Önümüzdeki üç hafta içinde Mısır, İsrail ve Filistin liderleri
Washington’a geliyor. Bu ziyaretler ve yapılacak görüşmeler Obama
yönetiminin yıllardan beri devam eden Arap İsrail anlaşmazlığına
barışçı bir çözüm bulma konusuna verdiği önemi gösteriyor. Ancak
uzmanlar Obama’nın başarı şansı konusunda farklı görüşlere sahip.
Obama’nın
Ortadoğu özel temsilcisi eski senatör George Mitchell’e göre,
çatışmaları insanlar yaratır ve bunlar ancak insanlar tarafından
çözülebilir.
Obama yönetimi kapsamlı bir çözüm için yeni bir
yaklaşımı deniyor. Buna göre, taraflardan birinin atacağı adıma öteki
taraf bir karşılık verecek. Örneğin İsrail, Araplardan aldığı
topraklarda yeni Yahudi mahalleleri kurmayı durduracak, buna karşılık
Araplar da Yahudi devletiyle ilişkilerini normalleştirme yönünde bir
adım atacak. Wilson Merkezi uzmanlarından Aaron David Miller bu yeni
yaklaşımla birlikte Obama’nın, geçmişte anlaşma yaratmış bulunan,
kanıtlanmış bir taktiği izlemesi gerektiği inancında. Miller, "Arap-İsrail
görüşmelerinde başarılı olacak bir Başkan’ın, Arap ve İsraillilere,
ayrıca Filistinlilere, bir şekilde güvence vermesi gerekiyor.
Yönetimin, görüşmelerin kritik aşamalarında baskı yapabilmesi, güvence,
baskı, cesaret verme veya cezalandırma gücüne sahip olması gerekiyor.
Bu yolu eski Dışişleri Bakanları Kissinger ve Baker’la eski Başkan
Carter denemiş bulunuyor. Obama da, eğer başarılı olacaksa, bu taktiği
izlemelidir," diye konuşuyor.
Amerika iki devletli çözüm istiyor. Güvenliği
sağlanmış bir İsrail’in yanı sıra bağımsız Filistin devletinin
kurulması, Amerikan yönetiminin yeni stratejisi.
Fakat, Brandeis
Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Başkanı Shai Feldman,
Obama’nın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu, Filistin devletinin
İsrail’in güvenliğini tehdit etmeyeceği konusunda iknada zorlanacağı
görüşünde. Feldman, "Devlet deyince insanlar, bunun bir ordusunun
olacağını, hava sahası ve giriş çıkışlar üzerinde tam bir kontrolü
olacağını düşünüyor. Sorun da buradan kaynaklanıyor. İsrail’in güvenlik
ihtiyaçları karşısında, Filistinliler’in egemenliğinden ödün verilmesi
gerekiyor. Netanyahu buraya gelip bunları öne sürdüğü zaman, Obama’nın
da kendisine, ‘Bu söyledikleriniz iki devlet ilkesiyle çelişmez,’
dediğini görür gibiyim," diyor.
Ghaith Al Omari zorunun temelinde
devletin tanımının yattığını kabul ediyor. Filistin yönetiminin başkanı
Mahmud Abbas’ın eski politika danışmanlarından Al Omari, devletin
tanımını gevşek bırakmanın, çok gerekli bir diplomatik strateji
olduğuna işaret ediyor. Al Omari, "Obama yönetiminin iki devlet anlayışı
belirgin değil. Bunun da doğru bir tutum olduğuna inanıyorum. Sonuçta
iki devletli çözümün ne olduğunu, iki taraf belirleyecektir. İki
devletli çözümün, her iki tarafın kendi kamuoylarına rahatlıkla kabul
ettirebilecekleri bir çözüm olması gerekir," diyor.
Her üç uzman da
Ortadoğu barışı konusunda çok yakında bir adım bekliyor. Ancak Brandeis
Üniversitesi’nden Shai Feldman mevcut durumdan çıkmayı sağlayacak bir
adım atılamazsa, bundan çok acı sonuçlar doğacağını belirtiyor. Feldman, "İlerleme
olmaz ve umutsuzlukla hayal kırıklığı daha da artarsa, işlerin
İsrail’in istediği tek devletli çözüm yönünde ilerlediği duygusu hakim
olacaktır," uyarısında bulunuyor.
Shai Feldman bu hayal kırıklığının, Filistinlileri yeni bir şiddet dalgasına itme ihtimalini de yüksek görüyor.
Ortadoğu'dan Washington'a Ziyaretler Yoğunlaşıyor
- Muhammed Elshinnawi