New York Times Taleban’ın Pakistan’da
etkisini giderek artırdığını başkent İslamabad’a 60 mil yaklaştığını belirtiyor.
Gazete, Pakistanlı yetkilileri, tehlikenin boyutunu algılamamakla suçluyor.
''Pakistan
devlet başkanı Asıf Ali Zerdari ve muhalefet lideri Navaz Şerif bütün
enerjilerini birbirleriyle kavga etmek için harcıyorlar. Zaten zayıf olan bu
sivil liderler, ordu birliklerinin en azından bir kısmının Hindistan sınırından
Afganistan sınırına kaydırılması için genelkurmay başkanına baskı yapmalıdır.
Amerika cephesinde de işler pekiyi gitmiyor. Obama, Pakistan ve Afganistan’la
aynı anda ilgilenmek gerektiği konusunda doğru bir tespit yaptı. Ancak ekibi,
hala Pakistan hükümetini ve hükümetin terörle mücadele kararlılığını
güçlendirecek somut adımlar atabilmiş değil. Oysa bir an önce harekete geçilmeli.
Tıpkı Pakistan gibi, Washington’un da kaybedecek hiç zamanı yok.''
Boston Globe Irak’ta şiddet olaylarının
azaldığını ve Irak defterinin kapanmak üzere olduğunu düşünenlerin yanıldığını
savunuyor. Gazete, Irak’ta savaşın ve mezhep çatışmasının hala sürdüğünü
vurguluyor.
''Irak’taki
en rahatsızlık verici gelişme, Maliki hükümetinin El Kaide ile savaşmaya karar
veren bazı Sünni liderleri tutuklamaya başlamasıdır. Daha önce isyancıların
saflarında yer alan bu grupların saf değiştirmesi, Irak savaşı açısından bir
dönüm noktasıydı. Şimdi, Irak’ta net olan tek şey, geleceğin belirsiz
olduğudur. Ülkenin kaderinin belirlenmesinde başbakan Maliki’nin rolü giderek
artıyor. Tam da Afganistan’da daha fazla askere ihtiyaç duyulan bir dönemde,
Irak’taki gelişmeler bu ülkedeki savaşın hala bitmediğini gösteriyor. Eğer
Maliki, mezhep çatışmalarını çözmek yerine bu çatışmaları körükleyecek adımlar
atmaya devam ederse, ortaya çıkacak tablo hiç de hoş olmayacaktır.''
USA Today Obama yönetiminin, Bush dönemindeki çeşitli tartışmalı
önlemleri kamuoyundan gizleme çabasını eleştiriyor. Obama’nın güvenlik ile
idealler arasında bir tercihi reddettiğini hatırlatan gazete, “devlet sırrı”
kavramını sorguluyor.
''Bush
yönetiminin gizliliğe olan aşırı tutkusu bir trajediydi. Obama yönetiminin
Bush’un bu mirasına sahip çıkması ise ikiyüzlülüktür. Adalet Bakanı Holder,
Bush döneminde devlet sırrı perdesinin arkasına saklanan uygulamalarla ilgili
soruşturmaların sonucunun kamuoyuna açıklanmayabileceğini duyurdu. Elbette,
araştırma sonucunun niçin kamuoyuna açıklanmayacağı da bir sır olarak kalacak.
Oysa, şimdi başkan yardımcısı olan Joe Biden geçen yıl bir kanun teklifi
hazırlayarak, hangi konularda devlet sırrı gerekçesinin uygulanacağına yargıçların
karar vermesini istemişti. Ne yazık ki, Obama yönetimi, kendi başkan
yardımcısının bu önerisine hala açık bir destek vermiş değil.''
Washington Post
domuz gribi vakalarıyla ilgili acil durum ilan edilmesinin yerel yönetimlerin
federal yardım almasına yönelik bürokratik bir önlem olduğunu kaydediyor. Ancak
gazete, halkı da dikkatli olmaya çağırıyor.
''Amerikan sağlık yetkililer, Meksika’da
yaşananların ayrıntılarını öğrenmek konusunda yavaş davrandılar. Hastalıkları
Kontrol ve Önleme Merkezi, California’daki vakaların Meksika’daki vakalarla
bağlantılı olduğunu Perşembe günü Meksikalı yetkililerden öğrendi. Obama
yönetimi, Meksika’daki gibi geniş kapsamlı önlemler almaya da hazırlıklı değil.
Meksika’da insanların toplu olarak bir araya gelmesi yasaklanırken, amerikan
hava limanlarında yolcuların izlenmesine yönelik bir tedbir bile alınmış değil.''