Küresel ekonomik krizden en çok etkilenen ülkelerin başında Rusya geliyor. Büyük bir enerji ihracatçısı olan Rusya, birçok ülkede olduğu gibi sadece bankacılık ve borsada kayıplar yaşamakla kalmadı, aynı zamanda petrol fiyatlarının hızla düşmesinden de etkilendi.
Rusya’da ekonomik büyüme, borsanın yüzde 70 değer kaybetmesiyle şimdilik durmuşa benziyor. Rublenin değeri, son 3 yılın en düşük seviyesinde.
Merkez Bankası, piyasada likiditeyi arttırmak ve Ruble’nin değerini yükseltmek için rezervlerinin yüzde 25’i olan 150 milyar dolar harcadı.
Rusya, bu rezervleri, petrolün fiyatı yüksekken elde etmişti.
Rusya’da bütçenin yaklaşık yarısını, doğalgaz ve petrol satışları oluşturuyor. Enerji sektöründen de vergi geliri elde ediliyor. Ham petrol fiyatının hızla düşmesi Rus bütçesinde büyük bir açığa neden olabilir. Bu durumda iş gücünün yarısından fazlasını oluşturan ve işvereni hükümet olan milyonlarca kişi, durumdan etkilenebilir.
Moskova’daki bağımsız Ulusal Enerji Güvenlik Fonu Başkanı olan enerji danışmanı Konstantin Simonov’a göre, petrol üretici ve satıcıları, Rusya’nın çok yönlü olmayan ekonomisini destekleyen üç ayağın ikisini oluşturuyor.
Simonov, üçüncü ayağın, petrol ve doğalgazdan elde edilen karı tüketenler olduğunu söylüyor. Bunlar arasında lokanta sahipleri ve inşaatçılar var. Petrolden elde edilen para ülkeye girdikten sonra emlak, araba ve gıda harcamalarında kullanılıyor.
Rusya’da düşük petrol fiyatları ve krediye erişimin zorlaşması, inşaat sektörünün yavaşlaması, otomobil satışlarının ve tüketici harcamalarının azalması anlamına geliyor. Başbakan Vladimir Putin, kısa süre önce ekonomik sorunların artacağı konusunda uyarıda bulundu, ancak halka, zorlukları en az kayıpla atlatacakları yönünde güvence verdi.
Putin, “altın rezervlerimizin bolluğu, ülkemizde ve dünyada karşı karşıya kaldığımız ekonomik sorunları, büyük dalgalanmalar olmadan aşmamızı sağlayacaktır,” dedi. Ancak Rusya Başbakanı, işsizlik oranındaki hızlı artışın farkında olduğunu söylüyor ve bundan kaygı duyduğunu da saklamıyor.