ABD'nde
patlak veren mali kriz yüzünden dünyanın en sağlamlarından olarak tanımlanan Alman ekonomisi de yalpalanma
tehlikesi geçiriyor.
ABD'de peş peşe batan bankalarla başlayan ve Başkan Bush'un 'ciddi bir
kriz içindeyiz' sözleriyle tarif ettiği durumdan AB`nin
lokomotif ülkesi olarak nitelenen Almanya´da nasibini fazlasıyla alacak gibi
görünüyor. Alman
hükümeti de önümüzdeki yılki ekonomik büyüme tahminlerini yüzde 1.2'den yüzde
0.5'e çekeceğini açıkladı, iş çevrelerinin büyük korkusu ise ülkenin zaten
yüksek olan gider ve vergiler nedeniyle yatırımcılar için cazibesini daha da
yitirmesi. Ancak şu anda özellikle Ekonomi Bakanı Steinbrück'ü kara kara
düşünmeye yol açan olay, Lehman
Brothers Bankası'nın iflasının Alman bankacılık sisteminde yol açtığı yüzlerce
milyon Euroluk zarar.
Alman İmar ve Kredi Kurumu KfW'nin Lehman Brothers
şirketine iflas ettiğinin ertesi günü 350 milyon Euro havale etmesi, bir başka
deyişle söz konusu meblağın boşa gitmesi ülkede az görülen bir hata olarak
tanımlanıyor. Söz konusu kurumun yöneticilerinin işlerinden olmasına neden olan
bu olaya paralel, Almanya Başbakanı Angela
Merkel, benzer risklerin ileride sınırlı kalabilmesi için global Alman banka ve
kredi kurumlarının sıkı denetim altında tutulması gerektiğini açıkladı. Bankacılık uzmanları Alman bankalarının
Amerikan bankaları ile olan yakın bağlantılarını anımsatıyor ve gelişmelerin branşta faaliyet gösteren
Alman kuruluşları açısından son derece olumsuz sonuçlar doğurabileceği
uyarısında bulunuyor. Almanya'da yerleşik bir
holdingin yönetim kurulu başkanı olan
Kemal Şahin, Merkel hükümetinin yaklaşan krize karşı önlem almakta
geciktiğini öne sürüyor.
Kemal Şahin, ABD`de yaşanan
gelişmelerin zaten resesyona giden Almanya`da üretimi azaltacağını, bunun da
istihdam kaybına yol açacağını da kaydediyor.
Almanya'nın
en büyük sendikası olan metal sanayi sendikası IG Metall'in sözcüsü Nafiz Özbek
ise, ayak sesleri duyulan mali krizin sadece finans sektörünü değil, üretim
sektörünü, dolayısıyla Türk içcilerini etkileyebileceğini belirtiyor.
Sokakdaki
vatandaşın en büyük korkusu ise, ekonomik krizin enflasyonun daha da
yükselmesine yol açması. Enerji ve gıda fiyatlarının sürüklediği enflasyon geçen Temmuz
ayında yüzde 8 'e çıkarak, son 27 yılın
zirvesine ulaşmıştı. Ekonomik çevreler, enerji fiyatları hariç üretici
fiyatları endeksinin yılllık ortalamasının yüzde 4'ü bulabileceğini, bunun da
tüketicinin elindeki ve piyasadaki paranın daha da azalması anlamına geleceğini
belirtiyorlar. Almanya'nın en ciddi ekonomi gazetesi FAZ ise, dünkü nüshasında
durumu tek bir cümleyle özetliyor, Amerika öksürdü, Almanya hastalandı.