Erişilebilirlik

'Yabancı Yatırımların Türkiye’de Kalması Şart'


Artan petrol fiyatları, Amerika’daki konut kredisi krizi ve gıda sıkıntısı tüm dünyada ekonomik gelişmeleri ön plana çıkardı. Küreselleşme, herhangi bir ülkedeki olumsuz bir havanın kısa süre içinde diğer ülke ekonomilerine de yansımasına neden olabiliyor. Bu ekonomik trendleri George Washington Üniversitesi Uluslararası Finans Profesörü ve Avrupa Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Şehrazad Rehman değerlendirdi. Rehman’la Melek Çağlar konuştu.

MÇ- Küresel ekonomik gelişmelere ilişkin görüşlerinizle başlamak istiyorum, öncelikle. IMF son raporunda, çok da iç açıcı olmayan bir tablo çizdi dünya genelinde, siz bu rapordaki görüşlere katılıyor musunuz? Zor günler mi var önümüzde?

Rehman- IMF raporu karamsardı, ancak ben daha itidalliyim bu konuda. Küresel ekonomi yavaşladı, buna hiç şüphe yok. Ancak panik duyulacak bir durum da yok. Örneğin 2007’de küresel büyümenin yüzde 50’si, sadece Çin, Hindistan ve Rusya gibi gelişmekte olan pazarlarda kaydedildi. Bununla birlikte, Amerika’daki 350 milyar Dolarlık konut kredisi kayıpları büyük bir rakam, kayıplar daha da artacak. Bunun etkileri elbette, gelişmekte olan pazarlarda da hissedilecek. Bu durumdan da en fazla en yoksul ülkeler zarar görecek. Amerika’da durgunluk derinleşirse bu tüm dünyayı etkiler. Ama bu etkileri bir gecede görmeyeceğiz, zamanla hissedilecek olumsuz yan etkiler.

MÇ- Bu etkileri biraz açalım isterseniz, Amerika’daki kredi krizi nasıl etkileyecek gelişmekte olan ülkeleri?

Rehman- Bir iki yıl içinde Türkiye dahil birçok gelişmekte olan ülke için en önemli sorun kredi sıkışıklığı olabilir, bu durumda da yabancı sermaye daha güvenilir piyasalara kayar. Bu sıkışıklığa Amerika’da tanık oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz. Bu da gelişmekte olan ülkelerde piyasaları yavaşlatacak, yatırımları durma noktasına getirecek. Tabii bu, en büyük korku.

MÇ- Peki sizce bu kötü gidiş ne zamana kadar sürecek?

Rehman- Durum daha da kötüleştikten sonra bir düzelme görebileceğiz. Küresel bir krize girdik demek için vakit daha erken. Bu yavaşlama en azından bir yıl daha sürer. Gelişmekte olan piyasalar açısından 2008 ve 2009’un ilk yarısı zorlu geçecek.

MÇ- IMF, son raporunda, Türkiye için yüzde 4,5’luk bir büyüme öngördü. Oysa Türk ekonomisi geçmişte bunun iki katına yakın performans gösterdi. Sizce, genel ekonomik durumdan Türkiye, kendi özelinde nasıl etkilenecek?

Rehman- Türkiye gerçekten de çok büyük büyüme rakamlarına ulaştı. 2005 örneğin, mükemmel bir yıldı. Ve herkes Türkiye’de artık işler rayına oturdu diye düşünüyordu, ama 2006’da küçük bir kriz yaşandı. Bu yüzden Türkiye bence hala gelişmekte olan piyasa olma özelliğini sürdürüyor: Yüksek kar getiriyor, yüksek kazanç oranları sunuyor, ama bir gecede herşeyinizi kaybetmeniz de mümkün. Yine de Türkiye’nin sağlam temellere dayalı olduğunu düşünüyorum. Ama bu kez de anayasal bir kriz gündeme geldi, bu kriz önümüzdeki iki yıllık büyüme sürecinin önündeki en büyük engel. Eğer bu kriz çözülmezse, yabancı yatırımcıların tedirginlikleri artar. Oysa Türkiye’nin cari açıklarının finanse edilmesi açısından yabancı yatırımların Türkiye’de kalması şart.

MÇ- Yabancı yatırımcıların genel havasından bahsettiniz, ben biraz da Amerikalı yatırımcı özeline inmek istiyorum. Şu anda Amerikalı yatırımcıların Türkiye’ye bakışı, ne nasıl bir yaklaşım sergiliyorlar?

Rehman- Kanımca hem Amerikalı hem de Avrupalı yatırımcılar mevcut hükümetten hoşnut. Elbette, hükümet başka alanlardaki icraatı nedeniyle eleştiriliyor, ama yatırımcılar açısından hükümet, makro ekonomik dengelerini gözetici politikalar izleyen, istihdam alanında reforma inanan, serbest girişimcilikten yana olan, özelleştirmenin devamında ısrar eden bir yönetim. Hükümet de bugüne kadar Amerika ve Avrupa’ya ekonomik hedeflerini anlatmakta çok başarılı oldu. Şu anki sorun mevcut krizin, Türkiye’deki özelleştirme ve ekonomik reform çabalarının hızını kesme riski taşıması. Bu, hükümetin bu reformlara devam etmeyeceği anlamına gelmiyor, ama mevcut kriz dikkatlerin bu alanlardan dağılmasına yol açacaktır ki, yabancı yatırımcıların en çok korktuğu da bu.

MÇ- Gelişmekte olan ülkelere yatırım yapan bir kuruluşa danışmanlık yaptığınızı varsayalım. Şu anda onlara Türkiye’de yatırım yapmalarını tavsiye eder misiniz?

Rehman- Şu anda Türkiye’de yatırımları varsa paralarını tutmalarını öneririm. Ama yeni fon aktarmak için 2-3 ay daha bekleyip, siyasi krizin nasıl çözümleneceğini beklemelerini öneririm. Eğer kriz makul bir şekilde çözülmezse yabancı yatırımcılar bir gecede Türkiye’yi terkedebilir. Bu da elbette Türkiye’yi yeniden mali bir krize sokar. Bu aslında son derece kaygı duyulabilecek bir risk. Çünkü, yabancı yatırımcı panik içinde Türkiye’yi terkederse, geri gelmeleri çok uzun zaman alabilir.

MÇ- Sayın Rehmen teşekkürler.

Rehman- Ben teşekkür ederim.

Söyleşinin görüntülü dosyasına yukarıdaki linkler'den ulaşabilirsiniz.

İlgili bağlantılar

XS
SM
MD
LG