New York Times, BM Irkçılık Konferansı’nda Ahmedinejad’ın İsrail’i
ırkçılıkla suçlamasını protesto eden Batılı delegeleri destekliyor.
Gazete, 2001’deki konferansın da İsrail’e yönelik suçlamalar nedeniyle
sonuçsuz kaldığını hatırlatıyor:
“Çin, Sudan ve İran gibi insan
hakları sicili kabarık olan ülkeler görmezden gelinecekse ve sadece
İsrail suçlanacaksa, BM Irkçılık Konferansı’nın hiçbir değeri
olmayacaktır. Obama, gelişmeleri göz önünde tutarak konferansa delege
göndermeme kararı almıştı. Belki de konferansa katılıp son ana dek
sağlıklı bir sonuç bildirgesi çıkması için mücadele etmek daha doğru
olurdu. İsrail’i veya insan haklarını savunmanın en etkin yolu, meydanı
Ahmedinejad’a ve benzerlerine bırakmak değildir.”
Boston Globe
başkan Obama’nın Amerika Zirvesi’nde Chavez’le el sıkışmasını eleştiren
muhafazakarlara karşı çıkıyor. Gazete, muhalif liderlerle ilişki
kurmanın Amerika’ya bir şey kaybettirmeyeceği yorumunda bulunuyor:
“Obama,
Chavez’le el sıkışarak, diğer ülkelerle Amerika arasında çözülebilir ve
çözülemez sorunları algılamaya hazır olduğunu gösterdi. Eğer Amerika
Chavez yönetimindeki Venezuela ile ilişkisini düzeltirse, bundan
zararlı değil kazançlı çıkar. Aynı şey, Raul Castro yönetimindeki Küba,
Daniel Ortega yönetimindeki Nikaragua ve Eva Morales yönetimindeki
Bolivya için de geçerli. Obama’nın Chavez’e elini uzatması,
Venezuela’nın kötü yönetimden kaynaklanan sorunlar nedeniyle Amerika’yı
suçlamasının inandırıcılığını azalttı. Bu tavrıyla Obama hiçbir siyasi
taviz vermedi, medeni, makul ve başkalarını dinlemeye hazır bir lider
portresi çizdi.”
Washington Post Bush döneminde terör zanlılarına
uygulanan sert sorgulama tekniklerini eleştiriyor. Gazete, bu
yöntemlerin Amerika’ya zarar verdiğini vurguluyor:
“Suda boğulma
hissi yaratan yöntem, ortaçağda, Katolik kilisesi tarafından
dindarlığından şüphe edilen Hrıstiyanlara karşı kullanılıyordu. Bu
yöntem o zamandan bu yana işkence olarak tanımlanıyor. Ancak başta Bush
olmak üzere eski yönetimin tüm yetkilileri, gelen tepkileri azaltmak
için çeşitli mazeretler öne sürdüler. Bu tekniğin sadece yönetici
düzeyindeki teröristlere uygulandığını ve büyük saldırıları önlemek
amacıyla kullanıldığını açıkladılar. Masum insanları kurtarmak amacıyla
sınırlı bir biçimde kullanıldığını söylediler. Ancak şimdi açıklanan
belgeler, bu vahşi yöntemin hiç de sınırsız kullanılmadığını
gösteriyor. Bush yönetimi bu sorgu yöntemini neredeyse olağan bir
uygulamaya dönüştürmüş. Aşırılık yanlılarının acımasızlığı, ilkelerin
bir kenara bırakılmasını veya aynı acımasızlığın tekrarlanmasını haklı
kılmaz.”
USA Today gazetesi, ekonomik krizden zarar gören
sektörlere devletin çok ciddi miktarda yardım yaptığını hatırlatıyor.
Gazete, yönetimden doğal felaketlere karşı Florida eyaletine de yardım
yapmasını istiyor:
“Birçok eyalet mali sıkıntı inde. Ancak
Florida’nın hava koşulları bu eyaleti diğerlerinden farklı kılıyor.
Özel sigorta şirketleri, bölgenin koşulları nedeniyle sigorta yapmaktan
kaçındığı için, eyaletteki bir çok gayrimenkulün sigortasını eyalet
yönetimi üstlenmek zorunda kaldı. Yaşanabilecek bir kasırga, bütün
eyaleti mali açıdan çökme noktasına getirebilir. Banka ve otomobil
şirketlerini kurtaran politikacılar, Florida’ya yardım etmemenin
bedelini ödeyemez. Florida, sigorta sistemini düzeltmediği sürece
sadece meteorolojik değil, finansal bir felakete de açık bir durumda
kalacaktır.”