İnsan Hakları Gözlem örgütü, 2008 yılında yaşanan siyasi gelişmelerin, Türkiye’de insan hakları reformlarında sağlanan ilerlemeyi de durdurduğunu bildirdi.
Adalet ve Kalkınma Partisi’ne açılan kapatma davasının Temmuz ayında Anayasa Mahkemesi’nce para cezasına dönüştürüldüğünü hatırlatan İnsan Hakları Gözlem örgütü, hükümetin de bu sürecin ardından, seçim öncesinde verdiği ‘yeni anayasa’ vaadini tutmadığını belirtti. Rapor, Türk Ceza Kanunu’nun tartışmalı 301’inci maddesinde yapılan değişikliği de “kozmetik” diye niteliyor, YouTube gibi İnternet sitelerine mahkemelerce getirilen yasaklara dikkati çekiyor.
Reformların aksadığına ve insan haklarını koruma çabalarının güç kaybettiğine değinen rapor, devlete muhalif görüşlü insan hakları eylemcilerinin ve gazetecilerinin soruşturmaya alındığını, ama hala seslerini duyurabildiklerini kaydediyor.
Türk polisinin kötü muamele uygulamalarına da işaret eden İnsan Hakları Gözlem örgütünün raporu, toplu gösterilerde halka orantısız güç kullanıldığı, sivillere ateş açılıp öldürüldüklerini yazıyor. 29 yaşındaki Engin Çeber’in cezaevinde polis dayağıyla ölmesi de beş sayfalık Türkiye raporunda yeralan unsurlardan. Rapor bununla birlikte görevini kötüye kullanan bu polis ve güvenlik güçlerinin ceza almadığının altını çiziyor.
'Barack Obama Bush Yönetimi'nin Bıraktığı İzleri Silsin'
İnsan Hakları Gözlem Örgütü, yeni Başkan Barack Obama’dan Amerika’ya eski güven ve itibarını tekrar kazandırmasını istedi.
Örgütün yeni raporunda, Obama’nın, Bush yönetiminin sebep olduğu ağır zararı gidermesi gerektiği yazılı.
Raporda, Amerika’nın insan hakları konusunda tekrar dünya lideri olması gerektiği belirtiliyor ve bunun için Guantanamo’daki cezaevinin kapatılmasının şart olduğu vurgulanıyor.
Örgüt başkanı Kenneth Roth, Bush yönetiminin terörle savaş politikasının temel özgürlüklere zarar verdiğini, bu şekilde insan haklarını savunma rolünü yitirdiğini belirtti.
İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nün raporunda, silahlı çatışmaların en çok sivilleri etkilediği ve İsrail’in Gazze‘de yüzlerce sivili öldürmesinin bunu bir kez daha kanıtladığı yazılı.
Raporda İran, Suudi Arabistan, Özbekistan, Burma, Çin, Küba ve Kuzey Kore’deki insan hakları ihlalleri de sert bir dille kınanıyor.