Erişilebilirlik

Avrupa Birliği Uzlaştı


Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları, yoğun tartışmalara ev sahipliği yapan bir zirveye daha son noktayı koydular. Fransa’nın Dönem Başkanlığı koltuğunda oturduğu son zirvede hem Avrupa Birliği’nin kurumsal işleyişi hem de dünyanın karşı karşıya olduğu ciddi sorunlarla ilgili önemli kararlar alındı.

Dönem Başkanlığı görevini devraldığı temmuz ayından bu yana Avrupa Birliği’nin pek de alışık olmadığı bir tempo ve yaklaşım benimseyen Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, son zirvesinde de belirlediği hedeflere bir şekilde ulaşmayı başardı. 27 üye ülke lideri iklim değişikliğiyle mücadele, ekonomik teşvik planı ve Lizbon Antlaşması konusunda önemli kararlara imza attılar.

Sarkozy'nin en önemli öncelikleri arasında İrlanda’nın referandumla reddettiği Lizbon Antlaşması bulunuyordu. Bu belgenin yürürlüğe girmesi için 27 üyenin onayı gerekiyor. Genişlemiş Avrupa Birliği’nin kurumsal işleyişinin sağlıklı olabilmesi için büyük öneme sahip olan bu belgenin önündeki İrlanda engeli bazı tavizlerle kaldırıldı. İrlanda hükümetinin ikinci bir referandum için en önemli şartı Komisyon’daki koltuğunun korunmasıydı. Başka çıkış yolunun olmadığını gören AB üyeleri Dublin’in bu isteğini kabul ettiler. Bu diğer ülkelerin de Komisyon’daki koltuklarını korumaları sonucunu doğuracak. Askeri tarafsızlık ilkesinin korunması, mali otonomi ve bazı sosyal konularda bazı güvencelerin de verilmesinin ardından İrlanda, 2009’un son aylarında Lizbon Antlaşması’nı bir kez daha referanduma sunacak.

Küresel ekonomik krizle ilgili zirve üzerine zirve düzenleyerek AB'nin önemli bir rol üstlenmesini sağlayan Sarkozy, 200 milyar Euro tutarindaki teşvik paketinin onaylanmasıyla bu alandaki çabalarının da meyvelerini toplamış oldu. AB gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 1.5’ine karşılık gelen teşvik paketinin 170 milyar Euro tutarındaki bölümü üye devletlerin ulusal teşvik paketlerinin toplamı anlamına gelirken geri kalan 30 milyar Euro, AB’nin ortak bütçesinden ve Avrupa Yatırım Bankası kredilerinden aktarılacak.

27 üye ülkenin en fazla kafa yorduğu konuyu ise özellikle İtalya ve Polonya'nın veto tehdidinin gölgesinde müzakere edilen iklim değişikliğiyle mücadele planı oluşturdu. “20-20-20 planı” olarak da adlandırılan uzlaşı gereği üye ülkeler 2020’ye kadar sera etkisi yaratan gazların salımını yüzde 20 azaltacak ve yenilenebilir enerji düzeyini yüzde 20’ye yükseltecek. Paketle ilgili ana hedefler korunurken özellikle Polonya gibi kömüre dayalı endüstrileri bulunan ülkelere önemli tavizler verildi. Kilit sektörlerinin rekabet gücünü kaybetmesini istemeyen Almanya ve İtalya da önemli tavizlerden yararlanan ülkeler arasında yer aldı.

XS
SM
MD
LG