Amerika Çalışma Bakanlığı’nın son verilerine göre işsizlik sigortasına başvuranların sayısı rekor düzeyde arttı. İşsizlik sadece insanların mali durumlarını etkilemiyor. Aynı zamanda psikolojilerini; hatta akıl sağlıklarını bozuyor. Uzmanlar issiz sayısındaki artışın bu nedenle de kaygı verici olduğunu düşünüyor.
Birkaç ay önce California bir aile faciasına sahne oldu. İşini ve bütün birikimini kaybeden bir baba, eşini, kayınvalidesini ve üç çoçuğunu öldürdükten sonra intihar etti. İşlerini veya birikimlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalanlar, büyük bir depresyon geçiriyor. Psikolog Doree Lynn, birçok hastasının gelecek korkusu yaşadığını söylüyor. Lynn’e göre başarılarını ve kişiliklerini yaptıkları işle tanımlar hale gelen birçok kişi, işsiz kaldığı zaman ‘ben kimim, neyim’ der hale geliyor.
İşsiz kalanlar için morali yüksek tutmak hiç de kolay değil. John Rothenberg bu duyguyu çok iyi biliyor. John, yıllarca Afganistan’da çalıştıktan sonra Ekim ayında Washington’a dönmüş ve hala iş bulamamış. Rothenberg, “İşsiz geçirdiğim her ay cepten yiyorum. Biriktirdiğim para bitince ne yaparım bilmiyorum,” diyor. Rothenburg, şu sıralar gönüllü olarak bir meslek danışma merkezinde çalışıyor. Merkezin başkanı Joel Sarfati, üyelerin birbirlerine psikolojik destek verdiklerini söylüyor. Sarfati merkeze gelenlerin kendilerini kötü hissettiklerini ama birbirlerine verdikleri destekle biraz toparlandıklarını söylüyor. Psikolog Doree Lynn de sosyal desteğin yardımlaşmanın yararını vurguluyor. Lynn buna ek olarak egzersiz de öneriyor. Dr. Lynn, “Yürümek, hareket etmek içinizdeki sıkıntıları hafifletir, ama en önemlisi sizin durumunuzda olanlardan alacağınız manevi destek,” diyor. John Rothenberg ise sıkıntılarını kimseden saklamıyor ve ‘iş aradığımı herkes bilirse eminim bana iş bulmamda yardımcı olurlar’ diye konuşuyor.
