Erişilebilirlik

3 Kasım Amerikan Basınından Özetler


New York Times 20 ülkenin katılacağı küresel mali krizle ilgili zirvenin, Başkan Bush’un görevi devretmesinden kısa bir süre önce gerçekleşeceğine dikkat çekiyor. Gazete, bu nedenle zirveye ilişkin beklentilerin abartılmaması gerektiğini vurguluyor.

"Zamanlamadaki talihsizliğe rağmen, böyle bir zirve için Amerikan siyasi hayatında daha uygun bir ortamı bekleyecek zaman yok. Bütün dünya, Amerika kaynaklı bir durgunluğa girerken, küresel ekonomik güçlerin kaygılarını dile getirmesi gerekiyor. Ayrıca, küresel piyasaların da siyasi liderlerin istikrarı sağlamak için ortak harekete geçtiğini görmesi gerekiyor. Ancak bu ilk toplantıda ciddi politika değişiklikleri dayatılmamalıdır. Hala krizin ortasındayız ve kapsamlı reformlar için henüz erken. Çok büyük görüş ayrılıkları var ve Başkan Bush Beyza Saray’dan ayrılmak üzere iken, Amerikalılar herhangi bir kararın altına imza atabilecek durumda değil. Eğer 15 Kasım’daki zirve, gerçek bir işbirliği için ortam hazırlayabilirse, amacına ulaşmış olacaktır."

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı başkanı Kemal Derviş Washington Post’ta yayımlanan makalesinde, krizin bütün gelişmekte olan pazarları mali sıkıntıya soktuğunu kaydediyor. Derviş, bu ülkelere destek için kabul edilmesi zor koşullar dayatılmaması gerektiğini savunuyor.

"Kredi sağlanması için ne tür koşullar belirleneceği ve bu koşulların nasıl algılanacağı çok önemli. İzleme notu yüksek az sayıda ülke IMF’nin ve zengin ülkelerin merkez bankalarının sağlayacağı kredilere otomatik olarak erişirken, daha riskli veya daha az siyasi öneme sahip ülkeler uzun vadede, daha ağır koşullarla geleneksel IMF programlarına mahkum edilmemelidir. Bu krizin ortaya çıkmasında hiçbir sorumluluğu olmayan, ancak bu kriz nedeniyle işleri ve yaşamları tehdit altında olan yüz milyonlarca insana yardımcı olacak kapsamlı bir çalışma hemen başlatılmalıdır. Bu konuda karar vermek için önümüzde aylar değil, sadece iki hafta var."

USA Today yarın yapılacak başkanlık seçimi öncesinde adaylardan birini desteklemek yerine, belli öncelikleri öne çıkarıyor. Gazete, bu öncelikleri barış, refah ve anayasanın korunması olarak sıralıyor.

"Bu seçimde çok doğru iki isim yarışıyor. Biri bağımsız davranabilme yeteneğini defalarca kanıtlamış deneyimli bir isim, diğeri ise olağandışı bir zekaya ve hitabet yeteneğine sahip genç bir senatör. Ayrıca seçmenlerin tercih yapması için çok net bir ayrım söz konusu. Her iki aday da merkeze oynamaya çalışsa da, Obama liberal bir politikacı McCain ise muhafazakar bir aday. Yine de yapılacak tercih, sezgisel olacaktır. Çünkü adayların söyledikleri ile icraatları aynı olmayacaktır. Ancak sonuçta bir değişim yaşanması kaçınılmaz. Hem adayların kişilikleri hem de tarihin akışı bunu zorunlu kılıyor."

Los Angeles Times seçim öncesinde hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin oyların kullanılması ve sayılması sürecine ilişkin çeşitli kaygılar taşıdığını yazıyor. Gazete, bu kaygıların giderilmesi için seçim yasasında değişikliğin şart olduğunu belirtiyor.

"2000 seçimindeki fiyaskodan sonra, seçim yasasında kapsamlı bir reform gündeme gelmişti. Ancak, partizan yaklaşımlar nedeniyle yasal boşluklar giderilemedi ve sorunun çözümü eyaletler ile yerel yönetimlere bırakıldı. Bu nedenle farklı eyaletlerde farklı kurallar uygulanıyor. Seçim sonrasında, çoğunluğu kim kazanırsa kazansın, Kongre bu sorunun çözümü için harekete geçmelidir. Eğer yarınki seçimde bir sorun yaşanmazsa, Kongre bu konuda bir adım atmayabilir. Ancak bu durumda 2012 seçimlerinde yeniden aynı sorunları yaşarız."

XS
SM
MD
LG