Boston Globe Başkan Bush’un Orta Doğu gezisini değerlendirirken, Bush’un İsrail ile Filistin arasında bir uzlaşma sağlanması için etkin bir şekilde devreye girmemesini de eleştiriyor. Yapılan yorumda Bush’un Orta Doğu politikasına yönelik eleştiriler bununla sınırlı kalmıyor:
Bush’un bugün de Hamas’la ilişki kurmayı reddetmesi hatalar zincirinin son halkasını oluşturuyor. İsrail bile Hamas ve Suriye ile dolaylı temas kurarken, Bush hala bu tavrında ısrar ediyor. Bush’un Orta Doğu ziyaretinden beklenebilecek tek şey, yeni başkana arabuluculuk için daha uygun bir ortam bırakması olabilir. Bush’un yerine gelecek ismin aynı hataları tekrarlama lüksü olmayacak.
Christian Science Monitor İran’ın Hizbullah’ı kullanarak Orta Doğu’da gövde gösterisi yaptığını öne sürüyor. Gazete, Lübnan’da son günlerde yaşanan gerginliğin ardından Tahran’ın Sünni Arap ülkelerine karşı 1-0 öne geçtiğini yazıyor:
İran, Irak’taki Şii milisleri silahlandırarak Amerika’nın başına ciddi dertler açtı. Şimdi de Afganistan’da Taleban’a verdiği desteği artırıyor. İran’ın desteklediği bir diğer terör örgütü ise Gazze’de etkin olan Hamas. Tahran, şimdi de Lübnan’daki diğer etnik ve dini gruplara karşı Hizbullah’ı destekleyerek Lübnan’da güç gösterisi yapıyor, daha önce Suriye ve Irak’ın nükleer programlarını engelleyen İsrail’e, gözdağı veriyor. Orta Doğu’daki kampların diğer tarafında ise Sünni Arap ülkeleri, Amerika ve İsrail yer alıyor. Ancak bu ülkelerin hiçbiri Lübnan’da etkin bir konumda değil. Buna rağmen, kalkınma projeleri veya ordunun güçlendirilmesi gibi çabalarla Lübnan’daki demokrasiye destek verilmelidir. Ortadoğu, şiddet yanlısı İslamcılara bırakılmamalıdır.
New York Times da Başkan Bush’un Pazar günü Mısır’da, Lübnan başbakanı Fuat Sinyora ile buluşacağını hatırlatıyor. Gazete, Bush’un Lübnan’da istikrarı sağlamaya yönelik hiçbir planı olmadığını da ekliyor:
Eğer Bush, Sinyora’ya gerçekten de yardımcı olmak istiyorsa Hamas’ın patronları olan Suriye ve İran’la konuşması gerekiyor. Bu iki ülkeye, Lübnan’da istikrarsızlık peşinde koşarlarsa karşılaşabilecekleri riskleri ve yapıcı bir tutum takınırlarsa da elde edecekleri kazançları anlatması gerekiyor. Bush’un Suriye ve İran’la görüşmeyi reddetmesi, Amerika’nın tüm bölgedeki etkinliğini azalttı. Lübnan’da durum çok vahim. Eğer Bush gerçekten de Lübnan’daki Sedir devrimini kurtarmak istiyorsa daha fazla çaba harcamalıdır.
Los Angeles Times Amerika İçişleri Bakanlığının kutup ayılarını nesli tükenen hayvanlar listesine almasını olumlu ancak yetersiz buluyor. Gazete, ilk kez bir canlı türünün küresel ısınma nedeniyle bu listeye alındığını kaydediyor ancak küresel ısınmaya karşı hiçbir önlem alınmadığının da altını çiziyor:
Yapılan şey, kutup ayıları için hiçbir koruma önlemi almadan onları nesli tükenen hayvanlar listesine almaktan öteye geçmiyor. Elbette, sadece kutup ayılarını tehdit ettiği için karbondioksit üreten bütün insan faaliyetlerini yasaklamak saçma olur, ama hem kutup ayılarını resmen tükenmekte olan canlılar listesine alıp, hem de bu konuda resmi hiçbir adım atmamak da tuhaf kaçıyor. Eğer İçişleri Bakanlığı bu konuda bir şey yapmazsa, Kongre harekete geçmelidir. Kutup ayılarının koruma listesine alınması ve şimdiye karar doğal çevreyi değil de iş çevrelerini korumaya öncelik veren İçişleri Bakanı’nın görev süresinin dolmak üzere olması, umut verici gelişmelerdir.
