Boston Globe Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Türkiye-Ermenistan milli maçını izlemek üzere Erivan’a gitmesini, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönem açabilecek önemli bir adım olarak yorumluyor. Gazete şu görüşlere yer veriyor:
"Türkiye açısından Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesi, Rusya-Gürcistan çatışmasının ardından karışan bölgeye istikrar getirme iddiasını güçlendirecektir. Ermenistan açısından batıdaki büyük komşusuyla daha iyi ilişkiler kurmak ekonomik koşulların düzelmesi anlamına gelecektir. Cumhurbaşkanı Gül’ün yapılan daveti kabul ederek Erivan’a gitmesi, hükümetinin bölgedeki ekonomik ve stratejik önemine uygun bir diplomatik rol üstlenme konusundaki güvenini de yansıtıyor. Futbol maçından asıl galip çıkanlar, dünyanın bu kırılgan bölgesinde uzlaşmayı savunanlar olabilir."
USA Today Rusya’nın Gürcistan’a girmesini yeni bir Soğuk Savaş daveti olarak görüyor ve Amerika’nın bu tuzağa düşmemesi gerektiğini savunuyor. Gazete, başkan adaylarının bu konuda Amerika’nın çıkarlarını iyi hesaplaması gerektiğini vurguluyor:
"Gürcistan’daki iki ayrılıkçı bölgenin Amerika’nın ulusal çıkarları açısından fazla bir önemi yok. Ancak Putin bütün Gürcistan’ı ve Hazar denizinden gelen enerji hattını kontrol ederek, petrol akışını kesme tehdidi ile Avrupa’yı yıldırmak istiyor. Ayrıca Amerika’nın dost ve demokratik bir ülkeyi savunma zorunluluğu var. Üstelik Rusya’nın saldırganlığı cevapsız kalırsa, Putin Ukrayna’nın doğu bölgesinden başlayarak eski Sovyet topraklarını denetim altına alma çabalarını artıracaktır. Obama ve McCain açısından en büyük sorun, Putin’in istediği yeni soğuk savaşı tetiklemeden Rusya’yla anlamlı bir ilişki kurabilmektir. KGB kökenli Putin’in kurnazlığı düşünüldüğünde bunu başarmak çok zor. Ama henüz ikinci soğuk savaş başlamadı ve başlaması da gerekmiyor."
New York Times Kuzey Kutbu’nun erimeye başlamasıyla birlikte, Amerika kıtasının kuzeyindeki geçidin açıldığını belirtiyor ve Kanada’nın bu bölgede egemenliğini ilan ettiğini yazıyor. Yapılan yorumda iklim değişikliğinin etkisini artırmasıyla birlikte, Kuzey Kutbundaki kaynakların kullanımıyla ilgili rekabetin de artacağı ifade ediliyor:
"Amerika, Kanada ve Rusya, başta petrol ve doğal gaz olmak üzere büyük kaynaklara sahip olduğu düşünülen bölgede hak iddia edebilmek için harita çalışmalarını sürdürüyor. Kuzey Kutbu giderek artan bir biçimde ticari ve bölgesel çekişmelere sahne oluyor. Bölgenin geleceğini şekillendirmenin en kabul edilebilir yöntemi, uluslararası işbirliğidir, egemenlik savaşları değil. Değerli kaynakların ve kısalan deniz yollarının kullanımından çok korunması önemlidir. Ayrıca ekosistem de küresel ısınmanın tehdidi altında ve bu tehdit ticari faaliyetler nedeniyle daha da artıyor."
Christian Science Monitor hem demokrat aday Barack Obama’nın hem de Cumhuriyetçi aday John McCain’in, değişim vaadiyle seçime hazırlandığını hatırlatıyor. Ancak gazete, her iki partinin kurultayında da değişimin izine rastlanmadığını yazıyor:
"Her iki aday da sıradan politikacılar değil. Değişim konusundaki ciddiyetleri kolaylıkla hissedilebiliyor. Ancak asıl mesele kendi partileri içinden kaynaklanan güçlere ve geleneklere direnerek partizanlıktan kurtulup kurtulamayacakları. Parti kurultayları doğaları gereği sertlik mesajlarının öne çıktığı platformlardır. Ama bu kurultayları yaklaşık 39 milyon kişi izledi ve seyirciler arasında tarafsızlar da vardı. Seçimde son dönemece girilirken, adayların değişim konusunda sadece söz değil iş de üretecekleri konusunda daha ikna edici olmaları gerekiyor."