Erişilebilirlik

Hilterman: 'Kerkük'e Özel Statü Verilmeli'


Amerikan ordusu Irak’tan çekilmeye hazırlanırken Kerkük’ün statüsü konusundaki belirsizlik devam ediyor. Uluslararası Kriz Grubu’ndan Joost Hilterman’a göre, Kerkük’ün statüsü, Amerikan birliklerinin çekilmesinden önce belirlenmeli.

Irak, Uluslararası Kriz Grubu Ortadoğu ve Kuzey Afrika programı Direktör Yardımcısı Joost Hilterman’ın görev alanı içinde bulunuyor. Hilterman ve ekibi, bölgede silahlı çatışma risklerini arttıran unsurlar üzerine raporlar hazırlıyor ve bu risklerden kaçınmak için çözüm önerileri getiriyor. Saddam Hüseyin rejiminin devrildiği 2003 yılından bu yana, merkezi Kerkük kenti olan ve çoğunlukla da “Kerkük” olarak anılan El Tamim ilinin statüsü kesinlik kazanmadı. Bölgesel Kürt yönetimi, Saddam Hüseyin döneminde kasıtlı olarak bölgeye Arapların yerleştirildiğini savunarak, Kerkük’ün kendi özerk idaresine bağlanmasını istiyor. Araplar bölgenin Bağdat’taki merkezi hükümete bağlı kalması gerektiğini savunuyor. Kentte çoğunluğu, Araplaştırma politikaları yüzünden yıllar önce kaybettiklerini savunan Türkmenler ise bölgeye özel statü verilmesini istiyor. Bütün tarafların Kerkük’teki iddialarını tarihi gerekçelerle desteklemesine rağmen, bölge asıl önemini petrol zenginliğine borçlu. Irak’ın petrol ihracatının neredeyse yarısı Kerkük’teki rezervlerden karşılanıyor. Şiddet eylemlerinden nispeten uzak kalan bu bölgede, etnik unsurların çatışması en büyük kaygılardan biri.

Uluslararası Kriz Grubu uzmanı Joost Hilterman’a göre Kerkük’ün statüsü konusunda ideal bir çözüm yolu bulunmuyor:

"Sanıyorum Kerkük’e bir parça Bağdat’taki merkezi hükümetin, bir parça da Erbil’deki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin nüfuz edebileceği özel bir federal statü verilirse, bu işe yarayabilir. Bu konuda kusursuz bir çözüm yok ve tüm tarafların çok zor ödünler vermesi gerekiyor."

Hilterman yine de Kerkük’te istikrar sağlanmasının garanti olmadığını söylüyor. Uzmana göre Kerkük için bundan daha barışçı bir çözüm yolu da yok. Peki Kerkük’ün kendilerine bağlanmasını isteyen Kürt yönetimi buna yanaşır mı? Hilterman bunu mümkün görüyor:

"Bence yanaşırlar. Çünkü bu mantıklı bir ödün olur. Ama duygusal olarak bunun zor olduğu doğru. Kürt yönetimi kürtlere Kerkük’ün tarihi olarak kendilerine ait olduğu, kendilerine bağlanması gerektiği düşüncesini aşıladı. Şimdi halkı böylesine gerekli bir ödüne hazırlaması çok zor. Ama yine de bu mümkün. Çünkü bu ödün çok mantıklı. Üstelik bu ödün, Kürtlerin fiili olarak Kerkük’ü idare etmesini sağlayabilir. Zaten gerçekte de durum bu."

Uluslararası Kriz Grubu’ndan Joost Hilterman, Amerikan birlikleri Irak’tan çekilmeden Kerkük anlaşmazlığına çözüm bulunmasının acil olduğunu vurguluyor. Yine de uzman bu yıl sonunda genel seçimlere hazırlanan Iraklı politikacıların taviz vermeye yanaşmayacağı görüşünde. Hilterman, seçimler tamamlanıp yeni hükümet kurulduktan sonra Kerkük konusuna nihai çözüm getirilmesi ve bunun içinde hazırlıklara hemen başlanması gerektiğini savunuyor.

Türkiye’nin Kerkük konusundaki tutumuyla ilgili olarak Joost Hilterman, Ankara’nın bu konuda yapıcı olabileceğini söylüyor:

"Türkiye olumlu bir rol oynayabilir. Ankara Kerkük’ün Kürt yönetimine geçmesini çıkarına uygun görmüyor. Bu onları Kürtlerle zıt bir konuma sokuyor. Ama ekonomik ilişkileri geliştirmek hem Türkiye, hem de Kürtlerin çıkarına olur. Kürtlerin, Bağdat yönetimiyle yaşadığı güvensizliği de göz önüne alırsak, Amerikan birlikleri Irak’tan çekildikten sonra Kürtlerin bir tür dış korumaya ihtiyacı olacak. Türkiye bir bedel karşılığı da olsa bu korumayı sağlar. Bu bedel de Kerkük konusunda verilecek bir ödün olacaktır."

Uluslararası Kriz Grubu uzmanı Joost Hilterman, Türkiye’nin iyi ilişkiler karşılığında Kürt yönetiminden isteyeceği bir diğer ödünün de, PKK konusunda olacağını söylüyor.

XS
SM
MD
LG