Bush’un bugün de Hamas’la ilişki kurmayı reddetmesi hatalar zincirinin son halkasını oluşturuyor. İsrail bile Hamas ve Suriye ile dolaylı temas kurarken, Bush hala bu tavrında ısrar ediyor. Bush’un Orta Doğu ziyaretinden beklenebilecek tek şey, yeni başkana arabuluculuk için daha uygun bir ortam bırakması olabilir. Bush’un yerine gelecek ismin aynı hataları tekrarlama lüksü olmayacak.
Christian Science Monitor İran’ın Hizbullah’ı kullanarak Orta Doğu’da gövde gösterisi yaptığını öne sürüyor. Gazete, Lübnan’da son günlerde yaşanan gerginliğin ardından Tahran’ın Sünni Arap ülkelerine karşı 1-0 öne geçtiğini yazıyor:
İran, Irak’taki Şii milisleri silahlandırarak Amerika’nın başına ciddi dertler açtı. Şimdi de Afganistan’da Taleban’a verdiği desteği artırıyor. İran’ın desteklediği bir diğer terör örgütü ise Gazze’de etkin olan Hamas. Tahran, şimdi de Lübnan’daki diğer etnik ve dini gruplara karşı Hizbullah’ı destekleyerek Lübnan’da güç gösterisi yapıyor, daha önce Suriye ve Irak’ın nükleer programlarını engelleyen İsrail’e, gözdağı veriyor. Orta Doğu’daki kampların diğer tarafında ise Sünni Arap ülkeleri, Amerika ve İsrail yer alıyor. Ancak bu ülkelerin hiçbiri Lübnan’da etkin bir konumda değil. Buna rağmen, kalkınma projeleri veya ordunun güçlendirilmesi gibi çabalarla Lübnan’daki demokrasiye destek verilmelidir. Ortadoğu, şiddet yanlısı İslamcılara bırakılmamalıdır.
New York Times da Başkan Bush’un Pazar günü Mısır’da, Lübnan başbakanı Fuat Sinyora ile buluşacağını hatırlatıyor. Gazete, Bush’un Lübnan’da istikrarı sağlamaya yönelik hiçbir planı olmadığını da ekliyor:
Eğer Bush, Sinyora’ya gerçekten de yardımcı olmak istiyorsa Hamas’ın patronları olan Suriye ve İran’la konuşması gerekiyor. Bu iki ülkeye, Lübnan’da istikrarsızlık peşinde koşarlarsa karşılaşabilecekleri riskleri ve yapıcı bir tutum takınırlarsa da elde edecekleri kazançları anlatması gerekiyor. Bush’un Suriye ve İran’la görüşmeyi reddetmesi, Amerika’nın tüm bölgedeki etkinliğini azalttı. Lübnan’da durum çok vahim. Eğer Bush gerçekten de Lübnan’daki Sedir devrimini kurtarmak istiyorsa daha fazla çaba harcamalıdır.
Los Angeles Times Amerika İçişleri Bakanlığının kutup ayılarını nesli tükenen hayvanlar listesine almasını olumlu ancak yetersiz buluyor. Gazete, ilk kez bir canlı türünün küresel ısınma nedeniyle bu listeye alındığını kaydediyor ancak küresel ısınmaya karşı hiçbir önlem alınmadığının da altını çiziyor:
Yapılan şey, kutup ayıları için hiçbir koruma önlemi almadan onları nesli tükenen hayvanlar listesine almaktan öteye geçmiyor. Elbette, sadece kutup ayılarını tehdit ettiği için karbondioksit üreten bütün insan faaliyetlerini yasaklamak saçma olur, ama hem kutup ayılarını resmen tükenmekte olan canlılar listesine alıp, hem de bu konuda resmi hiçbir adım atmamak da tuhaf kaçıyor. Eğer İçişleri Bakanlığı bu konuda bir şey yapmazsa, Kongre harekete geçmelidir. Kutup ayılarının koruma listesine alınması ve şimdiye karar doğal çevreyi değil de iş çevrelerini korumaya öncelik veren İçişleri Bakanı’nın görev süresinin dolmak üzere olması, umut verici gelişmelerdir.