaj karşıtlarının sesini
duyurmasını engellemek adil bir davranış olmaz.”