Çokuluslu Amerikan şirketlerinin çok düşük oranda vergi ödediğini yazan
New York Times vergi sisteminde reformu savunuyor. Ancak gazete,
Obama’nın bu konudaki önerilerini gerçekçi bulmuyor.
“Obama
yönetimi, kurumlar vergisi konusunu gündeme getirmekle doğru bir adım
attı. Ancak şu ana kadar ifade edilen önerilerin daha çok bir fikir
jimnastiği olduğunu umuyoruz. Obama’nın gündeme getirdiği öneriler, bu
sorunu çözmekte siyasi ve teknik açıdan çok yetersiz kalıyor. Ekonomide
düzelme başlar başlamaz, sıkıntıların eşit biçimde paylaşılmasını
sağlayacak kapsamlı bir vergi reformu gerekecek. Bu reform, doğru bir
biçimde yapılırsa katma değer vergisi veya enerji vergisi gibi yeni
vergiler kaçınılmaz olacak. Bu tür kapsamlı reformlarla
kıyaslandığında, kurumlar vergisinde yapılacak değişiklikler küçük bir
ayrıntı gibi kalacaktır.”
Washington Post da çokuluslu firmalarla
ilgili kapsamlı bir vergi reformunun şart olduğunu vurguluyor. Ancak
gazete, Obama yönetiminin düşündüğü reformların Amerikan firmalarının
rekabet gücüne zarar verebileceği görüşünde:
“Kurumlar vergisine
ilişkin düzenlemeler tam bir sorunlar yumağı. Vergi oranları çok
yüksek, ancak çok karmaşık muafiyetler de söz konusu. Obama yönetimi,
gündeme getirdiği reformlarla birlikte, genel vergi oranını da
düşürmelidir. Bu hem çokuluslu firmalara, hem de yurt içinde faaliyet
gösteren firmalara avantaj sağlayacaktır. Obama, seçim kampanyası
sırasında, vergi gelirlerinin azalmaması koşuluyla, kurumlar vergisinde
indirime gidilmesi düşüncesini desteklemişti. Bu yaklaşım, kurumlar
vergisiyle ilgili daha kapsamlı bir tartışmanın başlangıç noktası
olmalıdır.”
USA Today, gazetecilerin haber kaynaklarını açıklamaya
zorlanmaması için yeni federal yasalar çıkarılmasını istiyor. Gazete,
böyle bir düzenlemenin yolsuzlukların açığa çıkarılmasını
kolaylaştıracağını savunuyor:
“Hemen hemen her eyalette,
gazetecilerin haber kaynaklarını gizli tutma hakkını koruyan yasal
düzenlemeler mevcut. Ancak, bu konuda federal bir yasa bulunmadığı için
avukatlar ve savcılar, sık sık gazetecileri haber kaynaklarını
açıklamaya zorlayan davalar açıyorlar. Bu konuda yapılacak bir
düzenleme aslında gazetecileri değil haber kaynaklarını koruyacaktır.
Kimliklerinin gizli kalacağı güvencesini alan namuslu vatandaşlar, bu
sayede yolsuzlukları ifşa etmekten çekinmeyecektir. Böyle bir güvence
sağlanmazsa bundan, Enron, Watergate ve Walter Reed gibi skandallara
neden olanlar kazançlı çıkacaktır.''
Christian Science Monitor
gazetesi, Güney Afrika’nın Afrika’da demokrasi, barış ve refah
açısından taşıdığı önemi vurguluyor. Gazete, yeni devlet başkanı Jacob
Zuma’ya bütün kıtaya örnek olma çağrısında bulunuyor:
“Ne yazık
ki, Güney Afrika’nın genç demokratik yönetimi, demokrasi mesajı
vermekte başarısız oldu. Tam bir popülist olan Zuma, herkesi memnun
etmek istiyor. Bir yandan mali sorumluluktan bahsederken, bir yandan da
kriz ortamında refah düzeyini yükseltme vaadinde bulunuyor.
Yolsuzluklarla mücadele sözü verirken, kendi adı yolsuzluklara karışmış
durumda. Eğer Güney Afrika refahı ve demokrasiyi yaymak istiyorsa, bunu
önce kendi içinde sağlamalıdır. Zuma’nın çözmesi gereken en önemli
sorun budur.”