Erişilebilirlik

Deniz Feneri Davasında Sona Doğru


Almanya’da görülen, Deniz Feneri adlı derneğin adının karıştığı ve Türkiye gündemini de belirleyen yolsuzluk davasında bugünkü (Pazartesi) duruşma ile son haftaya girildi. Soruşturmayı yürüten mali polis başkomiser ifadesinde sürpriz açıklamalar yaptı.

Frankfurt Eyalet Mahkemesi’nde görülen davanın beşinci oturumunda bağış olarak toplanan milyonlarca Euro’nun, yasadışı yollardan Türkiye’ye gönderilmesi suçlamasını kapsayan para trafiği konusunda önemli açıklamalar geldi. Dava başlamadan sekiz ay boyunca soruşturmaları yöneten Mali Polis Başkomiseri Alexander Böhm, tutuklu sanıklardan Firdevsi Ermiş'in ifadesinden hareketle, dernekle doğrudan bir bağlantısı olmadığını söylediği RTÜK Başkanı Zahid Akman’a ve Kanal 7 yöneticisi Zekeriya Karaman'a yıllar içinde 639 bin Euro para gönderildiğini açıkladı. Akman’nın Karaman’la birlikte birçok kez Almanya’ya geldiğini, davanın baş sanığı Mehmet Gürhan'la da ticari ilişkilerinin olduğunu iddaa eden Böhm, Akman'ın kuryelik yaptığı konusunda bir delil olmadığını açıkladı. 2002 - 2006 arasında toplananan bağış paralarının yüzde 60’ının amaç dışı kullanıldığını savunan Böhm, daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Mehmet Gürhan'ın çektirdiği fotoğrafı ve Zekeriya Karaman'ın oğlu Habib'in düğün görüntülerini sundu.Erdoğan ile Karaman arasında akrabalık derecesinde yakınlık bulunduğunu öne sürdü. Mahkeme başkanı Müller ise kişilerin özel hayatının bu davayla ilişkilendirilmemesini talep etti.

Müller, mahkemeye Türkiye’den siyasi baskı yapıldığı yönündeki haberlerin doğru olmadığını da, mahkemenin bağımsız karar vereceğini söyledi ve bunu ‘Almanya da saatler başka işler’ sözüyle vurguladı.

Bu arada soruşturma aşamasında ve mahkemenin ilk bölümünde gelişmelere mesafeli kalan Alman medyası son günlerde konuyu geniş haber ve yorumlarla işlemeye başladı. Haftalık Der Spiegel dergisi konuyla ilgili haberinde, bağış skandalının Başbakan Erdoğan’ı zor durumda bıraktığını, AKP’ye yakın çevrelerin skandala adının karıştığını yazarken, ülkenin en ciddi gazetelerinden Süddeutsche, Türkiye'nin iç siyasetini etkileyecek boyutta olarak tanımladığı dava nedeniyle Başbakan Erdoğan’ın Doğan Medya gurubu ile karşı karşıya geldiğini, Erdoğan’nın bazı açıklamaları ile basın özgürlüğünü hedeflediğini öne sürüyor. Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD federal milletvekili Lale Akgün’de basına baskı yapılmasının Almanya açısından kabul edilemez olduğu görüşünde.

Akgün son tartışmalardan sonra, Türkiye’deki siyasetçilerin dokunulmazlıkları meselesinin yeniden gündeme gelmesi gerektiğini de savunuyor.

Bu arada Mahkeme Başkanı Müller Deniz Feneri davasının önümüzdeki Çarşamba sonuçlanacağını açıkladı.

XS
SM
MD
LG