Erişilebilirlik

Egemen Bağış Başmüzakereci Olarak İlk Temaslarını Yaptı


Avrupa Birliği baş müzakereciliği görevine atanan Egemen Bağış, bugün Brüksel’de ilk temaslarını yaptı. Bağış, Birlik'in genişlemeden sorumlu yetkilisi Oli Rehn ve diğer yetkililerle görüştü.

Başmüzakereci olarak atanmasının hemen ardından Brüksel’de temaslarda bulunan Devlet Bakanı Egemen Bağış, başta Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn olmak üzere çok sayıda yetkiliyle bir araya geldi.

Bağış, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin geleceği açısından oldukça iyimser bir tablo çiziyor. Brüksel’e Türk hükümetinin AB üyeliği konusunda kararlı olduğu mesajını ileten Bağış, bu süreci herkesin ortak projesi olarak görüyor: “Göreve atandığım günden bu yana söylüyorum. Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Doğulusu batılısı, kadını erkeği, iktidarı muhalefeti, askeri sivili, Alevisi Sünnisi, genci yaşlısı, herkesin bu taşın altına elini koyması ve Türkiye’nin daha aydınlık yarınlara kavuşması için el ele çalşışması gerekir. Bu Türkiye’nin ortak paydası olabilecek, hepimizin ortak projesi olabilecek, yarınlarımızın daha güzel olmasını sağlayacak bir proje. Ben farklı vesilelerle söyledim. AB’yi Türkiye’nin diyetisyeni olarak görüyorum. Evet, bazen diyetisyenimiz sorunlar çıkaracak, bazen verdiği sözü tutmayacak, muayne vaktinde yerinde bulunmayacak...Bu tür sıkıntılar yaşanacak. Bunu 27 hasta ya da bu ilişkiyi kurmuş 27 ülke bizden evvel buna benzer şeyleri yaşadılar. Ama biz artık Türkiye’nin hasta adamı değil onurlu bir üyesi olmasına inanıyorsak kendi sağlığımız kendi geleceğimiz için bu reçeteyi uygulayacağız. Bu konuda hükümetimizin kararlılığı vardır. Bunda Türk toplumunun büyük ölçüde desteği de vardır.”

Bağış’ın ilk iş olarak attığı adımlardan biri de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “AB sürecine tamamen karşılar,” suçlamasını yönelttiği muhalefet partileriyle temasa geçmek oldu. Bağış, muhalefet liderlerinden randevu talep etti. Beklentisi ise AB süreci için destek almak: “Tekrar ediyorum biz her konuda hemfikir olmayacağız. Bazı konularda tartışacağız. Zaten AB de özü itibarıyla tartışmayı ve bir noktada uzlaşmayı gerektiren bir kültürün sembolü. Ümit ediyorum ki tartışmaların sonunda uzlaştığımız konularda işbirliği yaparız. Uzlaşmadığımız konularda da meclisin iradesine başvurur ve demokratik tartışma sonucunda da ortaya çıkacak neticeyi hep birlikte saygıyla karşılarız.”

Dışişleri Bakanı Ali Babacan’la devir teslim törenini halef-selef gibi değil ağabey-kardeş gibi yaptıklarını söyleyen Bağış, “O, koltuğu bırakmadı. O, onun önüne geçti” gibi yorumları yersiz bulduğunu belirtti: “Şapkaların rengi değişebilir ama sonuçta yaptığımız işler hep birbirimize destek vererek gelişmiştir. Yani müzakerecinin şahsıyla alakalı bir mesele değildir. Türkiye’nin çıkarlarıyla alakalı bir meseledir.”

Bağış, bu değişimin yapılmasının ana nedeni olarak Türk dış politikasının yoğunluğunu görüyor. Bu yoğunluğun fark edilmesinin neden dört yıl adlığına yönelik soruya ise şu yanıtı veriyor: “Dış politikada by yoğunluğa ulaşılması altı yıl aldı. Türkiye, 2002 öncesi komşularıyla en kötü ilişkiler içinde olan bir ülkeydi. O zaman derslerde 3 tarafı denizlerle, 4 tarafı düşmanlarla kaplı ülke diye öğretilirdi. Bir şeyler değişti. Bu yoğunluğa ulaşılması o kadar sürdü. Onun da gereği yerine getiriliyor." Bağış, yerel seçimler nedeniyle süreçte belli bir yavaşlama yaşanabileceğini ancak yeni başlıklar açılması için teknik çalışmaların sürdüğünü söyledi.

İlgili bağlantılar

XS
SM
MD
LG