Erişilebilirlik

11 Eylül Amerikan Basınından Özetler


Boston Globe 11 Eylül saldırılarının yedinci yıldönümünde, Taleban'ın Afganistan'da yeniden güç kazanmaya başladığına dikkat çekiyor. Ancak gazete ne Barack Obama'nın ne de John McCain'in inandırıcı bir alternatif sunamadığını yazıyor:

Afganistan'ın tarihi, yabancı işgallerin başarısızlığıyla doludur. Amerika'nın güvenilmez muhbirlerin Taleban militanlarının saklandığı yönündeki ihbarlarına dayanarak Afgan köylerini bombalaması sadece Amerika'ya karşı tepkiyi artıracaktır. Obama, Pakistan'daki üst düzey el Kaide yöneticilerinin hedef alınması önerisini de gözden geçirmelidir. Birkaç el Kaide liderini öldürmek teröre son vermeyeceği gibi bunu Pakistan topraklarında yapmak Amerika'nın çıkarlarına zarar verecektir. McCain'in Irak'ta başarı sağlayan taktiklerin Afganistan'da da uygulanması önerisi iki ülke arasındaki büyük siyasi, etnik, coğrafi ve mezhepsel farkları göz ardı ediyor. Obama'nın da McCain'in de Pakistan ve Afganistan'la ilgili önerilerini yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor.

Los Angeles Times da Bush yönetiminin 11 Eylül sonrasında uygulamaya koyduğu politikaların başarısını sorguluyor. Gazete, teröre karşı savaşın klasik savaş tanımına uymadığını vurguluyor:

Teröriste karşı yürütülen mücadeleye savaş mı yoksa polisiye tedbirler m demek gerekiyor? Hiç kuşkusuz bu, klasik bir savaş değil. Afganistan'da zafer bütün Taleban militanlarının öldürülmesiyle veya imzalanacak bir ateşkesle değil, Afgan hükümetinin teröre karşı mücadeleyi kendi başına yürütebilecek noktaya gelmesiyle sağlanacaktır. Amerikan topraklarında yeni bir saldırının önlenmesi savaş değil, bir güvenlik sorunudur. Aşırı İslamcı hareket etkisini kaybedene kadar bu sorun devam edecektir. Ve ancak ondan sonra teröre karşı savaş, teröre karşı mücadeleye dönüşecektir. Bütün bu kavram kargaşası hala netleşebilmiş değil. Ancak 11 Eylül saldırılarından yedi yıl sonra, artık duygusal davranmayı bırakıp daha serinkanlı bir tartışma yapabiliriz.

USA Today Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC'in petrol fiyatlarındaki düşüşü önlemek için petrol üretimini azaltma kararı aldığını belirtiyor. Gazete, bu kararın Amerika'nın alternatif enerji kaynaklarına yönelmesini hızlandıracağını kaydediyor:

Yüksek petrol fiyatları, bazı durumlarda felakete yol açabilecek ölçüde sorun yaratıyor. Ancak Amerika petrole karşı tehlikeli bağımlılığını sürdürdüğü ve alternatif enerji kaynaklarına yönelmediği sürece, bu çekilen acıların yaşanması zaten kaçınılmazdı. Eğer OPEC'in kararı petrolün varil fiyatını 100 dolar civarında tutmaya yarayacaksa ve eğer bu fiyat düzeyi Amerika'nın büyük bir dönüşüm geçirerek, OPEC'in en büyük müşterisi olmaktan çıkmasını sağlayacak önlemlerin önünü açacaksa, o zaman bu kararından dolayı OPEC'e teşekkür etmemiz gerekiyor.

Christian Science Monitor Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı Ukrayna'ya destek verdiğini ve tam üyelik perspektifi sunduğunu hatırlatıyor. Ancak gazete, üyelik sürecinin sancılı ve uzun olacağı görüşünü de aktarıyor:

Avrupa Birliği bu hafta, önemli bir Rus azınlık barındıran ve Moskova tarafından Rus kimliğinin merkezi olarak görülen Ukrayna'ya büyük bir destek verdi. Moskova'nın Gürcistan'daki operasyonlarının asıl hedefinin Ukrayna olduğu yönündeki kaygılar, Avrupa Birliği'nin Kiev'in üyeliği yönünde ilk adımı atarak, Moskova'ya Ukrayna'nın Avrupa'nın bir parçası olduğunu söyledi. Ancak Kiev'deki Batı yanlısı reformcular, Moskova'nın Ukrayna'da istikrarsızlık yaratmaya çalıştığını belirterek, üyelik sürecinin ya çok yavaş yürüyeceğini ya da sekteye uğrayacağını belirtiyorlar.

XS
SM
MD
LG