New York Times İsrail’in Gazze’ye kara harekatını başlatarak büyük bir
riske girdiğini savunuyor. Yapılan yorumda kara operasyonunda zamanın
İsrail’in aleyhine işlediği vurgulanıyor:
“İsrail, diplomatik bir çözüm için acele etmiyor. Ancak er geç bir diplomatik çözüm bulunması gerekecek. Bu da İsrail’in bazı tavizler vermesi demek. Uluslararası bir ateşkes gözlem gücü ve Gazze’ye giriş çıkışların kolaylaştırılması da bu tavizler arasında yer alacak. İsrail’in bu koşulları kabul etmesi, hedefinin de söylediği kadar sınırlı olduğu konusunda ikna edici olacaktır. Ancak Suriye ve İran’ı ikna etmeden Hamas’ı dizginlemek mümkün görünmüyor. Obama’nın İsrail-Filistin görüşmelerini bir an önce canlandırması gerekiyor. Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinlilere yaşadıkları sefaletten kurtulmak için başka çıkış yolları olduğunu göstermek gerekiyor.”
Los Angeles Times ise Gazze’de yaşanan insani drama dikkat çekiyor. Gazete bir an önce silahların susması çağrısında bulunuyor:
“İsrail, daha önce de Lübnan’da bir güvenlik şeridi oluşturmuştu ancak bu şerit işe yaramamıştı. Gazze’de de böyle bir şerit işe yaramayacaktır. Hamas’ın elinde 40 kilometre menzilli füzeler var. Bu füzelerin atılmasını önlemek için İsrail’in bütün Gazze şeridini işgal etmesi gerekir. Ancak Filistinliler de böyle bir işgale karşı şiddetle direneceklerini gösterdiler. Uluslararası toplumun ateşkes için derhal devreye girmesi gerekir. Obama ve Bush, bu konuda Sarkozy’nin yürüttüğü çabalara destek vermelidir. Hamas’ın füze saldırılarına ve İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukasına son verecek bir uzlaşma sağlanmalıdır.”
Christian Science Monitor ekonomik kriz ve radikal İslam’a karşı mücadele nedeniyle Amerika’da tarihe olan ilginin arttığını yazıyor. Gazete, tarihe merakı bilinen Obama’nın da geçmişten dersler çıkartma çabasını destekliyor:
“Böylesine tarihi bir süreçte Obama ile ekibinin tarihten ders alma çabası cesaret verici. 1929 yılındaki ekonomik krizden çıkartılacak en önemli ders ise, hızla ve kapsamlı bir biçimde müdahale edilmesi gerektiğidir. Ancak tarihten öğrenileceklerin de bir sınırı vardır ve yeni yönetim geçmişe takılıp kalırsa hata yapar. 1929 krizinden farklı olarak Amerika’da yüzde 25’i bulan bir işsizlik yok ve ekonomi çok daha küresel. Ayrıca aşırı teröristlerle mücadele, coğrafi açıdan belirli bir alanla sınırlı ve etkili olan komünizmle mücadeleye de benzemiyor. Obama, geçmişten çıkartacağı dersleri ilkeli politika ve siyasi uzlaşma ile birleştirebilirse, tarihe geçecektir.”
USA Today Ticaret Bakanlığı adaylığından çekilen New Mexico valisi Bill Richardson hakkındaki yolsuzluk iddiasını mercek altına alıyor. Gazete, asıl sorunun sistemden kaynaklandığını vurguluyor:
“Kamuya ait paraları dağıtma yetkisine sahip seçilmiş yöneticiler, devletle iş yapan firmalardan cömert bağışlar alıyorlar. Elbette bu tür olaylarda yolsuzlukların kanıtlanması çok zor. Ancak bu bağışları yapanların bazı ayrıcalıklar peşinde koşmadığını düşünmek saflık olur. Bunu önlemek için bazı eyaletlerde uygulanan seçim kampanyası sistemini yaygınlaştırmak gerekiyor. Bu sistem, belirli bir sayıda seçmenden küçük miktarlarda bağış toplayan adaylara, kamu desteği verilmesini öngörüyor. Kamu desteği alan adayların, yüksek miktarlarda bağış toplamasına izin verilmiyor. Bu sistem, yolsuzlukları önlemese bile en azından azaltabilir.”
