Christian Science Monitor Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin
ülkesini yeniden NATO’nun askeri komuta ve planlama yapısına dahil etme
isteğini memnuniyetle karşılıyor. Gazete, Sarkozy’nin Fransız ordusunu
ve savunma politikasını modernleştirme çabasını da destekliyor.
“Fransa’nın
bu ay açıklanan yeni ulusal güvenlik belgesi, Paris’i 1990’lı yıllarda
benzer adımlar atmış olan Washington ve Londra ile aynı noktada
buluşturuyor. Yeni belge, savunma risklerini siber saldırıları ve çevre
felaketlerini de kapsayacak bir biçimde yeniden tanımlıyor. İstihbarata
verilen önemi artırıyor. Esnek ve hızlı harekete edebilen birlikler
kurulmasını öngörüyor. Fransız generaller ve üst düzey yetkililer bu
değişime direniyor. Sarkozy’nin bunları hayata geçirmesi için büyük
çaba harcaması gerekiyor. Eğer bu çabası başarılı olursa, Fransa’yı ve
müttefiklerini önümüzdeki 40 yılın gerektirdiği ihtiyaçlara cevap
verebilecek bir noktaya taşıyacaktır.”
New York Times İsrail’in
Hamas’la ateşkes yapmasını ve Suriye ile barış görüşmelerine
başlamasını cesur ve gerçekçi bir yaklaşım olarak değerlendiriyor.
Gazete, bu süreçte Amerika’nın seyirci konumda kalmasını eleştiriyor:
“Barış
için karşılıklı olarak güçlü bir niyet olsa bile, tarihi güvensizlik ve
siyasi liderlerin zayıflığı gibi nedenler, ancak Amerika’nın
yapabileceği türden bir dış müdahaleyi gerektirebilir. Eğer
Washington’un Libya ve Kuzey Kore’yi daha yapıcı davranmaya zorlayan
diplomatik ve ekonomik yaklaşımlar Suriye’ye de gösterilseydi, Esad
yönetimi İsrail’le barış yapmaya ve İran’dan uzaklaşmaya daha istekli
olurdu. İsrail’in son diplomatik girişimleri, Bush yönetiminin yedi
yıldır izlediği Ortadoğu’yu göz ardı etme politikasına rağmen
gerçekleşti. Bu girişimlerin olumlu sonuçlanması için yeni yönetimin
diplomatik yöntemleri çok daha fazla benimsemesi gerekecek.”
USA
Today petrol fiyatlarındaki artıştan dolayı spekülatörlerin
suçlanmasını kolaycı bir yaklaşım olarak görüyor. Gazete, bir günah
keçisi yaratmak yerine daha kapsamlı bir enerji politikası
geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor:
“Petrol fiyatlarındaki
artış nedeniyle spekülatörleri suçlamak, hastalığın nedeni yerine
semptomlarıyla uğraşmaya benziyor. Spekülatörlerin rolü ne olursa olsun
kesin olan bir şey var: yaşanan sorunların tek sorumlusu ne
spekülatörlerdir ne de diğer olağan şüphelilerdir. Üstelik bu
sorunların tek ve basit bir çözümü de yoktur. Asıl sorun hem yurt
içinde hem de yurt dışında artan petrol talebidir. Petrole
bağımlılıktan kurtulmamızı sağlayacak bir yöntem bulunmadıkça, hiçbir
çözüm getirmeyen bir suçlamalar, bize sadece zaman ve para kaybettirir.”
Washington
Post Demokrat partinin adayı Senatör Barack Obama ile Cumhuriyetçi
partinin adayı Senatör John McCain’in Guantanamo’daki terör
zanlılarına ilişkin politikalarını kıyaslıyor. Gazete, her iki adayın
da konuyla ilgili açıklamalarında önemli boşluklar bulunduğunu ileri
sürüyor:
“McCain, Guantanamo’nun kapanmasından sonra, oradaki
tutukluları Amerika’ya getireceğini söyledi. Ancak, bu zanlılarla
ilgili davaların nasıl görüleceği konusuna girmedi. Ayrıca, yurt
dışında yakalanmış zanlılara ilişkin de bir yorum yapmadı. Obama’nın
danışmanları da CIA’nın yurt dışındaki cezaevleri konusunu gözden
geçirmeyi düşündüklerini söylediler. Bush yönetiminin aksine, Obama’nın
Uluslararası Kızılhaç Örgütüne tutukluları görme izni vereceğini
belirttiler. Ancak Obama’nın hangi tutukluları hangi kriterlere göre ve
ne kadar süreyle cezaevinde tutacağı belirsiz. Obama’nın da McCain’in
de bu belirsizlikleri gidermesi gerekiyor. Beyaz Saray’a seçilecek
kişinin bu konuda net bir görüşü olması gerekiyor.”