Washington Post Irak'ın işgali veya Kosova operasyonu ile Rusya'nın Gürcistan'a girmesi arasında bir benzerlik kurulamayacağını savunuyor. Rusya'nın, Avrupa'daki yeni demokrasileri de hedef aldığını öne süren gazete, Avrupa Birliği'nin Moskova'ya karşı tavrını eleştiriyor:
Rusya'nın Avrupa Birliği temsilcisi Vladimir Chizhov, "İkinci bir Soğuk Savaş'tan bahsetmenin zemini yok" diye konuştu. Rusya'nın saldırganlığına karşı AB'nin dün gösterdiği sorumsuz tavra baktığımızda, Avrupalı liderlerin hala Chizhov'a inanmak istediğini görüyoruz. Ancak Gürcistan'da yaşananlar tamamen ideolojiyle ilgilidir ve Avrupalılar bu gerçeği görmezden geldikleri sürece çözmeleri gereken sorunlar daha da artacaktır.
Christian
Science Monitor yaklaşan seçimde Amerikan halkının değişim talebinin öne
çıktığını belirtiyor. Yapılan yorumda Gustav Kasırgasına yönelik hazırlıklarda
bu değişim talebinin etkili olduğu kaydediliyor :
Gustav, birkaç günlüğüne de olsa Demokrat ve Cumhuriyetçi liderleri, partizan yaklaşımları bir kenara bırakmaya zorladı. John McCain ve Barack Obama, başkanlığa yakışır bir liderlik örneği sergiledi. Gustav krizi sayesinde seçmenler, adayların tek vücut olarak hareket etmeleri halinde nasıl bir değişim yaşanabileceğini görme fırsatı buldular.
USA Today Cumhuriyetçi aday John McCain'in kendisine yardımcı olarak Alaska Valisi Sarah Palin'i seçmesini sürpriz olarak yorumluyor:
McCain'in Demokrat rakibi Barack Obama'yı deneyimsiz olmakla suçladığı ve aşırı İslamcılığı günümüzün en büyük tehlikesi olarak tanımladığı göz önüne alındığında, kendisine yardımcı olarak Palin'i seçmesi kafaları karıştırıyor. Cumhuriyetçi Parti bu hafta yapılan Kurultayında gündemdeki sorunlara ve bu sorunları çözme kapasitesine ilişkin birçok soruyla karşılaşacaktır. Bu sorulara vereceği cevaplar, McCain'in akıllıca bir seçim mi yaptığını yoksa büyük bir kumar mı oynadığını gösterecektir.
Boston Globe Türkiye'nin arabuluculuğuyla İsrail ile Suriye arasında sürdürülen barış görüşmelerinde Amerika'nın da rol alması gerektiği görüşüne yer veriyor. Her ikisi de Ortadoğu ülkelerinde büyükelçilik yapan Robert Pelletrau ve Edward Walker'ın imzasını taşıyan makalede, sağlanacak bir anlaşmanın Amerika'nın çıkarlarına hizmet edeceği vurgulanıyor:
İsrail ile Suriye arasında varılacak bir anlaşma, Suriye'yi İran'ın etki alanından çıkartmalıdır. Böyle bir gelişme, İsrail'in bütün komşularıyla kapsamlı bir barış yapmasının da yolunu açacaktır, İran'ın nüfuzunu azaltacaktır. Suriye, artık Hamas'a ve diğer silahlı Filistin örgütlerine destek vermeyecektir. İsrail'in Lübnan'la resmi bir barış anlaşması imzalamasının önü açılacak, Hizbullah'a silah sevkıyatı duracaktır. Bush yönetimi tıpkı İran'la ve Kuzey Kore'yle yaptığı gibi Suriye'yle de diplomatik temasa geçmelidir.