“İsrail, diplomatik bir çözüm için acele etmiyor. Ancak er geç bir diplomatik çözüm bulunması gerekecek. Bu da İsrail’in bazı tavizler vermesi demek. Uluslararası bir ateşkes gözlem gücü ve Gazze’ye giriş çıkışların kolaylaştırılması da bu tavizler arasında yer alacak. İsrail’in bu koşulları kabul etmesi, hedefinin de söylediği kadar sınırlı olduğu konusunda ikna edici olacaktır. Ancak Suriye ve İran’ı ikna etmeden Hamas’ı dizginlemek mümkün görünmüyor. Obama’nın İsrail-Filistin görüşmelerini bir an önce canlandırması gerekiyor. Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinlilere yaşadıkları sefaletten kurtulmak için başka çıkış yolları olduğunu göstermek gerekiyor.”
Los Angeles Times ise Gazze’de yaşanan insani drama dikkat çekiyor. Gazete bir an önce silahların susması çağrısında bulunuyor:
“İsrail, daha önce de Lübnan’da bir güvenlik şeridi oluşturmuştu ancak bu şerit işe yaramamıştı. Gazze’de de böyle bir şerit işe yaramayacaktır. Hamas’ın elinde 40 kilometre menzilli füzeler var. Bu füzelerin atılmasını önlemek için İsrail’in bütün Gazze şeridini işgal etmesi gerekir. Ancak Filistinliler de böyle bir işgale karşı şiddetle direneceklerini gösterdiler. Uluslararası toplumun ateşkes için derhal devreye girmesi gerekir. Obama ve Bush, bu konuda Sarkozy’nin yürüttüğü çabalara destek vermelidir. Hamas’ın füze saldırılarına ve İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukasına son verecek bir uzlaşma sağlanmalıdır.”
Christian Science Monitor ekonomik kriz ve radikal İslam’a karşı mücadele nedeniyle Amerika’da tarihe olan ilginin arttığını yazıyor. Gazete, tarihe merakı bilinen Obama’nın da geçmişten dersler çıkartma çabasını destekliyor:
“Böylesine tarihi bir süreçte Obama ile ekibinin tarihten ders alma çabası cesaret verici. 1929 yılındaki ekonomik krizden çıkartılacak en önemli ders ise, hızla ve kapsamlı bir biçimde müdahale edilmesi gerektiğidir. Ancak tarihten öğrenileceklerin de bir sınırı vardır ve yeni yönetim geçmişe takılıp kalırsa hata yapar. 1929 krizinden farklı olarak Amerika’da yüzde 25’i bulan bir işsizlik yok ve ekonomi çok daha küresel. Ayrıca aşırı teröristlerle mücadele, coğrafi açıdan belirli bir alanla sınırlı ve etkili olan komünizmle mücadeleye de benzemiyor. Obama, geçmişten çıkartacağı dersleri ilkeli politika ve siyasi uzlaşma ile birleştirebilirse, tarihe geçecektir.”
USA Today Ticaret Bakanlığı adaylığından çekilen New Mexico valisi Bill Richardson hakkındaki yolsuzluk iddiasını mercek altına alıyor. Gazete, asıl sorunun sistemden kaynaklandığını vurguluyor:
“Kamuya ait paraları dağıtma yetkisine sahip seçilmiş yöneticiler, devletle iş yapan firmalardan cömert bağışlar alıyorlar. Elbette bu tür olaylarda yolsuzlukların kanıtlanması çok zor. Ancak bu bağışları yapanların bazı ayrıcalıklar peşinde koşmadığını düşünmek saflık olur. Bunu önlemek için bazı eyaletlerde uygulanan seçim kampanyası sistemini yaygınlaştırmak gerekiyor. Bu sistem, belirli bir sayıda seçmenden küçük miktarlarda bağış toplayan adaylara, kamu desteği verilmesini öngörüyor. Kamu desteği alan adayların, yüksek miktarlarda bağış toplamasına izin verilmiyor. Bu sistem, yolsuzlukları önlemese bile en azından azaltabilir.”