Rusya’nın Gürcistan’a saldırısının ardından BP’nin Bakü-Ceyhan-Tiflis petrol boru hattını kapattığını hatırlatan Washington Post yazarı Steven Pearlstein, Putin’in asıl amacının da bu olduğunu öne sürüyor. Makalede, Putin’in Türkmen doğalgazını Avrupa’ya bağlayacak Nabucco hattına karşılık Güney Akımı adıyla alternatif bir projeyi hayata geçirmek istediği vurgulanıyor:
“Sektörün uzmanlarına göre, Nabucco hattı yaşayabilir bir ekonomik projeden çok diplomatların kurduğu bir hayale benziyordu. Nabucco projesini destekleyenler ne geçiş güvenliği anlaşmalarının yapılmasını sağlayabildiler ne de böyle büyük bir projeyi finanse edecek bir petrol şirketi bulabildiler. Şimdi Rusya, Gürcistan’a karşı düzenlediği başarılı askeri harekatla, Gürcistan’dan geçecek yeni bir boru hattının güvenliği konusunda Batılı yatırımcıların kafasındaki şüpheleri ve soru işaretlerini daha da artırdı. Putin, Rusya imparatorluğunu ve onu besleyen enerji tekelini korumak için hukuku kurallarını çiğnemeye hazır olduğunu bir kez daha hatırlattı.”
Christian Science Monitor ise Rusya’nın Gürcistan’da kukla bir yönetim oluşturmak istediğini iddia ediyor. Gazete, Gürcistan’daki demokratik yönetimin mutlaka korunması gerektiğini vurguluyor:
“Bush’un Gürcistan’a asker göndermesi gerekmiyor ve zaten mevcut koşullarda gönderebileceği de şüpheli. Ancak Bush ve Avrupalı müttefikleri Gürcistan’a ekonomik yardım sağlamalı ve bu ülkedeki demokratik kurumları desteklemelidir. Amerika’nın güçlü desteğini arkasına alan bir Gürcistan, Rusya ile arasındaki sorunların çözümünde daha iyi bir pazarlık yapabilir. Rusya, Saakaşvili’yi muhatap almayacağını söylüyor ancak Gürcistan’ın seçilmiş lideri Saakaşvili’dir. Eğer Bush’un Gürcistan demokrasisini savunan sözleri Rusya’nın çekilme kararında etkili olduysa, Moskova Saakaşvili’yi muhatap almak durumunda kalacaktır.”
USA Today, Bağdat hükümetinin petrolden elde ettiği bütün kazançlara rağmen Irak’ın yeniden inşasının Amerika’ya fatura edilmesini eleştiriyor. Gazete, Irak için ayda 10 milyar dolar harcayan Amerika’nın bütçe açığının 400 milyar doları bulmasının beklendiğini kaydediyor:
“Kongre üyeleri, Amerika’nın harcadığı her kuruş için yönetime hesap sormalıdır. Ayrıca, Amerika’nın yükünü azaltmak için Iraklılara da elde ettikleri petrol gelirlerinin bir kısmını harcamaları amacıyla baskı yapmalıdırlar. Örneğin, şimdi Amerika’dan yana taraf olan eski Sünni isyancıların maaşlarını ödeyebilirler, Amerikan ordusunun yakıt faturasının azalmasını sağlayabilirler, belki Amerika’nın şu ana kadar harcadığı parayı bile geri ödeyebilirler.”
Boston Globe gazetesi, hakkında yolsuzluk ve vergi kaçakçılığı nedeniyle dava açılan Tayland’ın eski başbakanı Tahsin Şinavatra’nın İngiltere’ye kaçtığını belirtiyor. Gazete, dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alan Tahsin’in bu servetini iktidarı dönemindeki yolsuzluklara borçlu olduğunu ileri sürüyor:
“Tahsin’in Londra’da bir açıklama yaparak adil yargılanmayacağını öne sürmesi, şu ana kadar yaşanan gelişmelerle çelişmektedir. Tahsin, Tayland mahkemelerinde hakkındaki suçlamaları cevaplandırmalıdır. Bu tür yolsuzluk davalarında adaleti sağlamanın yolu adil ve şeffaf bir yargı sürecidir. Böyle bir yargı süreci Tayland’ın ve diğer ülkelerin dünyanın en zengin medya ve enerji baronlarının tek adam diktatörlüğüne karşı bağışıklık kazanmasına da katkı sağlayabilir.”