New York Times, Hillary Clinton’ın adaylık yarışından resmen çekilmeye hazırlandığı yönündeki haberleri olumlu karşılıyor ve Demokrat Parti’nin artık iç mücadele yerine başkanlık seçimine yoğunlaşması gerektiğini vurguluyor:
"Bayan Clinton’ı başkan yardımcılığına aday gösterip göstermemek Obama’nın bileceği bir iştir. Ancak, Clinton’ın adaylıktan çekilmesi için böyle bir şart öne sürülmesi söz konusu olamaz. Obama ve Clinton önseçim kampanyası boyunca, Amerika’nın çözüm bekleyen en ciddi sorunlarına ilişkin kendi aralarındaki marjinal farkları öne çıkarttılar. Oysa bu sorunların nasıl çözüleceği konusunda Obama ile McCain arasında çok ciddi görüş farklılıkları var ve başkanlık için yarışacak bu iki adayın söz konusu görüş farklılıklarını artık tüm boyutlarıyla tartışması gerekiyor".
Washington Post, Barack Obama’nın ilk siyah başkan adayı olmasını Amerika açısından tarihi bir olay olarak tanımlıyor. Gazete, Obama’nın toplumun geniş bir kesimini siyasi sürece katmasını da önemli bir başarı olarak görüyor:
"Artık önseçim yarışı yerini seçim mücadelesine bırakırken, Obama’nın da Demokrat Parti içinde birlik ve beraberliği sağlaması gerekiyor. Seçim kampanyası sırasında, Obama’nın başkanlık için yeterli donamıma sahip olup olmadığı, dış politikaya ilişkin görüşlerinin gerçekçiliği ve rahip Jeremiah Wright’la ilişkisi gibi önseçimde gündeme gelen bir çok konu hiç kuşkusuz yeniden tartışılacak. Ancak önseçimde fazla öne çıkmayan sağlık hizmetlerinde kamunun rolü, yeni vergi kesintileri, Anayasa Mahkemesi’nin konumu, Irak’ta izlenecek yol gibi konular da tartışılmalıdır. Obama ile Cumhuriyetçi rakibi John McCain bu konularda ciddi görüş ayrılıklarına sahip. McCain’in, iki adayın ortak şehir toplantıları düzenlemesi önerisi ve Obama’nın bu öneriye açık olması, seçmenlerin iki aday arasındaki farkı daha iyi anlamasına yardımcı olacaktır".
USA Today, Demokrat Parti’de önseçim sürecinin bitmesiyle Obama ile McCain arasındaki asıl yarışın başladığını vurguluyor. Gazete, her iki adayın da kendi partisi içinde sorunlar yaşadığını ve bu nedenle geleneksel parti seçmenlerinin dışındaki gruplara da ulaşmak zorunda olduğunu belirtiyor:
"Gelinen nokta da her iki adayın da bağımsız seçmenleri, kendi partileri içinde farklı düşünenleri ve daha önce oy kullanmamış genç seçmenleri kendi yanlarına çekmesi gerekiyor. Bu seçmen grupları siyasi olarak bir tarafa bağlı olmayan, bağımsız düşünen kişilerden oluşuyor. Genel geçer sözler etmenin zamanı geçti. McCain ve Obama da bunu yakında anlayacaktır. Bu seçimde ortadaki seçmene ulaşabilmek ve pragmatik hareket etmek büyük önem taşıyor. İdeolojik saplantılar ve karalama kampanyaları, artık siyasi mezarlıktaki yerini almış durumda".
Christian Science Monitor, Demokrat Parti’nin adayı olmakla Barack Obama’nın zoru başardığını ve bir değişimi gerçekleştirdiğini belirtiyor. Gazete, “değişim” iddiasıyla yola çıkan ve ilk sınavı başarıyla geçen Obama’nın önünde şimdi daha büyük bir sınav olduğunu yazıyor:
"Değişim, tarz ve düşünceden öte bir şeydir. Obama, tabanı örgütleme ve 265 milyon Dolar toplama başarısını gösterdi. Buna rağmen zorlukla başarılı olabildi. Önseçim sonrasında kendi partisini birleştirmeyi başarıp başaramayacağı, birleştirici bir başkan olacağı iddiasını kanıtlaması açısından büyük önem taşıyor. Eğer Demokrat Parti içinde bütünlüğü sağlayabilirse, ülkeyi de bütünleştireceği tezini rahatlıkla savunabilir".