Helsinki Zirvesi'nde resmen aday ülke statüsü verilen Türkiye'de 2000 yılından bu yana kutlanan '9 Mayıs Avrupa Günü', bu yıl da Ankara'da en üst düzeyde kutlanıyor. Avrupa Birliği ülkelerinin iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kapatılıp kapatılmayacağına odaklandığı bu dönemde Türkiye, Avrupa'ya 'üyelik müzakelerine siyasi engeller çıkartılmaması' uyarısında bulundu.
9 Mayıs Avrupa Günü nedeniyle Dışişleri Bakanı Ali Babacan, AB ülkelerinin Ankara'daki büyükelçileri ile kahvaltıda biraraya gelirken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çankaya Köşkü'nde geniş katılımlı bir resepsiyon verdi. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kapatılması davasıyla ilgili süreç işlerken, bu konudaki gelişmeleri 'endişeyle' izlediklerini sık sık kamuoyunun gündemine getiren AB yetkililerine, Avrupa Günü'nde AKP'li yetkililerden "AB'ye üyelik ve reform sürecine" bağlılık mesajları geldi. Bu mesajlarla yetinmeyip, AB'nin Türkiye'ye verdiği taahhütleri hatırlatmak için de Avrupa Günü'nü fırsat bilen Ankara, Türkiye'de tüm kurumların istikrar için seferber olduğunun da altını çizdi.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Avrupa Günü dolayısıyla biraraya geldiği AB büyükelçilerine, Türkiye'nin AB'ye üyelik yolunda kararlı adımlarla ilerlediğini belirtirken, "Müzakerelere siyasi içerikli engeller çıkartmayın" diye seslendi. Babacan, Avrupa'nın bugün 'barış, istikrar ve refah alanı’ olduğunu belirterek Türkiye'nin Avrupa ile ortak değerler paylaştığını söyledi. AB'nin demokratikleşme açısından Türkiye'ye ilham kaynağı olduğunu anlatan Babacan, Türkiye'nin büyük bir dönüşüm içinde olduğuna vurgu yaptı. Türkiye'nin 5-7 yıl sonra çok farklı bir ülke olacağını dile getiren Babacan, AB reformlarının Türkiye'yi güçlendireceğini de söyledi. Babacan, Türkiye'nin AB üyelik sürecinin tüm dünyada ilgiyle izlendiğine de dikkat çekti ve bunun temel nedeninin Türkiye'nin İslam, demokrasi ve laikliği birarada uyum içinde tutan yapısının olduğunu kaydetti. Babacan, AB ülkelerinde günlük siyasi kaygılara dayalı bir politikanın izlenmemesi gerektiğine işaret etti ve AB'nin mevcut taahhütlerine bağlı kalmasını istedi.
Çankaya'da resepsiyon
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, Çankaya Köşkü'nde geniş katılımlı bir resepsiyon verdi. Resepsiyona, yasama, yürütme ve yargı organları ile sivil toplum örgütleri ve basın kuruluşlarının temsilcileri davet edildi. Avrupa Birliği'ne üye ve aday ülkelerin Ankara'daki büyükelçileri, eski dışişleri bakanları ve müsteşarları,eski Avrupa Birliği genel sekreterleri, Avrupa Birliği nezdindeki eski daimi temsilciler ve İstanbul 2010 Kültür Başkenti Yürütme Kurulu üyeleri de davetliler arasında yer aldı.
Cumhurbaşkanı Gül, resepsiyonda yaptığı konuşmada Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin tüm kurum ve kuruluşlarca desteklendiğine vurgu yaparken, üyelik yolunda gerçekleştirilen tüm reformların Türk halkını daha demokratik ve daha modern yaşam standartlarına ulaştırdığını söyledi. Avrupa ülkelerinden Türkiye'nin üyeliğini yalnızca AB'nin genişlemesi olarak değil 'kültürel ve ekonomik zenginlik' olarak değerlendirmelerini isteyen Gül, Avrupa ve Türk halkları birbirine yaklaştıkça bölgenin istikrarının daha güçlü bir şekilde korunacağını dile getirdi.